Sultan II. Abdülhamit Han´ın vefatı - Tarihte bugün 10 Şubat 1918
10 Şubat 2019 Pazar
Tarihte bugün 1918 yılında Osmanlı padişahlarının 34.sü ve tarihin en çok tartışılan şahsiyetlerinden biri olan Sultan II. Abdülhamit Han vefat etti
Tarihler ismini andığı zaman,
Sana hak verecek, ey koca Sultan;
Bizdik utanmadan iftira atan,
Asrın en siyasi Padişahına.
'Padişah hem zalim, hem deli' dedik,
İhtilâle kıyam etmeli dedik;
Şeytan ne dediyse, biz 'beli' dedik;
Çalıştık fitnenin intibahına.
Divane sen değil, meğer bizmişiz,
Bir çürük ipliğe hülya dizmişiz.
Sade deli değil, edepsizmişiz.
Tükürdük atalar kıblegahına.
Rıza Tevfik
Abdülhamit, 21 Eylül 1842'de İstanbul'da dünyaya geldi
Arapça, Farsça ve Fransızca öğrendi
İslami ilimlerin yanı sıra pozitif bilimlerle ilgili de iyi bir eğitim aldı
Marangoz atölyesi vardı ve binicilik, yüzme, atıcılık ve güreş gibi sporlarla uğraştı
Tiyatro ve operaya ilgi duyan bir padişahtı
II. Abdülhamit Han, Osmanlı Devleti'nin en sıkıntılı zamanlarında, 1876 yılında padişah oldu
İlk Osmanlı Anayasası Kanun-i Esasi'yi devreye sokarak I. Meşrutiyet'i ilan etti
1877-1878 tarihlerinde Ruslar ile girilen savaştan Osmanlı ordusu yenilgi ile çıkınca gayrimüslimlerin ayaklanmaları Meclis çalışmalarını aksatmaya başladı
Bundan dolayı II. Abdülhamit Han Meclis'in kendine verdiği yetkiyi kullanarak Meclis'i süresiz olarak tatil ettiğini açıkladı
33 yıl boyunca birçok dâhili ve hârici zorluğa göğüs gererek devleti idare etme vazifesini ifa etmeye çalıştı
II. Abdülhamit Han ulaşım meselesine çok önem verirdi
Bunun için tahta oturmasından itibaren Hicaz Demiryolu gibi birçok demiryolu inşasına imza attı
Onun döneminde eğitimde, sanatta, teknolojide büyük gelişim ve değişimler meydana geldi
31 Mart Ayaklanması sonucu İttihat ve Terakki Cemiyeti mensupları tarafından tahttan indirildi ve Selanik'e gönderildi
3 yıl sonra patlak veren Balkan Savaşları sebebiyle İstanbul'a Beylerbeyi Sarayı'na getirildi
Hayatının son 6 yılı sarayda geçti
Sultan Abdülhamit Han, 10 Şubat 1918 tarihinde Beylerbeyi Sarayı'nda vefat etti
Cenazesi Çemberlitaş'taki II. Mahmut haziresine defnedildi
Siyasetinin merkezine denge politikasını koyarak devletin çöküşünü engellemeyi ve devleti yeniden güçlendirmeyi temel hedef olarak belirleyen II. Abdülhamid Han, Osmanlı padişahlarının Tanzimat döneminden beri bürokrasi karşısında gerileyen gücünü yeniden tesis etmiş ve eğitimden ekonomiye, dış politikadan kültür ve medeniyete kadar birçok alanda önemli başarılara imza attı
Bundan dolayı II. Abdülhamid dönemi, Osmanlı Devleti’nin kimliğini yeniden şekillendirdiği bir dönem olarak kayda geçti
Sultan II. Abdülhamid, dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan Müslümanların 1800’lerden itibaren Batı emperyalizminin hâkimiyetine girmesi karşısında hilafet kurumuna yeniden canlılık kazandırarak imparatorluk sınırları dışındaki Müslümanlara ulaşma gayreti içinde oldu
Sultan II. Abdülhamid, dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan Müslümanların 1800’lerden itibaren Batı emperyalizminin hâkimiyetine girmesi karşısında hilafet kurumuna yeniden canlılık kazandırarak imparatorluk sınırları dışındaki Müslümanlara ulaşma gayreti içinde oldu
Diğer taraftan benimsediği politikalar yoluyla imparatorlukla Müslüman tebaası arasındaki bağları güçlendirmeye çalıştı
Hayata geçirdiği kapsamlı reformlarla ve kurumsal yeniliklerle Osmanlı Devleti’nin modernleşme sürecine yeni bir ivme kazandırdı
Onun döneminde, bürokratik kurumların yanı sıra imparatorluğun her tarafına yayılan eğitim ve bayındırlık faaliyetleri neticesinde toplumsal yapıda da ciddi bir dönüşüm süreci yaşandı
Sultan II. Abdülhamid saraydan çıkmayan bir padişah olarak toplumsal hafızada iz bırakmış olsa da, iktidarı döneminde toplumun gündelik hayatına “görünmeden görünür” olarak sürekli nüfuz etmiş ve her yerde varlığını hissettirmişti
II. Abdülhamid’in kamusal alanda görünür olmasını sağlayan törenler arasında en etkili olanlar Cuma Selamlığı, cülûs ve doğum yıldönümü kutlamalarıydı
Bu törenler içinde Abdülhamid, Cuma Selamlığında fiziki olarak halkın içinde bulunurdu
Sultan II. Abdülhamid’in toplumsal hafızada derin izler bırakmasının en önemli unsurları onun döneminde yapılan hayır kurumları ve günümüzde de pek çoğu ayakta olan kamu binalarıdır
Bunlar Sultan II. Abdülhamid’in icraatlarının sessiz tanıkları olarak sürekli kendisini hatırlatmaktadır
Sultan II. Abdülhamid zor bir zamanda yaşamasına ve zor şartlar altında olmasına rağmen, devletin varlığını devam ettirebilmesi için son derece önemli olan uzun süreli bir barış dönemini tesis etmeyi başardı
Birçok alanda yeni müesseseler inşa etti ve “modern” bir devlet olmanın gerektirdiği alt yapının temellerini başarıyla attı
Sultan II. Abdülhamit Han atalarından kalan mukaddes emanete sadık kaldığını ve ülkeyi muhafaza misyonunu hakkıyla ifa ettiğini şu sözleri ile anlatır:
“Otuz üç sene millet ve devletim için, memleketimin selâmeti için çalıştım. Elimden geldiği kadar hizmet ettim. Hâkimim Allah ve beni muhâkeme edecek de Rasûlullah’tır. Bu memleketi nasıl buldumsa öylece teslim ediyorum. Hiç kimseye bir karış toprak vermedim. Hizmetimi ancak Cenab-ı Hakk’ın takdirine bırakıyorum Ne çare ki düşmanlarım, bütün hizmetime kara bir çarşaf çekmek istediler ve muvaffak da oldular."