21 Kasım 2025 Cuma / 1 CemaziyelAhir 1447

Sağlık Bakanlığı'ndan deprem bölgesine 40,8 milyar liralık yatırım

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, 2026 yıl sonu itibarıyla yerli ve milli GÖKBEY helikopter ambulanslarının görev başında olacağını belirterek, 'Bu hava ambulanslarımız Türkiye'nin kendi mühendisliğiyle, kendi gücüyle ürettiği, hayat taşıyan birer gurur kaynağıdır.' dedi.

AA21 Kasım 2025 Cuma 12:06 - Güncelleme:
Sağlık Bakanlığı'ndan deprem bölgesine 40,8 milyar liralık yatırım

Memişoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Bakanlığının 2026 yılı bütçesine ilişkin sunumunda, Bakanlıkça çıkarılan kılavuzlarla, geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının usul ve esaslarını standart hale getirdiklerini, Anadolu tıbbının geleneksel uygulamalarını modern tıbbın kanıta dayalı yaklaşımıyla bütünleştirerek, güvenilir, etkili ve ülke genelinde yaygın bir hizmete dönüştürdüklerini söyledi.

Türkiye genelinde 6 bin 308 ambulans ve 3 bin 574 acil yardım istasyonuyla acil sağlık hizmeti verdiklerini vurgulayan Memişoğlu, "Sene sonu itibarıyla 856 yeni ambulansımızı filomuza katmış olacağız. 2025'in 10 ayında 4 bin 231 vatandaşımız, hava ambulanslarımız sayesinde sağlık hizmetine ulaştırıldı. Buradan bir müjde veriyorum: 2026 yıl sonu itibarıyla yerli ve milli GÖKBEY helikopter ambulanslarımız da görev başında olacak. Bu hava ambulanslarımız Türkiye'nin kendi mühendisliğiyle, kendi gücüyle ürettiği, hayat taşıyan birer gurur kaynağıdır." ifadelerini kullandı.

Bakan Memişoğlu, hastane afet planlamaları, 20 bin kişilik UMKE ekibi ve kapsamlı tatbikatlarla, olası İstanbul depremi dahil tüm afetlere karşı sağlık sistemini hazır hale getirdiklerinin altını çizdi.

Türkiye'nin dijital sağlıkta, dünyanın örnek ülkeleri arasında olduğuna dikkati çeken Memişoğlu, e-Nabız, e-Rapor, e-Reçete ve MHRS sistemleriyle sağlık verilerini en iyi şekilde yönettiklerini ve bu sistemlerin dünya çapında örnek gösterilerek birçok ödüle layık görüldüğünü anlattı.

Bakanlığın, Aile Sağlığı Merkezleri, Sağlıklı Hayat Merkezleri ve Toplum Sağlığı Merkezlerinden oluşan birinci basamak yatırım programında 1202 tesis bulunduğunu belirten Memişoğlu, bunlardan 461'inin inşaatının devam ettiğini, 628'inin proje ve arsa, 113'ünün ise ihale aşamasında olduğunu ifade etti.

Memişoğlu, 2. ve 3. basamakta 435 tesisi hizmete almayı planladıklarını bildirerek, bunlardan 165'inin inşaat çalışmalarının sürdüğünü, 234'ünün proje ve arsa aşamasında olduğunu, 36'sının ise ihale aşamasına geldiğini söyledi.

DEPREM BÖLGESİNDEKİ SAĞLIK YATIRIMLARI

Deprem bölgesinde sağlık hizmetinin yanı sıra bölgeyi yeniden ayağa kaldıracak kalıcı sağlık yatırımlarını da hızlandırdıklarını dile getiren Memişoğlu, şunları kaydetti:

"40,8 milyar liralık yatırımla 5 bin 123 yataklı 109 sağlık tesisini tamamladık. Depremden etkilenen 11 ilimizde 6 Şubat depremi öncesinde kamu hastanelerinde 23 bin 733 yatakla hizmet sunulurken, yaptığımız sağlık yatırımlarıyla bugün, yüzde 16 artışla 27 bin 503 yatakla sağlık hizmeti veriyoruz. İlk olarak Hatay'da yapılan Antakya, Defne ve İskenderun Acil Durum Hastaneleri'ne ilave olarak, son iki senede Hatay Payas, Erzin ve Altınözü, Gaziantep Nurdağı ve Oğuzeli, Adıyaman Çelikhan, Kahramanmaraş Merkez, Türkoğlu ve Nurhak Acil Durum Hastaneleri olmak üzere, toplam 2 bin 96 yatak kapasiteli 12 hastanemizi çok kısa sürede depremzedelerimizin hizmetine sunduk.

