24 Haziran 2025 Salı / 28 ZilHicce 1446

Gübretaş İran’dan sonra yeni bir açılım peşinde

Razi’yi 2008 yılında 656 milyon $’a satın alan Gübretaş yeni bir hamleye hazırlanıyor. Ürdün, Tunus, Fas ve Suudi Arabistan’da arayışlara başlayan şirket yapacağı bu yatırımla ürün portföyünü daha da genişletmiş olacak.

Yaşar Kızılbağ2 Kasım 2015 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Gübretaş İran’dan sonra yeni bir açılım peşinde

İran’ın en büyük gübre fabrikası Razi’yi 2008 yılında bir konsorsiyumla 656 milyon dolara satın alan Gübretaş yeni bir satın alma planlıyor. Fosfatlı gübre üretimi için yapılacak satınalma veya ortaklık için Ürdün, Tunus, Fas ve Suudi Arabistan’da arayışlara başlayan şirket yapacağı bu yatırımla ürün portföyünü daha da genişletmiş olacak. Gübretaş Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Güvendi “İran açılımı güzeldi. Ama şimdi yeni bir açılım yapmamız lazım” diyerek yeni hamlenin mutlaka olacağını söyledi. Aynı zamanda Tarım Kredi Kooperatifleri’nin de Genel Müdürü olan Güvendi ile Gübretaş’ı ve tarım sektörünü konuştuk.

- Gübretaş’la yolunuz nasıl kesişti?

Gübretaş’la tanışman Tarım Kredi Kooperatifleri ile oldu. Çünkü Gübretaş’ın yüzde 75’i Tarım Kredi’ye ait. Kalanı borsada işlem görüyor. Tarım Kredi’de 2003 yılında Genel Müdür Yardımcısı olarak başladım. Böylece Tarım Kredi’nin Gübretaş’taki temsilcisi olarak Yönetim Kurulu Başkan Vekili oldum. Görevim 2009 Temmuz’u-na kadar sürdü. 2009’da ayrıldım, yönetsel anlamda bağım koptu ama gönül bağım kopmadı. Çalıştığım yıllarda İran’da en büyük sanayi yatırımını satın aldık. Bu Türkiye’nin o dönemde dışarıdaki en büyük sanayi yatırımıdır. Aralık 2014’te tekrar Tarım Kredi’nin Genel Müdürü olarak döndüm. Böylece Tarım Kredi’nin en büyük iştiraki olan Gübretaş’ta bu kez Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev başladım.

- Asıl mesleğiniz ne?

Sayıştay denetçisiyim. Tüm devletin gelirini giderini Türk milleti adına TBMM’ye raporlayan biriyim. Dedem ticaretle uğraşırdı. Babam küçük esnaftı. Sürekli ticaret içindeydim. 1 dönem Mecliste çalıştım. Siyaset yaptım Aynı zamanda mali müşavirim. TÜRMOB ve Ankara Yeminli Mali Müşavirler Odası’nın üyesiyim.

- Gübretaş’ın geldiği nokta ne durumda şu an?

Gübretaş 1952 yılında kuruldu. 1954 yılında üretime başladı. 6 Kasım’da 64 yaşında olacağız. Borsada ilk günden beri varız. Borsaya kote olan ilk 13 firmadan biriyiz. Ama şu an ilk kote olup da borsada kalan birkaç firmadan biriyiz. 5-6 firma kaldı. İlk 500 içinde her zaman yer aldık. Ama halen Gübretaş’ın üretim kaabiliyeti noktasında daha yapacağımız çok şey var. Sadece Yarımca’ya, Türkiye’ye sıkışmış bir Gübretaş olmayacak. Razi’yi satın alarak yaptığımız İran açılımı güzeldi.

- Nasıl bir açılım?

İran operasyonu amonyağa dayalı üretim. Oysa diğer bir gübre çeşidi DAP. Yani fosfatlı gübre. Bu gübrelerde hammaddeye yakın olmak önemli. Bölgemizde bolca var. Ama bölge istikrarsız. Şu anda bu hammadde Suriye, Ürdün, Tunus, Fas ve Suudi Arabistan’da var. Halen 4 ülke ile görüşmeler yürütüyoruz.

- İran’daki yatırım kaça mal oldu?

