15 Aralık 2024 Pazar / 14 CemaziyelAhir 1446

İç hava kalitesi, gribin yayılmasını önlüyor

İç hava kalitesinin yetersizliği, havaların soğumaya başladığı bugünlerde gribin yayılmasını hızlandırıyor.

6 Ocak 2015 Salı 07:00 - Güncelleme:
İç  hava kalitesi, gribin yayılmasını önlüyor

İç hava kalitesinin yetersizliği gribe davetiye çıkarıyor. Kapalı mekanlarda,  insanların iç hava kalitesini etkileyen temel faktör olduğunu söyleyen havalandırma sektörünün öncü kuruluşu AFS Boru Sanayi A.Ş Genel Müdür Yardımcısı Bahadırhan Tari,  “ İnsan önemli bir hava kirleticisidir. Özellikle grip gibi solunum yoluyla bulaşan hastalığı olan bir insan hapşırdığında ortama 1 milyon partikül yayar ve bunun 40 bin tanesi mikrop ve virüs taşır. Mekanik olarak havalandırılan yani iç hava kalitesi yüksek tutulan ortamlarda grip gibi hastalıkların bulaşma ihtimali önemli ölçüde azalır.” dedi.

Zamanımızın neredeyse yüzde 90’ını geçirdiğimiz kapalı mekânlarda, sağlıklı temiz havanın en önemli yaşamsal ihtiyacımız olduğunu dile getiren Tari, “ İç ortam havası dış ortamdan 2-5  kat daha kirlidir. Bu nedenle iç ortam hava kalitesi sürekli ölçülmeli, kontrol edilmeli ve yenilenmelidir. Sağlıklı temiz hava insan sağlığı için en önemli ihtiyaçtır. İç hava kalitesi, ortam havasının temizliğidir. “ dedi.

Bedenen dinlenme halinde bulunan bir insanın saatte 500 litre (ortalama bir ömür süresince yaklaşık 300 milyon litre) hava teneffüs ettiğini söyleyen Tari,  “Bedenen aktif olduğumuz zaman, yapılan işin güçlüğüne göre saatte 500 litreden çok daha fazla hava teneffüs ediyoruz. Biyolojik varlığımızı sürdürebilmek için dışarıdan almamız gerekenlerin yüzde 84’ü sağlıklı temiz hava. Sağlıklı temiz hava solumak en önemli ihtiyacımız. Soluduğumuz havanın kalitesi, en az tükettiğimiz gıdalar kadar önemli. “ açıklamasında bulundu.

İç Hava Kalitesi, Solunum Yolu Hastalıklarını Tetikliyor

İç hava kalitesinin yetersizliğinin solunum fonksiyonlarında bozulmaya yol açtığını dile getiren Tari, “ İç hava kalitesinin yetersizliği solunum sistemi hastalıklarında artışa neden olurken, kronik solunum sistemi hastalığı olan kişilerin hastalıklarının alevlendirir “ dedi.

İç ortam hava kalitesi kullandığımız parfüm, deodorant vb. eşyalardan, yemek pişirmek vb. etkinliklerimizden veya temizlik yaparken kullandığımız temizlik malzemelerinden dolayı etkilenebiliyor.

İç ortam hava kalitesinin önemli sağlık problemlerine neden olabilecek pek çok parametresi olduğunu belirten Tari, “ İç ortam hava kalitesinin iyileştirilmesinin en etkili yolu; ortamın mekanik ve ısı geri kazanımlı taze hava cihazlarıyla havalandırılmasıdır. Böylece kirletici emisyonları taze havayla seyreltilerek kabul edilebilir seviyelere indirilir.” açıklamasında bulundu.

İç hava kalitesinin önemini vurgulayan Tari, iç hava kalitesine ilişkin şunları kaydetti: “ İç hava kalitesine ilişkin önlemlerin alınmaması veya yetersizliği karbondioksit  oranının artmasına neden olur. 1000 ppm üzeri karbondioksit; solunum yolu hastalıkları, uyku isteği, baş ağrısı ve konsantrasyon bozukluğuna neden olur. Sık sık ve uzun süreli 2500 ppm üzeri karbondioksit solumak, çok ağır ve geri dönülemez sağlık sorunlarına yol açar. Göz, kalp, solunum sistemi, beyin gibi önemli organlarımızda kalıcı hasarların oluşumuna neden olur.”