18 Aralık 2025 Perşembe / 28 CemaziyelAhir 1447

Bilim insanları demans öncesini gösteren 6 depresyon belirtisini buldu

University College London tarafından yönetilen yeni bir araştırma, orta yaşta yaşanan belirli depresyon belirtilerinin, yaşlılıkta demans gelişme olasılığını önemli ölçüde artırabileceğini ortaya koymaktadır. Çalışma, demans riskini tahmin etmede hangi depresif belirtilerin en kritik rol oynadığını ilk kez net biçimde tanımlamıştır.

HABER MERKEZİ18 Aralık 2025 Perşembe 18:53 - Güncelleme:
Bilim insanları demans öncesini gösteren 6 depresyon belirtisini buldu

Ruh sağlığı ve beyin sağlığı arasındaki bağlantı, bilim insanlarının uzun süredir incelediği bir konudur. Ancak son dönemde tamamlanan kapsamlı bir araştırma, depresyon ve demans arasındaki ilişkinin daha spesifik ve ölçülebilir olduğunu göstermektedir. Özellikle orta yaşta yaşanan bazı depresyon belirtileri, onlar sonra demans teşhisinin konulabileceğinin önemli göstergeleri haline gelmektedir.

Araştırmanın kapsamı ve metodolojisi

University College London'da görev yapan araştırma ekibi, Birleşik Krallık'ta uzun yıllar süren bir çalışmaya katılan 5.811 kişinin verilerini detaylı biçimde incelemiştir. Bu katılımcıların ruh sağlığı durumları 1997 ile 1999 yılları arasında kaydedilmiş, o dönemde tüm gönüllüler 45 ile 69 yaş aralığında bulunmuş ve hiçbirinde demans tanısı konmamıştır. Araştırma ekibi, bu bireylerin sağlık durumlarını yaklaşık yirmi yıl boyunca sistematik olarak takip etmiştir. 2023 yılına kadar geçen sürede, Birleşik Krallık'ın resmi sağlık kayıtlarında ve tıbbi sicillerinde yer alan demans teşhisleri, çalışmanın nihai sonuçlarında kullanılmıştır. Bu metodolojik yaklaşım, depresyon belirtileri ile demans gelişimi arasındaki uzun vadeli ilişkiyi ortaya koymak için oldukça güvenilir bir temel oluşturmuştur.

Demans riski taşıyan altı kritik depresyon belirtisi

Araştırmanın en önemli bulgusu, demans gelişme riskinin genel depresyon tanısından ziyade, belirli depresyon belirtileriyle daha güçlü bir korelasyon gösterdiğidir. Epidemiyolojik psikolog Philipp Frank, bu keşfin önemini vurgulayarak, belirti düzeyinde yapılan analiz sayesinde demans gelişmeden on yıllar öncesinde hangi bireylerin daha yüksek risk altında olduğunun belirlenebileceğini ifade etmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, orta yaşta beş veya daha fazla depresyon belirtisi bildiren katılımcıların demans geliştirme riski yüzde 27 oranında daha yüksek bulunmuştur. Ancak bu risk artışının kaynağı, 30'dan fazla depresyon belirtisinin tamamından değil, yalnızca altı spesifik belirtiden kaynaklanmaktadır.

Bu altı kritik belirtinin ilki güven kaybı, yani bireyin kendisine olan inancının azalmasıdır. İkincisi, problemlerle başa çıkmada yaşanan zorluktur. Üçüncü belirtisi, başkaları için sevgi ve ilgi hissetmemenin ortaya çıkmasıdır. Dördüncü belirtisi, sürekli gerginlik ve anksiyete durumudur. Beşinci belirtisi, konsantre olmada ve dikkat toplamada yaşanan güçlüktür. Altıncı ve son belirtisi ise, günlük görevlerin yerine getirilmesinden memnun olmama halidir. Bu altı belirtinin tamamı, demans gelişme riski ile doğrudan ilişkili bulunmuştur.

