Hamzaoğlu'nun açıklamaları şu şekilde:
"32 kişiyle antrenman yapıyoruz. Ban asorarsanız 20 oyuncu 3 kaleci idealdir. Eğer ihtiyacınız olursa altyapıdan alma şansınız olur ve o çocuklar da umutla çalışır. Ama şimdi 2-3 kulvarda yarışma olursa bu kadro 26'ya çıkabilir. Ama ondan fazlası sıkıntı. Furkan ayrıldı. Bazı arkadaşlar da gidecek konuştuk. Veysel'le yolları ayıracağız. 6 ay sonra masaya oturduğumuzda oynayamayan bir oyuncunun değeri düşecek. En azından bu 4-5 ayı oynayarak geçirsinler. Umut Gündoğan, Gökhan Zan'la konuştuk. Bir de Yekta'ya teklifler varsa değerlendirebilirsin dedik. Yoksa kadroda devam edebilirsin. Yekta iyi bir oyuncu en azından isteyen takımlar faydalansınlar dedim."
"TAKIMDA DİYALOG EKSİKLİĞİ VARDI"
"Bunlar yanlış anlaşılmalardan ve diyalog eksikliğinden kaynaklanıyor. Ben takıma geldiğimde diyalog eksikliği vardı. Biz bunları düzelttik. Mancini'ye de Prandelli'ye de teşekkür ediyorum. Ben kondisyon olarak iyi bir takım buldum. İyi oyuncularımız var zaten. Antrenmanda iletişimleri bozuktu oyuncuların. Biz bunu düzelttik."
"Ayrı ayrı çok iyi oyuncular olabilir ama futbol takım oyunu. Bütün olarak bunları yapmalıyız. Biz bunu aşıladık oyunculara. onlar da bunu başarıdkça inançları arttı. Hem birbirlerine hem bize inançları arttı."
"Taraftarlarımız da bu birliği görünce hemen pozitife döndü. Taraftarın duruşu bu görmek istediği takım bu zaten. Forması ve arması için savaşan oyuncular. Taraftarlar Arsenal maçında 3-0 gerideyken bizi alkışladı. Onların isteği de bu."
"İSTİKRARA İNANAN BİRİYİM"
"Ben futbolda istikrara inanan biriyim. Yönetim, teknik heyet ve futbolcu anlamında istikrarlı olduğunuz sürece başarı kaçınılmazdır. Bugüne kadar çalıştırdığım takımlarda benim 11'im bellidir. Ama geri kalan arkadaşlar da benim için değerlidir. Bu takımın başarısı da oynayanlar kadar oynamayanların başarısından geçer. Onlar antrenmanlarda %100 çalışarak diğer arkadaşlarını ateşliyor."
"Emre'nin yeteneklerini önceden biliyordum. Milli takımda da çalılştığımız için... Ama Galatasaray'da çalışmaya başlayınca onun başka özelliklerini de keşfettim. Dikine oynayan. Ara pası olan, şut atabilen bir oyuncu. Bu farkları görünce faydalanmam gerektiğini düşündüm."
"Galatasaray takımı önceki dönemlerde geriye ve yana oynamayı benimsemişti. Bunu kırmak için Emre'yi kullandım ve takımı dikine oynatmaya başlattık. Burada Emre'nin payı büyük."
"ELİMDE SİHİRLİ DEĞNEK YOK"
"Selçuk'la Milli Takım'dan tanışıyoruz. Daha önce karşılıklı da oynamışız. Önceki iletişim kopukluğundan dolayı oyuncular mutsuzdu. Mutsuz olan, arkadaşıyla samimi olmayan takım sahada başarılı olamaz. Oyuncular mutlu olunca başarı da gelecektir. Bizimle beraber bu birlik olgusu yerleşince başarı geldi. Elimde sihirli değnek yok samimi şekilde bu işin doğrusu b udur diye anlattık. Allah da yardım etti ve oyuncular arkadaşlarına yardım etti ve bu durum ortaya çıktı."
"Burak hep önde oynatılmış ve sürekli takım topu aldığında Burak'ıo arıyordu. Atılan 10 topun 4'ünde Burak ofsayt. Geri kalan dördünde rakip topu alıyor ve size atak dönüyor. Geri kalan iki topu burak alıyor ve atarsa birini atıyor. Ben Burak'ı oyuna daha dahil ettim. İlerde yalnız kalmaktansa oyun içindeki aktifliği arttı ve daha verimli olmaya başladı."
PANDEV GÖZÜME BATAN İLK OYUNCUYDU
"Sinan'dan memnunum. Çok arzulu ve istekli. Çok da gelişime açık bir oyuncu. Kadroya almadığımız zaman U21 takımında oynamak istediğini söylüyor. Çok yetenekli bir oyuncu. Sinan'ı da eğer iyi bir kulüpte oynama şansı bulabilirse kiralayabiliriz. Birhan Vatansever de iyi olacak."
"Pandev geldiğim gün gözüme ilk batan oyuncuydu. Dikkatimi çekenlerden oldu. Futbolu çok iyi biliyor. İyi de bir golcü. Ama fizik olarak istenilen seviyede değil. Bu yüzden faydalanamıyoruz. Bu kapasiteyi artırabilirsek ondan da yararlanabiliriz."