Demokrasiye vurulan ilk darbe: 27 Mayıs
Türkiye, tarihe bir utanç vesikası olarak geçen darbeyle ilk defa 62 yıl önce tanıştı. O karanlık günlerin izleri silinmeye çalışılsa da, askeri vesayet tarafından darbeler ve muhtıralarla tarih boyunca tekrar hatırlatıldı. 27 Mayıs 1960 Darbesi'yle Anayasa feshedilirken, ülkenin başbakanı ve iki bakanı idam edildi.
Tarihler 27 Mayıs 1960'ı gösterdiğinde, Türkiye Cumhuriyeti 37 yaşındaydı. İktidarda, 10 yıl önce ülkedeki tek parti devrine son veren Demokrat Parti (DP) bulunuyordu.
Cumhurbaşkanı koltuğunda DP Genel Başkanı da olan Celal Bayar otururken, yürütmenin başı olan başbakanlık makamında ise Adnan Menderes vardı.
7 partinin katıldığı 14 Mayıs 1950'deki seçimlerde, DP ilk büyük zaferini kazanmış, yüzde 53 oy ve 416 milletvekili ile meclise girmiş, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ise ancak 69 sandalye kazanabilmişti.
DP'nin ilk yıllarında yaptığı en önemli icraatların başında, Türkçe okunan ezanın tekrar Arapça okunmasına dair kanunun Meclis'e sunulup kabul edilmesi gelmişti.
Katılımın yüzde 88,63 gibi oldukça yüksek bir oranda gerçekleştiği 1954 seçimlerinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin en yüksek oyunu alarak iktidarda kalmayı başaran DP, ilk yıllarından itibaren sivil ve askeri kanadın muhalefeti ile karşı karşıya kaldı.
Postal sesleri daha yakından hissedilirken, DP demokratik atılımlardan vazgeçmedi.
Devletin asıl sahibi olduğunu iddia eden bir takım güçler, demokrasiye vurulacak ilk darbe için düğmeye bastı.