Deprem bölgesinde, 400 yataklı Gaziantep Nizip, 300 yataklı Gaziantep Cengiz Gökçek Kadın Doğum ve Çocuk, 150 yataklı Osmaniye Düziçi Devlet ve 350 yataklı Adıyaman Kadın Doğum Çocuk Hastanelerinin inşaat çalışmalarını tamamladık. Gaziantep 25 Aralık Devlet Hastanesi'nin 300 yataklı ek binasını ve Kahramanmaraş 600 yataklı Devlet Hastanesi'ni de yıl sonuna kadar açacağız. Ayrıca bölgede 1700 yataklı Şanlıurfa, 1000 yataklı Diyarbakır Kayapınar, 1000 yataklı Kahramanmaraş Yörükselim Şehir Hastaneleri, 600 yataklı İskenderun Devlet Hastanesi gibi büyük projelerimizin yapımına hızla devam edilmektedir. Son bir yılda ülke genelinde toplam 3 bin 340 yatak kapasiteli 36 hastaneyi tamamlayarak vatandaşlarımızın istifadesine sunduk."

Aydın Şehir Hastanesi, Samsun Şehir Hastanesi, Kastamonu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi, Denizli Acil Durum Hastanesi ve Muş Hasköy Devlet Hastanesi olmak üzere 29 hastaneyi de yakın zamanda hizmete açacaklarını ifade eden Memişoğlu, inşaatı devam eden diğer şehir hastaneleri tamamlandığında 16 bin nitelikli yeni yatağı sağlık sistemine kazandırmış olacaklarını vurguladı.

Olası deprem risklerine karşı önlemler aldıklarını, başta İstanbul, İzmir ve Kocaeli olmak üzere sağlık altyapılarını güçlendirdiklerini belirten Memişoğlu, İstanbul Süreyyapaşa ve İstanbul Bakırköy Ruh Sinir, Diyarbakır Yenişehir, Muğla, Konya ve Tokat Şehir Hastaneleri için etüt-proje çalışmalarının devam ettiğini bildirdi.

İstanbul'da 4 bin 50 yatak kapasiteli Sancaktepe Şehir Hastanesi'nin inşaatının hızla ilerlediğini aktaran Memişoğlu, "Bu kampüste, bağımlılıkla mücadelede bir ilk olacak Sağlıklı Yaşam Köyü'nü 2026 yılının ilk yarısında hizmete alıyoruz." dedi.

Memişoğlu, yapım ihalesi tamamlanan 1453 yataklı İstanbul Fatih Sultan Mehmet Eğitim Araştırma Hastanesi'nin inşaatını başlatacaklarını, ihale süreci tamamlanmak üzere olan Haydarpaşa ve Siyami Ersek Hastanelerinin inşaatlarına gelecek yıl başlayacaklarını dile getirdi.

Şehir hastanelerinin yatak sayılarının yanı sıra yüksek teknolojiye sahip altyapıları, modern tıp cihazları, donanımlı ameliyathaneleri ve geniş yoğun bakım kapasiteleriyle öne çıktığının altını çizen Memişoğlu, sağlık kampüsü şeklinde planlanan hastanelerin dünyanın sayılı sağlık yatırımları arasında yer aldığına ve Türkiye'nin sağlıkta fark oluşturan gücünü temsil ettiğine dikkati çekti.

"KENDİ KENDİNE YETEN BİR SAĞLIK EKOSİSTEMİ İNŞA EDİYORUZ"

Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Üreten Sağlık" yaklaşımının Türkiye'yi, bilim üreten, teknoloji geliştiren ve küresel sağlık ekosistemine yön veren bir ülke haline getirmeyi hedeflediğini belirterek, "Üreten Sağlık, aslında Milli Teknoloji Hamlesi'nin sağlık alanındaki yansımasıdır. İlaçtan aşıya, tıbbi cihazdan biyoteknolojiye kadar her alanda yerli üretim kapasitemizi artırarak, sağlıkta tam bağımsız Türkiye hedefine ilerliyoruz. Fikri olanı finansmanla, araştırmayı sanayiyle buluşturuyoruz. Bilimi ürüne dönüştürerek, hem ekonomik hem stratejik açıdan kendi kendine yeten bir sağlık ekosistemi inşa ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'yi tıbbi araştırmaların merkezi yapmak için klinik araştırma süreçlerini sadeleştirdiklerini ve hızlandırdıklarını ifade eden Memişoğlu, ilaç ruhsat süreçlerini elektronik ortama taşıyarak onayları hızlı ve şeffaf hale getirdiklerini, biyoteknoloji alanını ise stratejik öncelik yaptıklarını söyledi. Bu güçlü altyapının üzerine inşa ettikleri ikinci adımın Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) öncülüğünde yürütülen, üretim ve teknoloji geliştirme ekosistemi olduğuna işaret eden Memişoğlu, TÜSEB ile şehir hastanelerini sağlık teknolojisi geliştiren merkezler haline getirdiklerini ve 20 şehir hastanesinde Teknoloji Transfer Ofisleri açtıklarını dile getirdi.

