15 Aralık 2024 Pazar / 14 CemaziyelAhir 1446

Bebek sahibi olmak isteyenlere müjde!

Bebek sahibi olmak isteyip de olamayan ya da yaşı ilerlemesine rağmen gebeliği ertelemek zorunda olan kadınlara müjde. İstanbul Tüp Bebek ve Kadın sağlığı Merkezi Direktörü Kadın Hastalıkları doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op.Dr.Aret Kamar mucize yöntemi anlattı.

9 Ocak 2015 Cuma 07:00 - Güncelleme:
Bebek sahibi olmak isteyenlere müjde!
İnsanlığın hedefidir ölümsüz olmak, genç kalmak, doğurgan kalmak, yaşlanmamak.Bütün uğraşılar bunun içindir. Vitaminler yok satar. Spor salonları dolup taşar. Estetik operasyonlar yapılır zamanın izlerini silebilmek dinç ve zinde görünmek için.
 
Doğurgan kalmak da insanoğlunun en önemli arzularından biridir nesiller boyu. 5 çocuğu olan bir kadın bile menopoza girmekten korkar. Rahmi veya yumurtalıkları alınan bir kadın kendini eksik hisseder. Depresyona girer.
 
Doğurganlıkla ilgili dünyada atılan en büyük adım tüp bebektir. İlk tüp bebek yöntemi ile doğan çocuk, Louise Brown 25 Temmuz 1978' de İngiltere'de doğmuştur. O yıldan bu yana 36 yıldır tüp bebekte her geçen gün teknoloji, kullanılan aletler ve yöntemler sürekli gelişmiştir.
 
İstanbul Tüp Bebek ve Kadın sağlığı Merkezi Direktörü Kadın Hastalıkları doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op.Dr.Aret Kamar, günümüzde yumurta ve spermlerin dondurulması sayesinde doğurganlığın bir ölçüde korunabildiğini ve dondurulmuş yumurta ve spermlerden elde edilen gebelikler sayesinde yeni neslin doğumunun da istenildiği kadar ertelenebildiğini söylüyor. Doğurganlığın ertelenmesinin özellikle kadınlar için son derece önemli olduğunu vurgulayan Dr.Aret Kamar, kadınların fizyolojileri gereği yeni yumurta üretemediklerini doğdukları yumurta rezervinden her ay yumurta tüketerek yumurtalar bittiğinde de menopoza girdiklerini böylece doğurganlıklarının da sona erdiğinin altını çizdi.
 
Menopozla karşılaşan kadının çocuğu varsa ufak tefek sıcak basmaları, duygusal değişimlerle süreci atlattığını belirten Dr.Aret Kamar, asıl sorunun çocuk sahibi olamamış evlenmemiş yada erken yaşta yumurta rezervi azalan kadınlarda ortaya çıktığını gebeliği erteleyen kadınlarda tam bir panik havası estiğini Merkezlerine her gün bu nedenle onlarca kadının başvurduğunu söyledi.
 
Günümüz teknolojileri sayesinde bu sürecin dert olmaktan çıktığını belirten Kamar ‘’kadın yaşı ilerliyor ve ilerde çocuk düşünüyorsa, yumurtalarını dondurup saklayabiliyor. Ya da erken yaşta yumurtası azalan bir kadına acilen evlenip çocuk yapmak zorundasın demek zorunda kalmıyoruz’’ derken bu durumdaki hanımların tüp bebek merkezlerine başvurmaları halinde önce ilaç tedavisi yapıldığını ardından yumurtalarının toplandığını ve sonrasında laboratuvarda son tekniklerle özel bazı solüsyonlarda dondurulduğunu belirtti.
 
Kamar,yumurtalık rezervi düşük hanımlar içinse, işlemin birkaç kez tekrarlanabileceğini böylece yumurtalarını donduran kadınların psikolojik olarak rahat ettiğini, ileride menopoza girseler dahi  vücut sağlığı yerinde olduğu sürece çocuk sahibi olabileceğini belirtti.
 
Tüp Bebek Uzmanı Dr.Aret Kamar, erkeklerde menopoz gibi bir süreç olmadığı için doğurganlığın devamı amacıyla sperm dondurma işlemine nadiren ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
 
Yumurta ve sperm dondurma işlemine toplumsal olarak en çok ihtiyaç duyulan diğer bir durum ise kanser hastalığı.
 
Kanser tedavisi bugün artık gelinen noktada çoğu zaman iyileşiyor. Ancak tedavi sırasında kullanılan radyoterapi ve kemoterapi kalıcı doğurganlık hasarlarına yol açabiliyor,  kadında menopoz, erkekte kalıcı azospermi denilen sperm yokluğu durumuna neden olabiliyor.
 
Dr.Aret Kamar, bu nedenle kanser tedavisi başlamadan önce yumurta ve sperm alınıp dondurulmasının, kanser tedavisi bittiğinde doğurganlığın temini açısından önemli olduğunu  özellikle erken yaşlarda görülen kanserlerde mutlaka bu durumun değerlendirilmesini gerektiğini belirtiyor.
 
Genellikle kanser tanısı konulduğunda hastaların panik halinde doğurganlığı, çocuğu, hayatı, her şeyi bir yana bırakıp bir an önce tedavi olmaya çalıştığını belirten Dr.Aret Kamar, ‘’tedaviyi yapan hekimin burada rolü çok önemli. Medyanın da. Toplum bu konuda bilinçlendirilmeli. Aslında kanser tedavisini yapan hekimler de bu konuda bilinçlendirilmeli. Genelde gözden kaçan, sonra da ciddi sıkıntılar yaratan bu durum ufak müdahalelerle sorun olmaktan çıkabilir’’ dedi.
 
Kamar, tüp bebek teknolojisiyle ve uygulanan protokollerle başarı oranlarının arttığını vurgulayarak  ‘’bugün belki insanoğlu ölümsüz değil ama, doğurganlık ölümsüz ve tüp bebek merkezlerinin teminatı altında’’ dedi.