15 Aralık 2024 Pazar / 14 CemaziyelAhir 1446

''Diyaliz hastalarına servis hizmeti tıbbi gereklilik''

Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, diyaliz hastalarının tedavi edildiği merkezlere servisler aracılığı ile taşınmasının, Sağlık Bakanlığı'nın çıkardığı genelgeler ile gerekli kılındığını belirterek, 'Ayrıca bu hastaların servisler yolu ile evlerinden alınıp evlerine bırakılması tıbbi açıdan da zorunludur.' dedi.

Cihan11 Eylül 2013 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
''Diyaliz hastalarına servis hizmeti tıbbi gereklilik''
Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, geçtiğimiz günlerde kamuoyunda yer alan 'Diyaliz hastalarının servis mağduriyeti' haberleriyle ilgili açıklamada bulundu. Kronik böbrek hastalarının yaşam kalitesini arttırmak ve yaşam süresini uzatmak için diyalize girmek zorunda olduğunu belirten Erk, "Fakat diyaliz hastalarının bu süreçte geçirdiği sağlık problemleri, kronik böbrek hastalığını daha güç hale getiriyor. Haftada 3 kez diyalize girme zorunluluğu hem manevi hem de maddi olarak hastalara büyük yükler getiriyor. Bu durumda hastalara 'hak' olarak tanınan servis hizmetinin kaldırılması binlerce diyaliz hastasının hayatını daha da güçleştirecektir." İfadelerini kullandı.

Erk, "Bu tedavinin tek ödeyicisi olan SGK, bu hizmetin bedelini ödemediği gibi, 2006 yılından bu yana da tedavi hizmetinin bedelini sabit olarak ödemektedir. 2012 yılında özel diyaliz merkezlerine yönelik Hacettepe Üniversitesi tarafından yapılan maliyet çalışmasında, 1 seans hemodiyaliz hizmetinin maliyeti 167,40 TL bulunmuşken, SGK bu gün halen 145,00 TL ödemektedir. 2012 yılında özel diyaliz merkezleri arasında yapılan araştırmalarda 1 seans başına düşen hasta taşıma maliyeti 15,50 TL olarak bulunmuştur, yani SGK'nın ödediği fiyatın yüzde 10'dan fazlası hastama taşıma maliyetine gitmektedir, ancak SGK bu bedeli ödememektedir." şeklinde konuştu.

Ülkede hemodiyaliz hasta servislerinin bazı bölgelerde nadiren yerel yönetimlerce karşılandığı kaydeden Erek, sözlerine şöyle devam etti: "Buna karşılık ağırlıklı olarak özel diyaliz merkezleri kendi imkanlarıyda karşılarken, kamu hastanelerinin diyaliz merkezlerinde ise farklı kamu kaynakları kullanılabilmektedir. Çok nadir olarak da olsa bazı hastalar ise kendi imkanları ile servis ihtiyacını karşılıyor. Türk Böbrek Vakfı gibi sivil toplum kuruluşlarının hasta servisleri de çok zor şartlarda gelen bağış ve yardımlarca karşılanmaya çalışılıyor.

Sonuç olarak; tıbben ve T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından da gerekli kılınan hasta servis hizmeti, SGK tarafından önemsenmemektedir, üstelik SGK yayınladığı "Sağlık Uygulama Tebliğinde" hemodiyaliz tedavisinde T.C. Sağlık Bakanlığı yönetmeliğinin geçerli olduğu belirtilmiştir. Özel Diyaliz Merkezlerinin sadece diyaliz hizmeti verdiğini belirten Erk, tüm giderlerini SGK'dan ayda bir defa yaptıkları tahsilâttan karşıladıklarını, ancak Kamu Hastanelerinin bu noktada kendilerinden ayrılarak bünyelerindeki diyaliz merkezlerinin SGK dışındaki kaynaklarından da yararlandığına dikkat çekti.
Timur Erk, Özel Diyaliz Merkezleri maliyetlerinin altında bir fiyatla hizmetlerini sürdürmelerinin mümkün olmadığını belirtirken; 'SGK hemodiyaliz hizmet bedellerini güncellemeli ve diyaliz hasta servis bedellerini de ödemelidir' dedi. Diyaliz Merkezlerinin Basına yansıyan demeçleri haklı ve yerindedir."