İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof.Dr. İlkkan Dündar rahim ağzı kanseriyle ilgili bilinmesi gerekenleri www.stargazete.com okuyucularına anlattı
Rahim ağzı kanserinin gündemde olmasının nedeni
Kanser öldürücü potansiyele sahip bir hastalık olabilmesi nedeniyle yıllardır insanların korkulu rüyası şeklinde gündemde kalabilmeyi başarmıştır. Ancak, son yıllarda dünyadaki teknolojik gelişmelere paralel olarak kanserin daha kolay teşhis edilebilmesi, kanserli olguların yoğunluğunda relatif bir artış sağlarken, kanserojen ajanların artışının ve yaygınlaşmasının bu artıştaki rolünü göz ardı etmemek gerekir.
Gerek “rahim ağzı kanseri”ne bağlı olarak dünyada her 2 dakikada bir kadının hayatını kaybetmesi ve gerekse “rahim ağzı kanseri etkeni”ne yönelik aşıların geliştirilmesi bu hastalığı gündemin ortasına oturtmuştur.
Rahim ağzı kanserinin nedeni nedir?
Rahim ağzı kanserinin bugün için bilinen etkeni bir virüstür. İnsan papilloma virüsü, kısaca HPV olarak adlandırılmış bu virüsün 200 civarında çeşidi olup, 15 çeşidinin rahim ağzı kanserine yol açtıkları bilinmektedir.
Bu virüsün yaygınlığı nedir? Risk faktörleri nelerdir?
Dünyada yaklaşık 630 milyon insanda bu virüsün çeşitli tiplerinin var olduğu tahmin edilmektedir. Genellikle cinsel temas ile bulaşan bu virüs, deri-mukoza temasları ile de kişiden kişiye bulaşabilmektedir. Kadın ya da erkeğin çok partnerli bir yaşamı tercih etmeleri, korunmasız cinsel temas ve hijyen kurallarına dikkat etmeme gibi nedenler virüsün yaygınlaşmasına katkıda bulunmaktadır.
Bu hastalığın belirtileri nelerdir?
“Rahim ağzı kanseri” tanısı almış bir kadının genellikle şikayetleri; menstruasyon dönemi dışındaki vajinal kanamalar, sarı yada kanlı - kötü kokulu vajinal akıntılar, etsuyu görünümünde vajinal akıntılar, cinsel temas esnasında veya sonrasında vajinal kanamaların olması, sık sık tekrarlayan idrar yollarına ait sorunların yanı sıra, ilerlemiş olgularda halsizlik, kilo kaybı, genellikle ağrı kesicilere cevap vermeyen kasık ve kemik ağrıları olarak sıralandırılabilir.
Bu kanserden ve enfeksiyondan korunma yolları nelerdir?
Rahim ağzı kanserine neden olan virüsden korunmak için gerek kadın ve gerekse erkek “tek eşlilik” konusunda özenli olmalıdırlar. Kadınlar kanser öncesi dönemde gözlenen ve kansere doğru giden “prekanseröz hastalıklar”ın teşhisi için, ilk cinsel girişimlerinden itibaren “smear” olarak adlandırdığımız sürüntü testlerini periyodik olarak yaptırmalıdırlar. Tedavi başarı şansı çok yüksek olduğu için Prekanseröz dönemde hastalığın tespit edilmesi ile kanserin önü çok yüksek oranda kesilmiş olur. Cinsel temas esnasında “prezervatif” kullanımı da virüsün kişiden kişiye geçişini % 70’e yakın oranlarda önleyen bir araçtır. Bu kadar yaygın bir şekilde insanlığın sağlığını tehdit eden bu virüsün rahim ağzı kanserine en çok ( % 70-75) neden olan 16 ve 18 nolu tiplerine karşı son yıllarda koruma amaçlı “aşı” geliştirilmiş ve gittikçe yaygınlaşan biçimde kullanılmaya başlanılmıştır.
Bu aşıyla korunulabilen bir hastalık mıdır? Aşılamanın önemi nedir?
100 rahim ağzı kanseri olgusunun 70-75’ine neden olan 16 ve 18 nolu HPV tipleri için geliştirilmiş olan “AŞI” nın koruyuculuğunun, bugün için yüzde yüze varan oranlarda olduğu bildirilmektedir. Yapılan çalışmalar bu iki tip dışındaki bazı tiplerin yaptığı rahim ağzı kanserine karşıda bu aşının etkinliğini göstermiştir. Kısaca, rahim ağzı kanserlerinin % 85’ine neden olan HPV tiplerine karşı bu aşının % 100’e varan oranlarda kadınları koruduğu iddia edilmektedir. Yaygınlaştırılmış aşılama programlarıyla bu hastalığa yakalanan kadın sayısının, yakın gelecekte oldukça aza indirileceği kanaatindeyim.
Aşı nereden yapılıyor? Kimlere yapılmalı?
Rahim ağzı kanserine neden olan virüslere karşı geliştirilmiş olan aşı, omuzun hemen altındaki kas içerisine kolayca uygulanabilmektedir.
HPV virüsü büyük oranda cinsel yol ile bulaştığı için, aşının kız çocuklarına 11-13 yaş aralığında yapılması ideal olarak değerlendirilmelidir. HPV’ye karşı geliştirilmiş aşılar 6 aylık bir süreç içerisinde 3 kez yapılmaktadır
Aşılar ne kadar süre koruyor?
Aşının bugüne değin geçmişi irdelendiğinde; yaklaşık 10 yıldır HPV’nin ilgili tiplerine karşı % 100 koruduğu şeklinde çalışmalar sunulmuştur. İnsanlara uygulanan diğer aşılar ile ilgili tecrübeler göz önüne alındığında, bu aşının da kadınları bu virüsten ve dolayısıyla rahim ağzı kanserinden çok uzun yıllar koruyacağı öngörüsü ağırlık kazanmaktadır.
Aşının yan etkileri var mı?
Çoğu aşının olduğu gibi bu aşının da yan etkileri vardır, ancak önemsenmeyecek düzeydedir. Aşı yapıldıktan sonra bazı kişilerin hafif baygınlık geçirdiği şeklindeki bulgular bence direkt olarak aşıdan mı yoksa kişinin korkmasından mı yoruma açıktır. Yanısıra aşı yapılan kolda hafif bir kızarıklığın, yine hafif bir ağrının olması diğer yan etkiler olarak sıralanabilir. Aşıya bağlı bazı ciddi hastalıkların ve ölümlerin arttığı şeklindeki medya yorumlarının gerçeği yansıtmadığı yapılan çalışmalar ile tespit edilmiştir.