26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Berke Özer: ''Fenerbahçeli doğdum, Fenerbahçeli büyüdüm''

Fenerbahçe'nin genç kalecisi Berke Özer Belçika'nın Westerlo takımında kiralık olarak forma giyiyor. Berke Sporx'e verdiği mülakatta açıklamalarda bulundu.

9 Nisan 2020 Perşembe 22:51 - Güncelleme:
Berke Özer: ''Fenerbahçeli doğdum, Fenerbahçeli büyüdüm''

Fenerbahçe'nin 19 yaşındaki yetenekli kalecisi Berke Özer, Westerlo'daki başarılı kiralık döneminin ardından sarı lacivertli kulübe çok daha iyi bir şekilde hazır. Potansiyeli, yetenekleri, özgüveni, dürüstlüğü ve soğukkanlığının yanı sıra yüksek hedefleriyle Berke Özer ile İstanbul'da buluştuk.

Yüzünden bir an olsun eksilmeyen kocaman bir tebessüm ile bizi karşılayan ve "futbolcu egosunu" yıkıp atarak tüm samimiyetiyle sorularımıza cevap veren Berke Özer ile oldukça keyifli bir röportajın altına imza attık. Bizim aldığımız eşsiz keyifi sizin de alacağınıza eminiz...

"BABAM KALECİ OLDUĞUMU BİLMİYORDU"

"Genç yaşına rağmen Türkiye'de ve Avrupa'da adından söz ettirdin. The Guardian'ın 'En İyi 100 Yetenek' listesinde de adın geçti. Mahalle maçlarında çocuklar kaleye geçmeyi genelde istemez. Nadir örneklerdensin ve küçük yaşlarda kaleciliği seçtin. Nasıl başladı bu hikaye, bize anlatabilir misin?"

- Benim babam da eski kaleciydi. Küçüklüğümden beri hep onu izleyerek büyüdüm. Hatta onun maç görüntülerini bile izlerdim küçükken. O benim kaleci olmamı istemezdi. Çok zor bir meslek olduğu için. Futboldaki en nankör meslek kalecilik. İlk zamanlarda babamdan gizli olarak başladım. Antrenmanlara kaleci olarak gidip geliyordum, o beni oyuncu zannediyordu. En sonunda bir maçta 3 penaltı kurtarınca hocalarımız, "Babanla konuş. Akademide kaleci olarak başla." dediler. O zaman ilk defa konuştum. Babam da bana sürekli destek verdi. En büyük destekçilerimden biri diyebilirim.

"Bugünlere gelmende Altınordu'nun büyük bir payı olduğunu biliyoruz. Berke Özer bugünlere gelebilmek için kimleri örnek aldı, neler yaptı, nelerden fedakarlık gösterdi?"

- 11-12 yaşlarımdam beri ailemden ayrıyım. Evimden ayrılıp Altınordu tesislerinde kalmaya başladım. Düşününce kolay geliyor ama 11-12 yaşında bir çocuk için annesinden babasından ayrı kalması çok zor. O zamanlar çok zordu benim için. Hayatımdaki en büyük fedakarlıklardan biri bu. Çok zor zamanlardı. İlk 1 yıl çok zor geçti ama sonra alıştım. Şimdi geri dönüp baktığım zaman ne kadar doğru bir seçim yaptığımı görüyorum. Kolay olmadı. Bu zamanlarda da ailem bana destek oldu.

"MANCHESTER CITY, JUVE, ATLETICO, PSG..."

"Manchester City, Juventus, Atletico Madrid, PSG başta olmak üzere birçok Avrupa kulübü Fenerbahçe'ye transfer olmadan önce seni takip ediyordu. Kulüplerin seni takip ettiğini, izlediğini öğrendiğinde neler hissettin? Bu haberler çıktıktan sonra maç öncesi, maç sırasında aklından neler geçiyordu?"

- Çok fazla milli maç oynadım. En büyük avantajlarımdan biri bu. Bu maçların büyük bir çoğunluğu Avrupa Şampiyonası'ydı. Dünya Kupası kampı da vardı. Böyle maçlarda oynayınca ister istemez izleyenler oluyor. Her maça aynı konsantrasyonla çıkıyorsunuz ama yine de sizi birilerinin izlediğini bilmek ayrı. Hiçbir zaman stres yaratmadı bende. Ekstra bir motivasyon kaynağı oldu. Biliyorsunuz, futbol artık dijital bir dünya. Maçlarınızı izlemeye gelmeseler bile sosyal medyadan, scout programlarından sizi takip ediyorlar. Bunları duymak, o yaşlarda bilmek çok güzeldi. Önemli olan bunları sürdürülebilir yapmak. Bunun için de daha çok çalışıyorum.

"FENERBAHÇELİ DOĞDUM, FENERBAHÇELİ BÜYÜDÜM"

"Ali Koç'un Fenerbahçe'ye başkan seçilmesinin ardından gerçekleştirdiği ilk transferdin. Fenerbahçe'ye transfer hikayeni anlatabilir misin?"

- O dönem yurt dışından da birçok takım vardı. Hem menajerim, hem de Ali Başkan ile birlikte çok farklı bir proje konuştuk. Hepimiz için en doğru kararın bu olacağını düşündük. Bu kararımdan ötürü pişman değilim. Fenerbahçeli doğdum, Fenerbahçeli büyüdüm. Tuttuğun takıma bir gün transfer olmak çok güzel bir duygu. O duyguyu yaşadığım için, Fenerbahçe'de bulunduğum için, Fenerbahçe'ye transfer olduğum için çok mutluyum.

"Fenerbahçe'ye transfer olduktan sonra instagram hesabından yaptığın bir paylaşım var. Sarı lacivertli taraftarların unutamadığı bir paylaşım oldu bu. Bunun hikayesini bir de senden dinleyebilir miyiz?"

- Altınordu'da bize sosyal medyada yardımcı olan bir ağabeyimiz var, sağolsun. Çok destek oldu bu paylaşımda. Bana direkt bir yazı yollamadı. Bana ne hissettiğimi sordu. Ben de ona tüm düşüncelerimi, hislerimi anlattım. O da böyle bir yazı oluşturdu. Tüm sözleri bana aitti ama bunu düzenleyen, bir paylaşım haline getiren o oldu. Çok da iyi tepki aldı. Beni de çok mutlu etti.