Özellikle güven kaybı ve problemlerle başa çıkamama belirtileri, diğer depresyon semptomlarından daha belirgin bir şekilde demans riskini artırmaktadır. Her iki belirtinin de demans teşhisi olasılığını yaklaşık yüzde 50 oranında yükselttiği tespit edilmiştir. Bu bulgular, depresyonun tüm belirtilerinin demans gelişimi açısından eşit derecede önemli olmadığını, aksine bazı spesifik belirtilerin çok daha güçlü bir uyarı işareti olduğunu göstermektedir. Buna karşılık, uyku sorunları ve intihar düşüncesi gibi bazı depresyon belirtileri, demans teşhisi ile uzun vadeli bir korelasyon göstermemiştir.

Depresyon ve demans arasındaki biyolojik bağlantı

Araştırmanın yapısı, depresyon ile demans arasında doğrudan bir neden-sonuç ilişkisi göstermese de, belirli depresyon unsurlarının beyin sağlığı üzerinde uzun vadeli etkileri olabileceğini güçlü biçimde işaret etmektedir. Bu bulgular, demansın neden bazı beyinleri etkilediği ancak diğerlerini etkilemediği sorusunun cevabını arama konusunda araştırmacılara yeni bir perspektif sunmaktadır. Epidemiyolog Mika Kivimäki, depresyonun tek bir hastalık olmadığını, aksine belirtileri geniş ölçüde değişen ve sıklıkla kaygı bozukluğuyla örtüşen karmaşık bir durum olduğunu vurgulamıştır. Araştırma ekibi, bu nüanslı depresyon kalıplarının, nörolojik bozukluklar geliştirme riski daha yüksek olan kişileri ortaya çıkarabileceğini bulmuştur.

Philipp Frank, orta yaşta deneyimlenen günlük depresyon belirtilerinin, uzun vadeli beyin sağlığı hakkında önemli bilgiler taşıdığını belirtmiştir. Bu kalıplara dikkat edilmesi, demansın erken dönemde önlenmesi için yeni fırsatlar açabilmektedir. Araştırma sonuçları, daha kişiselleştirilmiş ve etkili ruh sağlığı tedavelerine doğru bir adım olarak değerlendirilmektedir. Demans ve depresyon gibi karmaşık hastalıkların bireyler arasında farklı biçimlerde ortaya çıkması, aralarında bağlantı kurmayı zorlaştırsa da, bu çalışmanın gösterdiği gibi imkansız değildir.

Araştırmanın sınırlamaları ve gelecek perspektifi

Her bilimsel çalışmada olduğu gibi, bu araştırmanın da belirli sınırlamaları bulunmaktadır. Araştırma ekibi, çalışmanın yalnızca Birleşik Krallık'ta ve nispeten sağlıklı memurlar üzerinde yapıldığını açıkça kabul etmektedir. Demansın çalışmaya katılan bireylerde, genel Birleşik Krallık nüfusuna kıyasla daha az yaygın olduğu tespit edilmiştir. Bu durum, bulguların evrensel olarak tüm popülasyonlara uygulanabilirliği konusunda bazı sorular ortaya koymaktadır. Daha çeşitli demografik gruplar ve coğrafi bölgelerde yapılacak ek araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır.

Özellikle küresel nüfusun yaşlanması göz önüne alındığında, demansın gelecekte daha yaygın hale gelmesi beklenmektedir. Bu nedenle, farklı kültürel ve sosyoekonomik ortamlarda benzer çalışmaların tekrarlanması büyük önem taşımaktadır. Ancak mevcut bulgular, bilim insanlarına demans önleme stratejileri geliştirmek için başlayacak bir temel sunmaktadır. Eğer bu vakaların bir kısmı erken müdahale ve tedavi sayesinde önlenebilirse, milyonlarca insanın yaşam kalitesinde büyük bir iyileşme sağlanabilecektir. Depresyon belirtilerine dikkat edilmesi ve uygun tedavi uygulanması, demans riskinin azaltılmasında kritik bir rol oynayabilmektedir.

  • demans
  • depresyon
  • ruh sağlığı
  • orta yaş
  • beyin sağlığı

ÖNERİLEN VİDEO

Brezilya'da korku dolu anlar: Fırtınaya dayanamayıp devrildi

Kapat
Video yükleniyor...