16 Aralık 2024 Pazartesi / 15 CemaziyelAhir 1446

George Orwell'in 'Hayvan Çiftliği' sahnede

George Orwell’in meşhur ‘Hayvan Çiftliği’ bir kez daha tiyatro sahnesinde yerini alırken, bu dünyayı babalarının çiftliği gibi yönetmeye kalkan egemen güçlerin iktidar oyunlarına bir kez daha şahit oluyoruz.

Bedir Acar27 Ocak 2015 Salı 07:00 - Güncelleme:
George Orwell'in 'Hayvan Çiftliği' sahnede

dünya tiyatrolarında olduğu gibi, ülkemizde de Devlet Tiyatroları dahil, ödenekli ve özel tiyatrolar tarafından defalarca sahnelenmiş ‘Hayvan Çiftliği’ bu kez Bakırköy Belediye Tiyatrosu’nde seyirciyle buluşuyor. Ünlü İngiliz yazar George Orwell’ın çağdaş klasikler arasında girmiş ve bir başyapıt olarak kabul edilen Hayvan Çiftliği adlı romanından uyarlanan oyunda, bir çiftlikte yaşayan hayvanların, kendilerini sömüren insan hakimiyetine son vermeleri ve eşitlikçi düzen kurmaları anlatılır. Hayvanların başkaldırırken kullandıkları sloganı hatırlayacaksınız: Dünyanın tüm hayvanları birleşin!...

Gün gelir devran döner, çiftlikte hayvanlar hakimiyeti ele geçirdikten sonra,  ‘Bütün hayvanlar eşittir’ ilkesi Hayvanizmin temel ilkesi olarak anayasaya kaydedilir. Kaydedilir de... Bu yasa kağıt üstünde durduğu gibi durmaz,  iş uygulamaya gelince ‘Bazı hayvanlar daha eşit’ olmanın yollarını arar. Peki ama insanın elinden çok eziyet çekmiş, bu yüzden başkaldırarak hakimiyeti ele geçirmiş hayvanlar nasıl olur da ‘Bütün hayvanlar eşittir’ ilkesinden ‘Bazı hayvanlar daha eşittir’ üçkağıtçılığına doğru yol alır. Hayvanların zeki ve iktidar düşkünü önderleri domuzlar, diğerlerini, nasıl olur da adım adım, insanlardan daha baskıcı ve acımasız bir diktatörlük cenderesine sokmayı başarır? Yahut, nasıl olur da hayvanlar, inançla kurmaya çabaladıkları bu yeni sistemin kurbanı haline gelirler?

Bu dünya kimin çiftliği

Hikayenin geri kalanı için Ataköy’de bulunan Yunus Emre Sahnesi’ne uğradığınızda daha fazlasını bulacaksınız. Hayvan Çiftliği, gayet iyi bir yönetim, dekor, kostüm ve oyunculuk gösterisiyle Bakırköy Belediye Tiyatrosu tarafından sahneleniyor. Kostümler ve dekor  sade ve işlevsel. Oyunun dekorunu Barış Dinçel üstleniyor. Dekorda ilk akla gelen çiflik aksesuarları yerine kırık dökük, yayları fırlamış ranzalar var. Alt katmandan hayvanların oluşturduğu getto yorumuna bu ranza fikri cuk oturmuş.

Alican Yücesoy, Sercan Yener ve Cihan İnan Bekar bitmek bilmeyen enerjileriyle rollerinin hakkını veriyor. Lakin, Alican Yücesoy’un oyun sonuna doğru, sırf özgür düşüncesini açıkladı diye yazar Alev Alatlı’ya gönderme yapıp, alkış avcılığına yönelmesini ise yadırgadım doğrusu.

Bir eleştiri olarak değilse bile, iki saatlik oyun bittikten sonra hayli yorgun hissettiğimi de kaydetmek istiyorum. Belki, yüksek tempolu oyun metnindeki diyalog yoğunluğundan, belki, sömürenler ve sömürülenler düzeninin acıklı halini bir kez daha seyreylemekten... Bakınız Ortadoğu’nun petrollerini hortumlamakla kalmayıp, gerçek halk iktidarını ufukta görününce, demokrasiyi tanklarla ezmekten çekinmeyen Mısır’daki darbeci kasaplara alkış tutanlara... Bakınız, çoğunluğu sivil 220 bin insanın hayatını kaybettiği Suriye’de Esad’a ‘devam devam’ diyenlere... Bakınız, biri çıkıp ‘Dünya beşten büyüktür’ deyince öfkeden çılgına dönen egemenlere. Sahi siz dünyayı babanızın çiftliği mi sanıyorsunuz?

***

GEORGE ORWELL, romanlarında 20. yüzyılın ilk çeyreğinde kurulan modern totaliter devletleri eleştirdi. ‘Merkez’i güçlü tutan ve halkı bu merkez etrafında tektipleştirmeye çalışan (ki bizdeki karşılığı Kemalist bürokrasi olabilir mi?) vesayetçi yaklaşımlar onun eleştirilerinden nasibini aldı. Orwell’in ‘Hayvan Çiftliği’ Türkçeye ilk kez 1954 yılında Halide Edip Adıvar tarafından çevrildi. Oyun 1-7-14-21 ve 28 Şubat tarihlerinde 20:30’da Müşfik Kenter Sahnesi’nde…