İsmail Gaspıralı´nın vefatının yıldönümü - Tarihte bugün 24 Eylül 1914
Tarihte bugün 1914 yılında Rusya’daki Türkçülük hareketinin babası olarak kabul edilen Kırım Tatarı İsmail Gaspıralı vefat etti
Tarihte bugün 1914 yılında Rusya’daki Türkçülük hareketinin babası olarak kabul edilen Kırım Tatarı İsmail Gaspıralı vefat etti
Gaspıralı, 21 Mart 1851’de, Kırım’ın Bahçesaray şehri yakınlarındaki Avcıköy’de doğdu
İlk öğrenimini Bahçesaray’da bir Müslüman mektebinde aldıktan sonra Akmescid Erkek Ortaokuluna başladı
Ortaokuldan sonra Moskova’da Harp Okuluna girdi
Bu esnada çok az sayıdaki Müslüman Türk çocuklarla arkadaşlık kurdu
Bunlar içinde aslen Kırımlı olan ve Litvanya’da yaşayan Mustafa Mirza Davidoviç’le yakın dost oldu
İsmail Bey, Davidoviç ile Girit isyanında Rum asilerine karşı mücadele eden Osmanlı güçlerine katılmak üzere İstanbul’a gitmek için Kırım’a geldi
Buradan gizlice Odessa’ya geçtiklerinde İstanbul’a gidemeden yakalandılar
Bu olay, Gaspıralı’nın askeri öğrenciliğinin sona ermesine sebep oldu
1878 yılında Bahçesaray belediyesine başkan yardımcısı seçilen İsmail Bey, bir yıl sonra da başkanlığa getirildi ve beş yıl boyunca bu görevde bulundu
1881 yılında Akmescid’de çıkarılmakta olan Tavrida gazetesinde Genç Molla takma adıyla, daha sonraları kitap haline de getirilen Rusya Müslümanlığı adını taşıyan yazılarını yazı dizisi halinde yayımladı
22 Nisan 1883’te bütün içeriğinin Rusçasıyla birlikte yayınlanması şartıyla Tercümân-ı Ahvâl-i Zaman adıyla Türkçe bir gazete çıkarmak için izin aldı
Gaspıralı, bir yandan gazete çıkarmaya gayret etti, bir yandan da "usûl-i cedîd" okulları üzerinde çalışmalar yaptı
Bu amaçla, yurt içi ve yurt dışı pek çok ziyaretlerde bulundu
Gaspıralı, "Dilde, fikirde, işte birlik" görüşünü şiddetle savundu
Ona göre, “bütün Türklerin birbirlerini kolaylıkla anlayabilecekleri ortak bir Türk dili oluşturabilmek” gerekiyordu
Gaspıralı’nın bu davası, onun ölümüne kadar ulaşmaya çalıştığı gayelerden biri oldu
O öldüğü zaman bu gayeye ulaşılamamıştı
Ancak onun bu fikri, hem Rusya Türkleri arasında, hem de diğer Türk yurtlarında çok büyük ilgi ve kabul gördü