2025 Avrupa Atıcılık Şampiyonası'nda altın madalya kazanan milli atıcımız Yusuf Dikeç, açıklamalarda bulundu.
İtalyan basınından La Gazzetta'nın sorularını cevaplayan Yusuf Dikeç'in açıklamaları şu şekilde:
"BU SPORU DENEMELİSİN' DENİLDİ"
"Askerlik sırasında ilk kez silah tuttum. Eğitmenim kararlılığımı fark etti ve 'Bu sporu denemelisin' dedi. Denedim. Ve bir daha bırakmadım.
Evet, yeni James Bond filmi hakkında şakacı bir ima vardı. Ben de 'Benim işim hedefi vurmak, Bond'un işi hayatta kalmak' diye cevap verdim. Komikti.
Bazen en sıradan yerlerde, örneğin süpermarkette, tanınıyorum. Garip ama güzel. Popülerlik yorucu olabilir, ama ben bunu insanların sevgisi olarak görüyorum."
"HAYATIM HALA AYNI"
Soru: "Olimpiyat gümüş madalyasından sonra hayatınız nasıl değişti?"
"Artık telefonumun şarjı çok daha çabuk bitiyor. Şaka bir yana, tüm dünyadan inanılmaz bir destek aldım. Bu beni alçakgönüllü kılıyor, ama hayatım hala aynı: antrenman, çay, aile ve konsantrasyon."
"KEDİLER HUZUR GETİRİYOR"
Soru: "Ve Tarçın, tarçın, kediniz."
"Evet, bağımsız, inatçı ve zarif. 7 yaşında, 'British short hair' bir kedi. Belki de bu yüzden çok iyi anlaşıyoruz. Hayvanları seviyorum. Kediler hayatıma huzur getiriyor. Disiplin ve saygının her şey demek olduğu küçük bir kasabada doğdum. Uzun süre orduda görev yaptım. Şimdi profesyonel bir sporcuyum, ama hala sade bir hayat sürüyorum: sakin sabahlar, sert çay ve kedim Tarçın."
"OLİMPİYATLAR ZİRVE"
Soru: "Peki Olimpiyatlar ne getirdi?"
"Olimpiyatlar her sporcu için zirvedir, ama benim için yarışmaktan daha çok ülkemi temsil etmek anlamına geliyor. Her vuruşta omzumdaki bayrağı hissediyorum. Disiplin, sabır ve inancın neler başarabileceğini göstermek istiyorum"
"TESADÜF DEĞİL"
Soru: "Avrupa Şampiyonası'ndaki bu başarı hakkında ne düşünüyorsunuz?"
"Bu sonuç, başarının tesadüf olmadığını gösteriyor. Her yarışma yeni bir hikaye anlatıyor, ama kararlılık, disiplin ve sakinlik aynı kalıyor."
"GURUR HEPİMİZİN"
Soru: "Dünyanın her yerinden çok garip istekler aldınız. Sizi şaşırtan, gerçekten absürt bir istek oldu mu?"
"Sadece Türkiye'den değil, her yerden mesajlar aldım. Bazıları dokunaklıydı, bazıları ise oldukça yaratıcıydı. Birisi şöyle yazmıştı: 'Hedefleri vurmakta çok iyisin, sanırım kalpleri de vuruyorsundur'. Gülümsedim: bazen insanlar sizi sadece bir sporcu olarak değil, bir sembol olarak görmeye başlar. Madalyayı ülkeme, Türkiye'ye ve sessizce çalışan tüm genç sporculara adadım. Madalya benim, ama gurur hepimizin."
"BU MADALYA ONUN SABRI"
Soru: "Peki Avrupa Şampiyonası'ndaki madalya?"
"Kızıma. Her başarıdan sonra ilk düşündüğüm kişi o. Bu madalyada onun sabrı, sevgisi ve bana olan güveni de var."
"ASIL HEDEF İÇİNDE"
Soru: "Sporunuzun arkasında bir metafor var mı?"
"Atış dengeden ibarettir: saldırganlık değil, konsantrasyon, nefes ve kontrol. Asıl hedef kağıt üzerinde değil, senin içinde."
"HİÇ KİMSEYİ TAKLİT ETMEDİM"
Soru: "Pardon, neden bu kadar kişisel bir stil kullanıyorsunuz?"
"Bu benim için doğal bir şey. Hiç kimseyi taklit etmedim, bu stil deneyimimin bir sonucu. Sonuçlar konuşuyorsa, stilin konuşmasına gerek yok."
"SAKİN HASSASİYET DİYELİM"
Soru: "Ellerini cebine koyuyor, sadece gözlük takıyor ve neredeyse hiç ekipman kullanmıyorsun. Bu stilin bir adı var mı?"
"Buna 'sakin hassasiyet' diyelim. Ellerimi cebime koymak bana rahat olmamı ve fazla düşünmememi hatırlatıyor." . Duygularınızı nasıl kontrol ediyorsunuz?
"Nefesimle. Her atış nefesle başlar ve nefesle biter, bu şekilde adrenalinimi kontrol ediyor ve konsantrasyonumu koruyorum. Soğukkanlı bir kafa ve tutkulu bir kalp gerekir. Duygu olmadan amacınızı kaybedersiniz, sakinlik olmadan hassasiyetinizi kaybedersiniz."
"BİRÇOK KEZ OLDU"
Soru: "Kariyerinizde bırakmayı düşündüğünüz zor bir an oldu mu?"
"Evet, birçok kez. Sakatlıklar, yorgunluk, ailemden uzak kalmak. Ama her bırakmayı düşündüğümde, neden başladığımı hatırladım."
"HER ŞEYDEN DAHA DEĞERLİ"
Soru: "Atış yapmanın dışında ne yaparsınız?"
"Boş zamanlarımda kızım ve kedimle vakit geçirmeyi seviyorum. Bana sakinliği, sabrı ve hayatta gerçekten önemli olan şeyleri hatırlatıyorlar. Bazen onlarla doğada, sessizlikte veya sadece evde vakit geçirmek her şeyden daha değerli."
"DEĞERİ PAHA BİÇİLMEZ"
Soru: "Olimpiyat podyumundan bile mi?"
"Elbette. Paris'te podyumda olmak, yıllarca süren çalışmanın karşılığını aldığım andı. Tribünlerde Türk bayraklarını görmek, o duygu tarif edilemez. Ve sahne arkasında, dünyanın dört bir yanından gelen sporcularla arkadaşlık kurmak. Bunun değeri paha biçilemez."