15 Aralık 2024 Pazar / 14 CemaziyelAhir 1446

Ayvaz Dede’nin Rüyası tarihi bir roman ile Türkçe görülecek

Balkanların Müslümanlaşmasında büyük pay sahibi olan, bölgenin Yunus Emre’si olarak da kabul edilen Türk derviş Ayvaz Dede’nin hayatını anlatan ‘Ayvaz Dede’nin Rüyası’ adlı roman Türkçe’ye kazandırılıyor.

30 Ekim 2012 Salı 07:00 - Güncelleme:
Ayvaz Dede’nin Rüyası tarihi bir roman ile Türkçe görülecek

 Balkanların, özellikle de Bosna halkının Müslümanlaşmasında çok büyük emek ve pay sahibi olan, bölgenin Yunus Emre’si olarak da kabul edilen, Türk derviş Ayvaz Dede’nin hayatını anlatan roman Türkçe’ye kazandırılıyor. “Ayvaz Dede’nin Rüyası” adlı tarihi romanı kaleme alan ünlü Boşnak tarihçi Prof. Dr. Enver İmamoviç, kitabın Türkiye’de yayımlanması için Değişim Yayınevi ile sözleşme imzaladı. Ayvaz Dede kitabının gelecek yıl Nisan ayında Türk okuruyla buluşması hedefleniyor. Kitabın yazarı İmamoviç, “Boşnak ve Türklerin ortak tarihi hazinesi” olarak nitelediği Ayvaz Dede hakkındaki kitabını bu yılın Haziran ayında tamamladığını söyledi. “Ayvaz Dede’nin Rüyası” adlı kitabın tanıtımının, Prusac kasabasında 500 yıldıron binlerce insanın katılımıyla gerçekleştirilen Ayvaz Dede Şenlikleri’nde yapıldığını hatırlatan İmamoviç, kitabın Türk okuruyla buluşmasını da çok önemsediğini kaydetti.                                

Manisa Akhisarlı olan Ayvaz Dede’nin, Bosna’nın fethedildiği 1463 yıllarında Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet ile bu topraklara gelen gerçek ve tarihi bir şahsiyet olduğuna işaret eden İmamoviç, “Ayvaz Dede, Prusac’taki yerel halkın İslam’la tanıştırılmasıyla görevlendirildi ve bu anlamda Bosna’da büyük ve önemli izler bıraktı. Bu tarihi şahsiyet ile ilgili yıllardır edindiğim bilgileri bir kitapta toplamak istedim. Ayvaz Dede, Bosna ve Türkiye’nin ortak değeridir” diye konuştu. Roman 1463-1465 yılları arasında konumlanıyor.

Ayvaz Dede gönüllerin fatihi

İmamoviç, roman ile ilgili şu bilgileri verdi: “Bu kitapta Bosna’ya gelen Osmanlı, onunla birlikte ya da birkaç yıl öncesinde gelen dervişlerin Bogumil adlı dinin mensupları olan Bosnalılara İslam’ı nasıl anlattığı hatırlatıldı. Yani Osmanlı’nın herhangi bir zorlama uygulamadığı, yerel halkın gönlününü kazandığı bu kitapta da görülecektir. Kitapta, Ayvaz Dede gibi insanların hayatını sadece başkalarına hizmet etmesine adadığı yazıldı. Çünkü Ayvaz Dede, 540 yıl önce gönüllerin fatihi olmuş ve insanlar günümüzde bile onun dua ettiği yeri, türbesi bulunduğu Prusac’ı ziyaret ediyor.” Bosna Hersek ile Türkiye arasında birçok bağ bulunduğunu ifade eden İmamoviç, “Ayvaz Dede Bosna ile Türkiye arasında bir köprüdür. Yani kendisi ortak bir hazinemizdir” dedi.

Ayvaz Dede: Balkanların Yunus Emre’si 

Ayvaz Dede, Sarı Saltuk gibi, irşat maksadıyla Anadolu’dan kalkıp bölgeye gelen Horasan erenlerinden. İnanışa göre, Akhisarlı bir derviş olan Ayvaz Dede, 500 yıl önce, kuraklığın yaşandığı ve bugün şenliklere ev sahipliği yapılan Donyi Vakuf kentinin Prusac kasabasındaki dağa geldi. Halkın kıtlık çektiği, hayvanların susuzluktan telef olduğu bölgeye suyu getirmek için 40 gün 40 gece burada ibadet eden Ayvaz Dede, bir gece, uykusunda iki koçun birbiriyle çarpıştığını gördü. Boynuz sesiyle uykusundan uyanan Ayvaz Dede, bir anda karşısında yarılan dağı ve gürül gürül akan ırmağı buldu. Böylece bölge suya kavuşmuş oldu.

500 yıllık gelenek

Bu olayı duyan çok sayıda insan da Müslüman oldu. Şenliklerin bir bakıma bu bölgedeki insanların İslam’ı seçişi dolayısıyla da yapıldığı biliniyor. Müslümanlar kadar Hristiyanların da inandığı efsanenin kahramanı Ayvaz Dede’nin suyu bulduğu ve mezarının yer aldığı dağın etekleri, 500 yıldır Ayvaz Dede Şenliklerine ev sahipliğini yapıyor.