Bahar alerjisi kabus olmasın

Havaların ısınmasıyla atmosferde polen yoğunluğunda ciddi artış meydana geldiğini anlatan Türkiye Ulusal Alerji ve İmmünoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Uğur Muşabak, bu dönemin koruyucu önlemler alınmazsa alerjik nezlesi olanlar için ‘kâbusa dönüşebileceğini’ dile getirdi. Marttan itibaren ağaç, daha sonra çimen, yaz aylarına doğru da yabani ot polenlerinin doğada hakim olduğunu ifade eden Prof. Dr. Muşabak, bu durumun eylül sonuna kadar devam ettiğini belirtti. Prof. Dr. Muşabak, alerjilerin teste gerek kalmadan bazı belirtilerle kendini gösterdiğini kaydederek, “Alerji, polen duyarlılığı varsa genellikle polenlerin yoğunluğunun artışıyla hapşırma, burun akıntısı, burun ve gözlerde kaşınma, sulanma ve şişme gibi birtakım belirtilerle ortaya çıkabiliyor. Bu belirtiler içinde kişiyi en çok rahatsız eden burun akıntısı, tıkanıklık ve hapşırmadır. Buna, alerjik nezle, saman nezlesi ya da bahar alerjisi gibi değişik isimler verilebiliyor” diye konuştu.      

HER YAŞTA GÖRÜLEBİLİR  

Bahar alerjilerinin her yaşta görülebildiğine işaret eden Prof. Dr. Muşabak, “Çocukluk döneminde başlayan alerjiler genellikle ergenlikte geçebiliyor ancak ergenlikte başlayan alerjiler daha dirençli” bilgisini verdi. Prof. Dr. Muşabak, alerjide tedaviden çok korunma yollarının önemli olduğunu vurgulayarak, alerjisi olanlara, “Polen alerjilerinde, özellikle polen mevsimi geldiğinde çok fazla dışarıya çıkılmamalı. Çimenlik ya da ağaçlık yerlere gidilmemeli, piknik yapılmamalı. Ev, akşam, atmosferde polen yoğunluğunun azaldığı saatlerde havalandırılmalı. Çok gerekliyse, maske ve gözlük kullanılmalı. Korunmak tedavinin en önemli parçasıdır” önerilerinde bulundu. Alerji tedavisinde kullanılan ilaçların bu belirtileri ortadan kaldırarak kişinin yaşam kalitesini yükselttiğine değinen Prof. Dr. Muşabak, hastanın klinik belirtilerinin şiddetine ve sıklığına göre kortizon içeren birtakım burun spreylerini de önerdiklerini anlattı.