Denizli İl Kültür Müdürü Mehmet Korkmaz, kentin somut olmayan kültürel miraslarının belirlenmesi için kapsamlı çalışmalar yaptıklarını söyledi. Saha çalışmalarının ardından Somut Olmayan Kültürel Miras Tespit Kurulu'nca belirlenen kültürel değerlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı'na aday olarak bildirildiğini belirten Korkmaz, bakanlık ve UNESCO yetkililerinden oluşan komisyonun değerlendirmeleri sonucu Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınacak değerlerin belirlendiğini söyledi.
Korkmaz, daha önce yaptıkları çalışmalar ve başvurular sonucu yarenlik geleneği, çalgı yapımcılığı, zeybeklik geleneğinin UNESCO tarafından Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alındığını, çam düdüğü alanında yaptığı çalışmalar ve müzikleriyle Hayri Dev, Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcıları (Yaşayan İnsan Hazineleri) onuruna layık görüldüğünü hatırlatıp, "Çalışmalarımız sonucu kurul olarak Denizli'nin 9 gelenek ve kültürel değerini daha aday olarak belirledik. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na adaylık başvurumuzu yaptık. Bakanlık ve UNESCO yetkililerinden oluşan komisyon adayları değerlendirecek. Adaylarımızın büyük bölümünün Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınmasını bekliyoruz" dedi.
Denizli Kültür ve Turizm Müdürü Korkmaz, Denizli'nin terakota sanatı, tel kırma sanatı, sudan koyun geçirme geleneği, keşkek yemeği, çömlekçilik geleneği, tandır kebabı, Yatağan Kılıcı, boğaz havaları geleneği ve Beyağaç Eren Günü etkinliklerinin Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne aday olduğunu söyledi.
Denizli'nin Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi adayları şöyle:
Terakota sanatı: Tavas'ın Medet Köyü'nde, Hititliler Dönemi'ndeki gibi çanak çömlekler ürettiği için "Son Hititli" olarak bilinen, üç yıl önce yaşamını yitiren Necip Savcı'nın çocukları tarafından yürütülen geleneksel seramik sanatına terakota denmektedir. Terakota sanatının geçmişi tam olarak bilinmemekle birlikte Hititlere kadar uzandığı söylenir. Terakotada esas olan seramiğin ince olması sırsız olmasıdır. Seramiğin çok ince olması ve kili kille karıştırıp, toprağı toprakla boyamak ve resim yapmak işin ustalığıdır.
Sudan Koyun Geçirme Geleneği: Çal Aşağıseyit Köyü'nde 8 asırdır devam eden geleneksel bir yarışma olan Sudan Koyun Geçirme Geleneği efsanevi bir aşk hikayesinden esinlenilerek insanın, hayvana olan sevgisi ve onunla bütünleşmesini ortaya koyan festival şeklinde kutlanan bir ritüeldir. Her yıl çobanlarlarıyla birlikte sabahın erken saatlerinde başlayıp ikindi saatine kadar devam eden ritüel, sürülerin elkoyunun öncülüğünde Menderes Irmağı'na girerek karşı tarafa geçmeleri şeklinde icra edilir.
Tel kırma sanatı: Tavas'ta 150 yıldır devam eden tel kırma olarak adlandırılan oya işlemesi el sanatlarının ender unsurlarındır. Altın, gümüş, bakır gibi metallerden yapılan tellerin kumaş üzerine hiçbir kesici alet kullanılmadan işlenmesi ile yapılır.
Çömlekçilik geleneği: Serinhisar ve Sarayköy'de geleneksel olarak çok eski tarihlerden beri yapılmakta olan testi, bardak, küp, saksı ürünlerin üretildiği bardakçılık ve çömlekçilik geleneği bulunmaktadır.
Denizli keşkeği: Babadağ başta olmak üzere il genelinde geleneksel keşkek yemeği yapılarak çeşitli gün ve kutlamalarda baş yemek olarak yenmektedir. Haşlanmış koyun veya keçi eti ile haşlanmış ve dövülmüş buğdayın karıştırılarak tereyağı ile servis edilmesi şeklinde yapılan keşkeğin Türk kültürüne özgü ayrı bir lezzeti vardır.
Boğaz havaları geleneği: Çameli'de Yörükler arasında yaygın olarak görülen Boğaz Havaları özel kütür örneklerindendir. El parmaklarının boğaza bastırılarak değişik ses çıkarma tekniğine dayanan türkü söyleme biçimidir. Halk müziğimizin kültürel zenginliğini oluşturması bakımından özel öneme sahiptir.
Eren Günü Şenlikleri: Beyağaç'ta Sandıras Dağı, Çiçekbaba zirvesine yakın bölgedeki Kartal Gölü çevresinde yaklaşık 7 asırdır yöre halkı tarafından yapılan Yörük-Türkmen kültürüne özgü Eren Günü ritüeli yapılmaktadır. Kaynağı Orta Asya kurgan mezarları kültürüne dayanan ve bu kültürün devamı niteliğinde olan Eren Günü Kaltal Gölü bölgesine çıkılması, çadırlarda kalınması ve şafak vakti Eren Dede Türbesi'nin ziyaret edilerek kurban kesilmesini içerir.
Yatağan kılıçları: Serinhisar'ın Yatağan Beldesi'nde 1400'lü yıllardan beri yapımı devam eden pala yapımcılığı geleneği, Yatağan Palası ve Yatağan olarak da bilinen kendine özgü bir kılıçtır. Osmanlı Ordusu'nun önemli silahlarından olan kılıç yapımında Türk Eğrisi olarak bilinen keskin kısmı içe doğru açılı olan kılıca kulaklı da denir. Yatan beldesinin adı da bu paladan gelir. Kabzasındaki tutma yerlerinin özel tasarı ve üzerine hat sanatından işlemeler yapılması bakımından da bu geleneğin sanatsal yönü ortaya çıkmaktadır.
Tandır kebabı: Denizli'nin vazgeçilmez yöresel lezzetidir. Yapımı oldukça ustalık isteyen, odun fırınında pişen bir tür tandır kebabıdır. Yaşını doldurmamış erkek kuzu etinin, özel yapılmış fırında, odun ateşinin karşısında yavaş yavaş kızarmasıyla oluşan, çatal bıçak kullanılmadan servis edilen bir kebap çeşididir.