İspanya ile Türkiye arasında imzalanan 2,6 milyar euroluk HÜRJET anlaşması, İspanyol basınında geniş yankı uyandırdı. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen Türkiye'nin ilk milli jet eğitim ve hafif taarruz uçağı HÜRJET'in İspanya'ya ihracatını kapsayan anlaşma, "stratejik bir dönüm noktası" olarak değerlendirildi.
İspanya merkezli savunma haber sitesi Aviacionline, söz konusu anlaşmanın Türkiye'yi NATO içinde ileri teknoloji platformları sağlayan ülkeler arasına taşıdığını yazdı.
Haberde, İspanya Hava ve Uzay Kuvvetleri envanterine girecek 30 adet HÜRJET'in, tamamen Türkiye'de tasarlanıp üretilmiş bir jet eğitim uçağının ilk kez bir Avrupa NATO ülkesinde kullanılacak olması açısından tarihi nitelik taşıdığı vurgulandı.

"YALNIZCA BİR UÇAK TERCİHİ DEĞİL"
Aviacionline'a göre bu gelişme yalnızca bir uçak tercihi değil, Avrupa'daki ileri seviye pilot eğitiminde endüstriyel ve teknolojik dengelerin yeniden şekillenmesi anlamına geliyor. Anlaşmanın, iki yılı aşkın süredir devam eden teknik değerlendirme ve sanayi müzakerelerinin ardından resmiyet kazandığı belirtilirken, HÜRJET'in İspanya'nın yeni Entegre İleri Eğitim Sistemi kapsamında görev yapacağı ve teslimatların 2028'den itibaren kademeli olarak başlayacağı aktarıldı.
Haberde, HÜRJET'in artık sadece Türkiye'nin ulusal ihtiyaçlarına yönelik bir proje olmaktan çıktığına dikkat çekilerek, uçağın Avrupa tarafından doğrulanmış ve NATO standartlarında bir ihracat platformuna dönüştüğü ifade edildi.
Anlaşmanın yalnızca uçak tedarikini değil; yer simülatörleri, ağ merkezli eğitim altyapısı, bakım sistemleri ve uzun vadeli lojistik desteği de kapsadığı, bu yönüyle HÜRJET'in "entegre bir ileri eğitim sistemi" sunduğu kaydedildi.
HÜRJET RAKİPLERİNİ GERİDE BIRAKTIİspanya cephesinde ise kararın, Talavera la Real'de konuşlu Ala 23 filosunda kullanılan F-5M uçaklarının 2030'a doğru hizmet dışına çıkarılacak olmasına dayandığı belirtildi. Aviacionline, yeni sistemin dijital aviyonik, sentetik eğitim ve ağ merkezli harp ortamlarıyla tam uyumlu olduğunu yazdı.
Haberde ayrıca HÜRJET'in, Leonardo M-346, KAI T-50/FA-50 ve Boeing T-7 Red Hawk gibi rakiplerini geride bıraktığına dikkat çekildi. Bu tercihte, Airbus Defence and Space ile TUSAŞ arasında kurulan sanayi iş birliğinin önemli rol oynadığı; Indra, ITP, GMV, SENER ve Grupo Oesía gibi İspanyol şirketlerin projeye dahil edilmesinin Madrid açısından güçlü bir endüstriyel kazanım sağladığı ifade edildi.
"TÜRKİYE BU SÖZLEŞMEYLE NATO EKOSİSTEMİ İÇİNDE DOĞRUDAN PLATFORM SAĞLAYICISI KONUMUNA YÜKSELDİ"
Teknik özelliklere de yer verilen haberde, HÜRJET'in Mach 1.4 azami hıza, 45 bin feet irtifaya ve +8/-3 g manevra limitlerine sahip olduğu hatırlatıldı. Nisan 2023'te ilk uçuşunu yapan uçağın 150'den fazla test faaliyetini tamamladığı ve programın seri üretim ile ihracat aşamasına ulaştığı belirtildi.
Aviacionline, anlaşmanın jeopolitik boyutuna da dikkat çekerek, Türkiye'nin bu sözleşmeyle NATO ekosistemi içinde doğrudan platform sağlayıcısı konumuna yükseldiğini vurguladı. HÜRJET'in ilk ihracat müşterisinin bir Avrupa NATO ülkesi olmasının, uçağı gelecekte çok uluslu eğitim programları için "düşük riskli ve güvenilir bir seçenek" haline getirdiği değerlendirmesine yer verildi.




