Uzay araştırmaları tarihinde çok nadir rastlanan bir olay, gökbilimciler tarafından keşfedildi ve doğrulandı. Söz konusu olay, Güneş'in kütlesinin en az 10 milyon katı kadar büyük olan bir süper kütleli kara deliğin, ev sahibi galaksisinden inanılmaz bir hızla uzaya fırlatılmış olmasıdır. Bu kara delik, saniyede 954 kilometre (593 mil) hızla hareket etmektedir; bu da ışık hızının yüzde 0,32'sine karşılık gelmektedir. Böyle devasa bir kütledeki bir kara deliğin bu kadar yüksek bir hızla galaksi çevresi ortamında ilerleme mekanizması, bilim insanlarının anlayışını derinden etkilemiştir.
İlk olarak 2023 yılında bilim dünyasına duyurulan bu kara delik, günümüzde RBH-1 olarak adlandırılmaktadır. Dünyamızdan 7,5 milyar ışık yılı uzaklıkta bulunan bu muazzam nesne, uzayda çığlık atarak ilerlemektedir. Kara deliğin önünde, galaksi çevresi ortamını sıkıştırarak oluşturduğu devasa bir yay şoku bulunmaktadır. Arkasında ise 200.000 ışık yılı uzunluğunda uzanan bir yıldız oluşumu izi bırakmaktadır. Bu iz, kara deliğin hızlı hareketinin ve çevresindeki maddeyle etkileşiminin açık bir kanıtıdır.
Yale Üniversitesi'nden astrofizikçi Pieter van Dokkum liderliğindeki araştırma ekibi, James Webb Uzay Teleskopu'nun yakın kızılötesi NIRSpec aletini kullanarak takip gözlemleri gerçekleştirmiştir. Bu gözlemler, RBH-1'in gerçekten de galaksisinin en dış kenarlarından galaksiler arası uzaya doğru roket gibi fırladığını kesin olarak doğrulamıştır. Araştırmacılar, yay şokta şok ısıtılmış gazdan gelen ışığı ölçerek, kara deliğin hız dağılımını haritalamışlardır. Tüm yapı – yay şoku, kara delik ve arkasındaki yıldız oluşturan iz – gözlemcilere doğru hafifçe eğik konumdadır; bu da ölçümlerin doğruluğunu artırmıştır.
Bilim insanları, RBH-1'e uzay-zamanda tekme atan olayın büyük olasılıkla bir süper kütleli kara delik birleşmesinden kaynaklanan yerçekimi geri tepmesi olduğuna inanmaktadırlar. Araştırmacılar, ArXiv'e yüklenen ön baskıda, bu sonuçların izin süpersonik kaçak bir süper kütleli kara delik tarafından güçlendirildiğini doğruladığını belirtmişlerdir. Bu, yerçekimi dalgası geri tepmesinin veya galaktik çekirdeklerden çok cisimli fırlatmanın uzun zamandır öngörülen bir sonucudur.
Mekanizmanın nasıl işlediğini anlamak için, galaksi birleşmelerinin rolünü göz önünde bulundurmak gerekir. Galaksiler birleştikten sonra, ev sahibi galaksilerinin merkezlerindeki iki süper kütleli kara delik bir araya gelmektedir. Bu iki kara delik birleşerek tek bir daha büyük kara delik oluşturduğunda, yerçekimi enerjisinin asimetrik salınımı meydana gelmektedir. Bu asimetrik salınım, yeni oluşan kara deliği uçarak gönderen güçlü bir geri tepme tekmesi vermektedir. RBH-1'in ölçülen hızı ve geride bıraktığı galaksinin kütlesi, bu sürecin bilgisayar modellemeleriyle tamamen tutarlıdır.
Süper kütleli kara deliklerin galaksiler içindeki konumu ve davranışı, evrenin yapısını anlamak açısından kritik öneme sahiptir. Örümcekler ve ağları gibi, süper kütleli kara delikleri ve galaksiler birlikte gitme eğilimindedir. Galaksiler, kara deliklerin etrafında toplanır ve büyür; merkezlerindeki dev çekirdek kara deliklerin yerçekimi ve davranışı tarafından şekillendirilir. Bu ilişki, galaksi oluşumu ve gelişiminin temel mekanizmalarından biridir.
Ancak teoriye göre, yeterince büyük bir bozulma kara deliği yerinden oynatabilir ve onu yalnızca yakın, kaçınılmaz kavrayışı içindeki küçük madde bulutu eşliğinde evren içinde dolaşmaya gönderebilir. Gökbilimciler yıllar boyunca bu mekanizmanın birçok kanıtını toplamışlardır. Bu kanıtlar arasında, galaksilerinin merkezlerinden fırlatılmış birden fazla aday kaçak süper kütleli kara deliği, dış bölgelerinde ikinci bir süper kütleli kara deliği olan bir galaksi ve hatta süper kütleli kara deliğini tamamen kaybetmiş gibi görünen bir galaksi bulunmaktadır.
James Webb Uzay Teleskopu'nun gelişmiş gözlem yetenekleri, RBH-1 gibi uzak ve zayıf nesnelerin detaylı incelenmesini mümkün kılmıştır. JWST'nin yakın kızılötesi NIRSpec aleti, yay şokta şok ısıtılmış gazdan gelen ışığı ölçerek, kara deliğin hareketinin fiziksel mekanizmalarını ortaya çıkarmıştır. Bu tür gözlemler, kaçak süper kütleli kara deliklerin varlığını ve davranışını anlamak için gerekli olan hassas veriler sağlamaktadır.
RBH-1'in keşfi ve doğrulanması, evrenin dinamik yapısı hakkında önemli bilgiler sunmaktadır. Kaçak kara deliklerin varlığı, galaksi birleşmelerinin sonuçları ve yerçekimi fiziğinin karmaşık doğası hakkında yeni sorular ortaya çıkarmaktadır. Araştırmacılar, gelecekte benzer olayları gözlemlemek ve bu mekanizmaları daha iyi anlamak için JWST ve diğer ileri teknoloji teleskoplarını kullanmaya devam edeceklerdir. RBH-1 gibi olağanüstü nesnelerin incelenmesi, evrenin en temel yasalarını anlamamıza katkı sağlamaktadır.