25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

KOAH tedavisinde sevindiren gelişme

Türkiye’de üçüncü en sık ölüm nedeninin kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) olduğunu söyleyen Prof. Duygu Özol, “Günümüzde KOAH’lı hastalarda en etkin tedavi sigarayı bırakmaktır. Son yıllarda hastalığın tedavisinde solunum fizyoterapisi önem kazanmaya başlamıştır.” dedi.

Cihan25 Aralık 2013 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
KOAH tedavisinde sevindiren gelişme
Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Duygu Özol, ciddi bir akciğer hastalığı olan KOAH’la ilgili bilgi verdi, tedavisine ilişkin önemli uyarılarda ve tavsiyelerde bulundu. KOAH’ın, özellikle sigarayla ileri derecede ilişkili bir hastalık olduğunu anımsatan Prof. Özol, “Sigara içen hastalarda KOAH sıklığı çok yüksektir. Sigara dışında egzoz dumanı, hava kirliliği, biyolojik artıkların yakıt olarak kullanılmasından oluşan duman KOAH için risk faktörleridir. Ülkemizde KOAH 3’üncü en sık ölüm nedenini oluşturmaktadır. Mevcut tablo ile KOAH ciddi bir halk sağlığı sorunudur, önlenmesi ve tedavisi önemlidir.” diye konuştu.

YAŞAM KALİTESİNİ DÜŞÜRÜYOR

Hava yollarında daralmaya ve ilerleyici akciğer hasarına yol açan KOAH’ın, ilerleyen evrelerde hastanın yaşam kalitesini büyük oranda düşürdüğünü, günlük işleri yaparken zorlanmasına neden olduğunu kaydeden Prof. Özol, şunları söyledi:

“Efor yapamayan hastada solunum kaslarında güçsüzlük, iltihabi duruma bağlı kilo kaybı, kas kaybı ve depresyon gibi ek sorunlar ortaya çıkar ve hasta kısır bir döngüye doğru itilir. Günümüzde KOAH’lı hastalarda en etkin tedavi sigarayı bırakmaktır. Hastalığın ilerleyen evrelerinde solunum, kas güçsüzlüğüne bağlı kas gücü kaybı olması ve hastaların nefes darlığı nedeniyle hareketsiz kalması nedeniyle son yıllarda KOAH tedavisinde fizyoterapi önem kazanmaya başlamıştır. Solunum fizyoterapisi ilaç tedavisi içermeyen, mevcut tedavilerle birlikte verilebilen, yan etkisi olmayan bir tedavi şeklidir.”

FİZYOTERAPİ ŞİKAYETLERİ AZALTIYOR

Prof. Duygu Özol, bu tedavi modeli ile KOAH’lı hastalarda şikâyetlerin gerilediğini, egzersiz toleransının ve fiziksel etkinliklerin arttığını, depresyon belirtilerinin azaldığını ve yaşam kalitesinin düzeldiğini kaydetti. KOAH’lı hastalarda egzersizin mutlaka tedavinin parçası olması ve fizyoterapi ile birleştirilmesi gerektiğinin altını çizen Özol, “Solunum fizyoterapisi egzersizle desteklenmediği takdirde zamanla faydaları kaybolabilmektedir. Egzersiz çeşitleri ve ağırlığı hastanın klinik durumuna, efor kapasitesine göre değişmektedir. Ana hedef, hastanın kendine uygun egzersizi düzenli olarak yapmasıdır. KOAH hastaları beslenmesine de çok dikkat etmeli, karbonhidrattan fakir, lipidden zengin besinlerle beslenmelidir.” diye ifade etti.