16 Aralık 2025 Salı / 26 CemaziyelAhir 1447

Bilim insanları 'nefes alan' metal oksit keşfetti

Bilim insanları, stronsiyum, demir ve kobalt içeren özel bir metal oksit malzemenin oksijen atomlarını nispeten düşük sıcaklıklarda alıp serbest bırakabildiğini keşfetti. Bu çığır açan bulgu, elektronik ve temiz enerji sistemlerinde devrim yapabilir.

HABER MERKEZİ16 Aralık 2025 Salı 20:00 - Güncelleme:
Bilim insanları 'nefes alan' metal oksit keşfetti

Uluslararası araştırma ekipleri, SrFe0.5Co0.5O2.5 (SFCO) olarak bilinen bir metal oksidin olağanüstü bir özelliğini ortaya çıkardı: bu malzeme, tıpkı canlı organizmalar gibi oksijen 'soluyabiliyor'. Keşfedilen bu yetenek, malzemenin oksijen atomlarını nispeten düşük sıcaklıklarda kırılmadan alıp tekrar serbest bırakabilmesi anlamına geliyor. Bu gelişme, malzeme biliminde yeni bir çağın kapısını açıyor ve gelecekteki teknolojilerin tasarlanmasında köklü değişikliklere yol açabilir.

Oksijen kontrolünün önemi

Geçiş metali oksitleri olarak sınıflandırılan bu tür malzemelerin temel özelliği, oksijen atomlarıyla yeniden programlanabilmesidir. Oksijen atomları malzemeye eklendiğinde veya çıkarıldığında, malzemenin manyetizma ve iletkenlik gibi temel özellikleri değişiyor. Bu dinamik yapı, çevredeki gazdaki oksijen aracılığıyla elektronik cihazlar, temiz enerji sistemleri ve binalarda kullanılan malzemelerin davranışı üzerinde tamamen yeni bir kontrol derecesi sağlıyor. Böylece, malzemelerin performansı ve işlevselliği daha hassas bir şekilde ayarlanabiliyor.

SFCO malzemesi, stronsiyum, demir ve kobaltten oluşuyor, ancak 'solunum' süreci sırasında yalnızca kobalt atomları değişiyor. Bu seçici değişim, gelecekte malzemeleri çok daha hassas bir şekilde ince ayar yapma fırsatlarına işaret ediyor. Güney Kore'deki Pusan Ulusal Üniversitesi'nden fizikçi Hyoungjeen Jeen, bu bulguyu iki açıdan çarpıcı bulduğunu belirtmiş: yalnızca kobalt iyonlarının indirgenmiş olması ve sürecin tamamen yeni ama kararlı bir kristal yapının oluşumuna yol açması.

Malzemenin fiziksel özellikleri değişiyor

Araştırmacılar tarafından yapılan deneyler sırasında, malzemenin kağıt inceliğindeki tabakalarından oksijen uzaklaştırıldıkça önemli değişimler gözlemlenmiştir. Malzeme, oksijen kaybettikçe daha şeffaf hale gelmiş ve elektrik direnci artmış, böylece daha yalıtkan bir yapıya dönüşmüştür. Aynı zamanda kristal yapısı da biraz daha büyümüştür. Bu fiziksel dönüşümler, malzemenin iç yapısında meydana gelen köklü değişiklikleri göstermektedir.

Araştırmacılar tarafından kaydedilen en önemli keşiflerden biri, bu sürecin tamamen tersine çevrilebilir olmasıdır. Oksijen sadece malzemenin tabakalarından uzaklaştırılamaz; aynı zamanda oksijen geri döndüğünde malzeme tamamen normale dönüyor. Bu tersine çevrilebilirlik, malzeme mühendisliği için son derece yararlı bir özelliktir ve malzemenin tekrar tekrar kullanılabilmesini mümkün kılıyor.

Beklenen ve beklenmeyen sonuçlar

Araştırmacılar başlangıçta SFCO'nun bazı ilginç durum değişimleri sunacağından şüphelenmiş olsalar da, oksijen eklenmesi ve çıkarılmasının neden olduğu tam yeniden düzenlemeleri beklememişlerdir. Jeen, bu durumu çarpıcı bir benzetmeyle açıklamıştır: 'Bu, kristale akciğer vermek gibidir ve komut üzerine oksijen soluyup verebilir.' Bu ifade, malzemenin sahip olduğu kontrollü oksijen alışverişinin ne kadar olağanüstü olduğunu vurgulıyor.

Malzemenin bu yeni yetenekleri, pratik uygulamalar açısından da oldukça umut vericidir. Özellikle hidrojenden elektrik üreten katı oksit yakıt hücrelerinde potansiyel bir uygulama alanı bulunmaktadır. Bu hücreler, kararlı, tersine çevrilebilir ve pratik bir şekilde oksijen alıp serbest bırakma prensibine dayanıyor ve SFCO malzesinin özellikleri bu teknoloji için ideal koşulları sağlıyor.

Laboratuvar koşullarından gerçek dünyaya

Araştırmacılar, deneylerinin nispeten normal koşullarda çalışabildiğini övmeye hevesli olsalar da, halen çok özel laboratuvar ortamlarında gerçekleştirildiğini kabul etmektedirler. Dış müdahale olmaksızın bu sonuçları elde etmek mümkün değildir. Ancak bu, gelecekteki çalışmalarda üzerinde çalışılabilecek bir zorluktur ve bilim insanları bu engeli aşmak için çalışmaya devam edecektir.

Hassas bir şekilde programlanabilen ve herhangi bir hasar olmadan farklı durumlar arasında geçiş yapabilen malzemeler bulmaya çalışan bilim insanları için bu araştırma önemli bir ilerlemeyi temsil ediyor. Japonya'daki Hokkaido Üniversitesi'nden kimyager Hiromichi Ohta, bu bulguyu 'gerçek zamanlı olarak kendilerini ayarlayabilen akıllı malzemelerin gerçekleştirilmesine doğru büyük bir adım' olarak nitelendirmiştir.

Bu keşif, malzeme biliminin geleceğine yönelik yeni kapılar açmaktadır. Oksijen kontrolü sağlayan kristal malzemelerin geliştirilmesi, temiz enerji teknolojilerinden elektronik cihazlara kadar birçok alanda devrim yapabilir. Araştırmacılar, bu temel bulguya dayanan diğer atılımlar hakkında duymayı beklemektedir ve yakın gelecekte bu alanda daha birçok önemli gelişme yaşanacağı öngörülmektedir.

  • metal oksit
  • kristal malzeme
  • oksijen kontrolü
  • malzeme mühendisliği
  • temiz enerji