Üreten Sağlık Modeli'nin en önemli adımlarından birinin "Fikirden Ürüne Portalı" olduğunun altını çizen Memişoğlu, "Sağlık Bakanlığı, üniversiteler, özel sektör ve girişimcileri tek ekosistemde buluşturan bir platformdur. Bu sistemle fikirden klinik araştırmaya, sertifikasyondan üretime ve pazarlamaya kadar tüm süreçleri Türkiye'de ilk kez tek bir çatı altında yöneteceğiz." diye konuştu.

Memişoğlu, TÜSEB Genom Merkezi'nin son bir yılda 10 bin 500 biyolojik örnek topladığını ve Türkiye'nin Ulusal Gen Bankası'nın temellerini attığını belirtti.

"KUDUZ VE MAYMUN ÇİÇEĞİ AŞILARININ PREKLİNİK ÇALIŞMALARINI TAMAMLADIK"

Türkiye'de kişiselleştirilmiş hücre tedavisi ve immünoterapiyi yerli imkanlarla geliştirmeye devam ettiklerini söyleyen Memişoğlu, "Yerli kalp-akciğer makinesi ve yerli glikoz cihazını geliştirdik ve üretim aşamasına geldik. ASELSAN işbirliğiyle geliştirdiğimiz mobil röntgen cihazının da seri üretimine geçtik. En önemli çalışmalarımızdan biri de aşı üretimidir. Kuduz ve maymun çiçeği aşılarının preklinik çalışmalarını tamamladık. Hepatit A, verem, pnömokok dahil 13 aşının geliştirme süreçlerinde önemli ilerlemeler kaydettik." dedi.

Bakan Memişoğlu, bu yıl itibarıyla 186 ülkeye ilaç ihracatı gerçekleştirdiklerini, bunun Türkiye'nin küresel sağlık sanayisindeki rekabet gücünün en somut göstergesi olduğunu vurguladı.

Bu yıla ilişkin hedeflere yönelik de Memişoğlu, aile hekimliğini ve temel sağlık hizmetlerini güçlendireceklerini, hareketli yaşamı teşvik eden, aşırı kilo ve sağlıksız beslenmeyle mücadeleyi güçlendiren politikaları yaygınlaştıracaklarını kaydetti.

Tütün kullanımı ve bağımlılıkla mücadeleye yönelik yeni uygulamalara başlayacaklarını bildiren Memişoğlu, tıbbi zorunluluk dışındaki sezaryen oranlarını düşürmek için Normal Doğum Eylem Planı'nın ikinci aşamasına geçeceklerini ifade etti.

Bakan Memişoğlu, sağlık okuryazarlığını artırmak için eğitimler verileceğine, kanser tarama ve teşhis süreçlerinin uçtan uca izlenebilmesi için teknik altyapıyı daha da güçlendireceklerine işaret etti.

Palyatif bakım merkezleri, evde sağlık hizmeti ve aile hekimliği birimlerini entegre ederek bu hizmetleri uzaktan sağlık hizmeti desteğiyle beraber sunacaklarını anlatan Memişoğlu, yeni ilaç fiyatlandırma modelini uygulamaya alacaklarını ve geri ödeme yöntemlerini revize edeceklerini bildirdi.

Kamu hastanelerinde sağlık turizmi kapasitesini artıracaklarını ifade eden Memişoğlu, turistik yatak kapasitesini ve termal kaynakları modern rehabilitasyon ve sağlıklı yaşam programlarıyla bütünleştirerek uluslararası sağlık turizmi kapasitesini artıracaklarını sözlerine ekledi.

ÖNERİLEN VİDEO

Ölümle dans ettiler! Bir motosiklete 5 kişi bindiler

Kapat
Video yükleniyor...