Uluslararası savunma ve havacılık çevrelerinin yakından takip ettiği Bayraktar KIZILELMA projesi, Türkiye'nin insansız savaş uçağı alanındaki iddiasını bir kez daha gözler önüne serdi. Haberde, Türk savunma sanayiinin önde gelen şirketlerinden Baykar'ın tamamen yerli imkânlarla geliştirdiği KIZILELMA'nın 2026 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine girmeye hazırlandığı bildirildi.
Haberde, Baykar tarafından geliştirilen ve kendi öz kaynaklarıyla finanse edilen KIZILELMA'nın, stealth (radar görünürlüğü düşük), tam otonom ve çok rollü görev kabiliyetlerine sahip yeni nesil bir muharip İHA (MİHA) olduğu vurgulandı. İlk uçuşunu Aralık 2022'de gerçekleştiren üçüncü prototipin, 2025 yılı Mart ayında kapsamlı aerodinamik testlerden başarıyla geçtiği ifade edildi.
Baykar'ın açıklamalarına da yer verilen haberde, şirketin KIZILELMA'yı sadece bir İHA değil, insanlı savaş uçaklarıyla birlikte görev yapabilecek otonom bir "geleceğin savaş uçağı" olarak konumlandırdığı belirtildi. "Hava muharebesinde insansız sistemlerin ağırlık kazanacağı bir gelecekte, tamamen Türkiye'de geliştirilen KIZILELMA kritik bir rol oynayacak" ifadelerine yer verildi.
Yabancı basında dikkat çeken bir diğer unsur ise, KIZILELMA'nın kısa pistli uçak gemilerinden kalkış ve iniş yapabilme yeteneği oldu. Bu özellik sayesinde Türkiye'nin, deniz üzerinden insansız hava gücü projeksiyonu yapabilen sayılı ülkelerden biri haline geldiği kaydedildi.
Haberde teknik özellikler de ayrıntılı biçimde ele alındı: Azami kalkış ağırlığı 8,5 ton olan KIZILELMA, 1,5 ton faydalı yük taşıyabiliyor. Mach 0.9'a kadar hız yapabilen ve 500 deniz mili (yaklaşık 926 km) muharebe yarıçapına sahip olan sistem, 45 bin feet'e kadar irtifaya çıkabiliyor. Üç saati aşan havada kalış süresiyle, zorlu muharebe şartlarında uzun görevleri bağımsız olarak yerine getirebiliyor.
İleri sensörlerle donatılmış olan KIZILELMA'da elektro-optik hedefleme sistemi, IRST (kızılötesi arama ve takip) sistemi ve AESA radar bulunuyor. Ayrıca, lazer güdümlü bombalar, havadan satha füzeler ve seyir füzeleri gibi mühimmatları gövde içinde taşıyabiliyor, böylece düşük radar izi korunuyor.
Haberde, Türkiye'nin özellikle Bayraktar TB2 ve Akıncı gibi sistemlerle son yıllarda küresel savunma ihracatında yükselişe geçtiği hatırlatılırken, KIZILELMA'nın bu alandaki ivmeyi daha da artırabileceği değerlendirildi. Türkiye'nin savunma doktrininde yerli ve otonom sistemlerin giderek daha merkezi bir konuma geldiği vurgulandı.
Sonuç olarak, yabancı basın, Bayraktar KIZILELMA'yı yalnızca teknolojik bir başarı değil, aynı zamanda Türkiye'nin stratejik bağımsızlık hedefleri doğrultusunda atılmış büyük bir adım ve muharebe alanının yeniden şekillendirileceğini vurguladı.