7 Mayıs 2025 Çarşamba / 10 Zilkade 1446

Ne kadar para o kadar döner

Dedesinin temelini attığı işte markalı döner zinciri kuran Sarıtaş AŞ’nin üçüncü kuşak patronu Emrah Sarıtaş, ‘Kasap Döner’ markasıyla yurt dışına açılacak. İşe çiftlik kurarak başlayacak olan Sarıtaş’ın hedefi Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri.

Fulya Erdem28 Ekim 2013 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Ne kadar para o kadar döner

DÖNERİ ZİNCİR YAPARAK İSPANYA’DAN DÜNYAYA AÇACAK

Dünyanın en büyük fast-food zinciri unvanını markasız dönercilerle kazanan milli gıdamız ‘döner’, Türkiye’nin en eski et tedarik şirketi Sarıtaş ile marka zincir haline geliyor. 67 yıl önce dede Ahmet Sarıtaş tarafından temelleri atılan ‘Kasap Döner’ sadece döner satarak dünyaya yayılmayı planlıyor. Bu yılı 20 şubeyle kapatmayı planladıklarını anlatan Sarıtaş Et üçüncü kuşak patronu Emrah Sarıtaş “Gramla satıyoruz eti. Bu yılı 20 şubeyle kapatacağız. Sonra Anadolu’ya da yayılacağız. 2014 sonu hedefimiz ise 50 şube... Planlarda 2015’te yurt dışında çiftlik kurarak aynı standartlarda üretim yapmak var. Kasap Döner markasıyla Avrupa, ABD ve Ortadoğu’da şubeleşeceğiz” dedi. Avrupa’daki krizi fırsata çevirmeyi planladıklarını söyleyen Sarıtaş, sorularımızı yanıtladı.

- Döner restoran zinciri kurmak için yola çıktınız. Hikayenizi anlatır mısınız?

Biz Erzincanlı’yız. Et işi o bölgenin önemli geçim kaynağı. Dolayısıyla işin temelleri 1946 yılında dedem Ahmet Sarıtaş tarafından atılmış. Babam Hasan Bey ile amcalarım kasaplık ve et tedarikçiliği yapmışlar. Bugün kuzenim Eser Sarıtaş’la beraber üçüncü kuşak olarak bu işi devraldık. Afyon’da üretim yapıyoruz.Yılda 8 bin danadan et üretiyoruz. Ciromuz 35 milyon lira.

- Şık bir et restoranı yerine sadece döner restoranı açma fikri nereden doğdu?

Et bizim bildiğimiz bir iş. Bir restoran da açabiliriz diye düşündük.  Önce kendimiz 3 restoran açtık. İlk iki restoranda günlük ortalama bin 200 müşteriye ulaştık. Üçüncü restoranla bu rakam bin 700’e çıktı. Şu anda bir sandalyemize günde ortalama 12 müşteri oturuyor. Türkiye’de hızlı tüketilen gıda pazarının yüzde 80’ini döner oluşturuyor. Biz de bu alanda olmak istedik.

- Kaç şubedesiniz?

İlk şubeyi 2010 yılı Ekim ayında Üsküdar’da açtık, ardından Beşiktaş geldi. Oradaki başarının ardından franchise vermeye başladık. Şu anda 8 dükkanda hizmet veriyoruz. Pendik, Kartal, Ataşehir, Levent ve Taksim olmak üzere de 5 şubenin hazırlıkları da devam ediyor.

- Yurt dışında olmak planlarınızda var mı?

Yurt dışında bir çiftlik kurarak aynı standartlarda üretim yapmak var kafamızda. Bu işe de İspanya’yla başlamayı planlıyoruz. Kasap Döner markasıyla Avrupa, ABD ve Ortadoğu’da şubeleşeceğiz önümüzdeki yıllarda. Bununla ilgili fuarları takip ediyoruz. Özellikle Ortadoğulu bir grupla dirsek temasındayız. Talepleri değerlendireceğiz.

- İlk nereye gideceksiniz?

İspanya’da yatırım yapmanın maliyeti bölgeye göre değişiyor. Ekonomik krizden zarar görüp de işini devretmek isteyenlerin yarattığı bir fırsatı biz değerlendirmek istiyoruz. Bu doğrultuda helal üretim yapacağız. Bu ete Ortadoğu ve özellikle İngiltere olmak üzere Avrupa’dan da helal et talebi var. Bu tür bir yatırımın maliyeti de 20 milyon Euro’nun üzerinde olur diye tahmin ediyoruz. Orada da tüm dünyaya lojistik sağlayabiliriz. Kasap Döner markası hiç değişmeyecek, markayı dünyaya logomuzla ve Türkçe olarak taşıyacağız. Yurt dışı yatırımarına 2015 yılında start verecek şekilde planlamalarımızı yapıyoruz.

ANADOLU YOLCUSU

Bu yıl için önceliğimiz İstanbul’un önemli caddelerinde restoran açmak. 2014 itibariyle diğer büyük şehirlerde de yer almak istiyoruz. Bu yılı 20 şubeyle kapatacağız. Daha sonra Anadolu’ya da yayılacağız. Büyük şehirlerden başlayacağız. Bursa, Balıkesir, Manisa, İzmir, Bodrum, Eskişehir, Sakarya, İzmit ve Ankara hattında dükkan açacağız. 2014 sonu hedefimiz ise 50 şubeye ulaşmak.

Ürün bazında pazar payına baktığımızda dönerin lider olduğunu görüyoruz. İskenderde markalar var ama sadece döner de organize perakendeci yoktu, biz bu açığı kapatmak için kurulduk.

Şube açmak için cebinize 500 bin TL koymanız lazım

Doğru lokasyonda doğru kişiyi bulmamız lazım. Eğitim veriyoruz. Sadece personeli değil iki ay boyunca patronu eğitiyoruz. Ustaları, garsonları eğitiyoruz. Kasap Döner açmak için cebinize koymanız gereken tutar 500-800 bin lira. Mağazaların cirosu dükkanın lokasyonuna göre 300-400 bin lira arasında değişiyor. Bazı mağazalarda bu 600-700 bin liraya kadar çıkabiliyor.

Her masada tablet

Biz bifteklik etten döner üretiyoruz. Üründeki bu fark damak tadına düşkün olanlar için tercih sebebi oldu. Restoranlarımızın duvarları siyah, her masada da müşteri için tablet var. Menüde sadece döner, patates, ayran ve meşrubat bulunuyor. İçeceklerin hepsi şişede. Müşteri kaç liralık isterse o kadarlık döner servis ediliyor burada. Biftekleri üst üste dizerek yapıyoruz, dönerleri. 30 saniye içinde karşılanmak, iki dakika içinde sipariş alınıyor, en geç 8 dakika içinde ürün müşterinin önüne gelecek.

Et ithalatı çözüm değil, günü kurtarır

Türkiye’deki hayvan nüfusu artırmak için tedbirler alınmalı, bunun yolu da et ithalatından geçmiyor. Haliye hayvan ithal edilmeli ve küçük besicilere paylaştırılmalı. Et ithal ederseniz, kesime uygun hayvan günü kurtarır. Mera alanlarının artırılması, teşvikler çok önemli. Ete olan ilgi her geçen gün artıyor, et kültürü, alışkanlıkları genişliyor. Bu da sektörü tedarik açısından sıkıntıya sokuyor. 5 yıl önce İstanbul’da et tüketimi kişi başı 400 gramken, şimdi bu rakamın 600 gram olduğunu biliyoruz.