11 Aralık 2025 Perşembe / 21 CemaziyelAhir 1447

200 çocuğun hayatını değiştirebilecek nadir kanser geni ortaya çıktı

Danimarka'nın kamu yayıncısı, kanser riskini artıran nadir bir genetik mutasyonun taşıyıcısı olan bir sperm donörünün dünya çapında yaklaşık 200 çocuğun doğumunda rol aldığını açıkladı. Donörün spermi 14 ülkedeki 67 kliniğe satılmış, ancak mutasyon yıllar sonra tespit edilebilmiştir.

HABER MERKEZİ11 Aralık 2025 Perşembe 18:19 - Güncelleme:
200 çocuğun hayatını değiştirebilecek nadir kanser geni ortaya çıktı

Danimarka'nın kamu yayıncısı DR, kanser gelişme olasılığını önemli ölçüde artıran genetik bir mutasyonun taşıyıcısı olan bir sperm donörünün, 2006 ile 2022 yılları arasında yaklaşık 200 çocuğun dünyaya gelmesinde kullanıldığını ortaya çıkardı. Kjeld takma adıyla bilinen anonim Danimarkalı donörün spermi, 14 farklı ülkede bulunan 67 tane doğurganlık kliniğine satılmıştır. Yalnızca Danimarka'da yapılan araştırmalara göre, bu donörün spermi sayesinde en az 99 çocuk doğmuştur.

Mutasyonun keşfi ve geç tespit

Dünyanın en büyük sperm bankalarından biri olan Danimarka'nın European Sperm Bank (ESB), 2020 yılının Nisan ayında ciddi bir genetik anormallik hakkında uyarı aldı. Donörün spermi kullanılarak gebe kalan bir çocuk, TP53 adı verilen nadir bir mutasyona sahip olduğu tespit edildikten sonra kanser geliştirmişti. Bu gelişme üzerine sperm bankası, donörün spermi örneklerini test etmeye karar verdi. Ancak ilk tarama, donörün taşıdığı nadir TP53 mutasyonunu tespit edemedi. Bu başarısızlık sonrasında, donörün spermi satışı askıya alınmış gibi görünse de, kısa bir süre sonra yeniden devam ettirilmiştir.

Üç yıl geçtikten sonra, sperm bankasına yeni bir uyarı geldi. Donörün spermi kullanılarak gebe kalan ve kanser geliştiren en az bir çocuk daha bildirilmişti. Bu ikinci olayın ardından, ESB birkaç numune daha test etti ve sonuçlar donörün kendisi sağlıklı olmasına rağmen, genetik mutasyonu taşıdığını açıkça gösterdi. Sperm donörünün spermi kullanımı nihayet 2023 yılının Ekim ayının sonlarında tamamen engellendi.

Danimarka'daki doğum sayıları ve mutasyonun özellikleri

Danimarka Hasta Güvenliği Otoritesi, donörün spermi kullanılarak Danimarka'da doğan çocuk sayısı hakkında detaylı bilgi verdi. Buna göre, Danimarka'daki tüm doğurganlık kliniklerinde yapılan kapsamlı araştırma sonucunda, söz konusu donörün spermi kullanılarak 99 çocuk doğmuştur. Bu çocukların 49'u Danimarka'da yaşayan kadınlardan, 50'si ise Danimarka dışında yaşayan kadınlardan doğmuştur. Uluslararası düzeyde ise, donörün spermi 14 ülkede kullanılmış ve toplam 197 çocuğun doğumunda rol almıştır.

European Sperm Bank, söz konusu mutasyonun özelliklerini açıklayan bir basın açıklaması yayınladı. Buna göre, TP53 mutasyonu oldukça nadir ve daha önce hiç tanımlanmamış bir türdür. Önemli bir nokta, bu mutasyonun yalnızca donörün sperm hücrelerinin küçük bir bölümünde bulunması ve donörün kendisinin etkilenmemiş olmasıdır. Mutasyon, donörün vücudunun geri kalanında tespit edilememiştir. Sperm bankası, donörün spermi kullanılarak gebe kalan tüm çocukların mutasyona sahip olmadığını ısrarla vurgulamıştır. Ancak bu açıklama, riski tamamen ortadan kaldırmamakta ve potansiyel tehlikenin varlığını korumuştur.

Uluslararası düzenlemeler ve sperm bankacılığı

European Sperm Bank, yirmi yıl boyunca dünya çapında 70.000'den fazla çocuğun doğumunda rol aldığını belirtmiştir. Bu rakam, sperm bankacılığının küresel ölçekte ne kadar yaygın olduğunu göstermektedir. Ancak bu geniş faaliyet alanına rağmen, uluslararası düzeyde yeterli denetim mekanizmaları bulunmamaktadır. Birçok Avrupa ülkesinde, bir donör başına doğan çocuk sayısını sınırlayan yerel düzenlemeler mevcuttur. Bununla birlikte, bir donörün sınırlar ötesinde kaç çocuğa babalık edebileceğini düzenleyen uluslararası standartlar ve kurallar bulunmamaktadır.

Bu boşluk, sperm donörü tarafından doğan çocukların sayısının kontrolsüz bir şekilde artmasına neden olmaktadır. Danimarka'nın European Sperm Bank, bu sorunu fark ederek 2022 yılının sonunda donör başına maksimum 75 aile sınırlaması getirmiştir. Ancak bu adım, zaten dünyaya gelen yüzlerce çocuğun durumunu değiştirmemektedir. Sperm donörü skandalı, genetik tarama yöntemlerinin güvenilirliği, sperm bankalarının sorumlulukları ve uluslararası düzenlemelerin gerekliliği konularında önemli sorular ortaya çıkarmıştır.

Bu olay, tıbbi teknolojinin hızlı gelişmesinin yanında, etik ve yasal çerçevelerin ne kadar geride kaldığını göstermektedir. Genetik mutasyonların taranması sırasında yaşanan başarısızlık, mevcut test yöntemlerinin sınırlamalarını ortaya koymaktadır. Aynı zamanda, sperm bankacılığı endüstrisinde daha katı denetim mekanizmaları, daha güvenilir genetik tarama yöntemleri ve uluslararası düzeyde koordine edilmiş kurallar getirilmesinin gerekliliğini vurgulamaktadır.

  • sperm donörü
  • genetik mutasyon
  • kanser riski
  • Danimarka
  • TP53