Kamuoyuna 664 milyon dolar olarak yansıdı ama Razi kompleksinde eski tesisler de vardı. Ayrıca borçlarıyla beraber aldık. Devam eden 330 milyon dolarlık yatırımı da tamamladık. Toplam maliyet 1 milyar doları buldu.

- Kaç çeşit gübre üretimi var?

180 aşkın çeşidimiz var. Gübrenin hammaddeleri azot, nitrat ve fosfat. Bazılarında potasyum da var.

Eğitim veriyoruz

- Gübre kullanımı konusunda bilinçlendirici çalışmalar yapıyor musunuz?

Gübretaş ve Tarım Kredi olarak yılda 400-450 bin çiftçiye bilinçlendirici eğitimler veriyoruz. Sadece Gübretaş’ın köy kahveleri, tarlalar ve bahçelerde yılda binden fazla eğitimi oluyor. Bunun dışında Tarım Kredi de tohum, hayvancılık, ilaçlama gibi konularda 1.600 noktada sürekli eğitimler veriyor. Toprak çeşidini dikkate alarak gübre çeşidi belirliyoruz. İki ay sonra tüm Türkiye’nin toprak haritasını yayınlamış olacağız. Bu çok önemli bir proje. Böylece toprağa ve ürüne göre gübre çeşitleri geliştiriyoruz. Ayçiceği, pancar ve buğday için özel gübreler yaptık. Fındık için çotanak gübresi yaptık.

Kapasiteyi arttıracağız

-  İhracat var mı?

Tesislerimiz iç piyasayı ancak karşılıyor. Çok küçük çaplı ihracat oluyor. İran’daki şirketimiz ise ihracatçı. Dünya amonyak piyasanın yüzde 5’i İran tesislerimizin elinde. Geçen sene İran’dan da 100 bin ton üre getirdik.

- İran ambargosunun kalkması size nasıl yansıyacak?

Özellikle bankacılık sektörün rahatlatır. Çünkü ambargo transfer maliyetini artırıyordu. İlk aşamada finansal maliyetlerimiz düşecek. Ayrıca oradaki tesisler eski teknoloji. Ambargo nedeniyle yeni parça getiremediğimiz için kapasiteyi artıramadık. Ambargodan sonra yatırım yaparak kapasiteyi artıracağız. İran’a 15 milyon Euro’luk yenileme yatırım olacak. Ön görüşmeleri yapıyoruz. Ambargo kalktığında gelip yapacaklar. Bilgi işlem altyapısı için de 3 milyon dolar bütçe ayırdık. Ama asıl hedefimiz kapasite kullanımını yukarı çekmek.

Yarımca’ya 59 milyon Euro

- Ciro ve çalışan sayısında ulaştığınız nokta nedir?

Yarımca’da 460, İran’da ise 2.400 kişi çalışıyor. Yarımca’da 3, İran’da 7 tesisimiz var. Yarımca’ya en son 59 milyon Euro yatırım yaptık. Geçen sene ciromuz 2.85 milyardı, bu sene ise 3 milyar 50 milyon liralık ciro beklentimiz var. Geçen yıl  1.7 milyon ton gübre satışı yaptık. Bu sene ise hedefimiz 1.9 milyon ton. Yüzde 33 pazar payı ile sektör lideriyiz.

BİZ OLMASAK ÇİFTÇİ TEFECİNİN ELİNE DÜŞER

- Tarımda neler yapılmalı?

Destek politikalarında kayıtiçinde olanlara dönük destekleri geliştirmemiz lazım. Seçim sonrası yenileyici politikalar bekliyoruz. AK Parti’nin seçim beyannamesinde yemde KDV’nin kaldırılması, gençlerin tarım sektörüne yönlendirilmesi ve seraların yenilenmesi gibi vaatler bizim önerimizdi. Ayrıca tarım kesimi hala kayıtdışının en fazla olduğu sektör. Tarımdan vergi alınmazsa sektör kayıt içine girer. Tarım Kredi olarak Türkiye’de kayıtlı ekonominin hep ardesi olduk. Dünya Bankası Tarım Kredi Kooperatifleri’nin kapatılmasını istemişti. Biz ayağa kaldırdık. Şu an Tarım Kredi olmasa fiyatlar fırlar. Tefeciliğin önün geçen bir kurumuz. Biz olmasak çiftçi tefecinin eline düşer.