Yusuf İzzeddin Efendi´nin ´şüpheli´ ölümü - Tarihte bugün 1 Şubat 1916
1 Şubat 2019 Cuma
Tarihte bugün 1916 tarihi Osmanlı tarihinin en tartışmalı konularından biri haline gelen ve ‘intihar mı etti cinayet mi idi’ konusunun aydınlatılamadığı Sultan Abdülaziz´in oğlu Yusuf İzzeddin Efendi´nin vefatının yıl dönümü
Yusuf İzzeddin, 11 Ekim 1857’de İstanbul’da babası henüz şehzade iken doğdu
Şehzadelerin çocuk sahibi olması yasaklandığından doğumu gizlendi
Sultan Abdülaziz tahta çıktıktan sonra oğlunun varlığını kamuoyuna duyurdu
Saltanatı kendi çocuklarına intikal ettirmek isteyen Sultan Abdülaziz, henüz altı yaşındaki Yusuf İzzeddin’i kara kuvvetlerine kaydettirerek yapmayı düşündüğü veraset değişikliği için itirazlarını önlemeyi amaçladığı güçlerden biri olan askerî bürokrasiyi yanına çekmeye çalıştı
İyi bir eğitim alan Yusuf İzzeddin, 9 yaşındayken Hassa Ordusu Beşinci Talia Taburu binbaşılığına getirildi
3 Eylül 1867’de kaymakamlık rütbesine yükseltildi
Ayrıca Mekteb-i Harbiyye’ye devam etti
Tophaneyi, askerî birlikleri, Mekteb-i Harbiyye ve Mekteb-i Tıbbiyye’yi denetledi
Bu mekteplerde okuyan öğrencilerin derslerine girdi
Babasının 1876’da, veraset değişikliğiyle ilgili çabaları bir sonuca ulaştıramadan bir darbe ile tahttan indirilmesi üzerine Yusuf İzzeddin Efendi’nin eski şaşaalı günleri sona erdi
II. Abdülhamid döneminde maliyenin içinde bulunduğu sıkıntılardan o da nasibini aldı
Diğer pek çok hanedan üyesi gibi maaşının ödenmesinde zorluklar çıktı ve aylarca maaş alamadığı zamanlar oldu
27 Nisan 1909’da II. Abdülhamid’in tahttan indirilip Mehmed Reşad’ın tahta çıkarılmasının ardından Yusuf İzzeddin Efendi “veliahd-ı saltanat” oldu
Çeşitli olaylar yanında veliaht olduktan sonra İttihatçılar tarafından çevresine yerleştirilen yaver ve teşrifatçı gibi özel görevlilerin üzerinde kurdukları baskı Yusuf İzzeddin’i ruhsal açıdan yıprattı
9 Ağustos 1912’de Köstence üzerinden Viyana’ya ulaşan Yusuf İzzeddin ve yanındakilerin düşüncesi buradan İsviçre’ye geçmekti
Fakat veliahdı muayene eden İmparator Franz Joseph’in hekimi Yusuf İzzeddin Efendi’nin hastalığının sinir bozukluğu olduğunu belirtti; bunun üzerine Viyana yakınlarındaki bir sanatoryumda tedavisinin yapılması kararlaştırıldı
Tedavinin ardından 7 Ekim’de İstanbul’a döndü
Yusuf İzzeddin Efendi, 31 Ocak 1916 günü babaannesinin ve ilk eşinin kabirlerini ziyaret etti
Ertesi gün tedavi için Avrupa’ya gitmesi planlanmıştı; ancak buna istekli değildi
Neticede o gece sol kolunun bileğindeki damarları ustura ile keserek intihar etti kan kaybından öldü
Yusuf İzzeddin Efendi’nin trajik ölümü daha sonra pek çok söylentiye ve senaryoya malzeme teşkil etmiştir
Hakkında yazı yazanların bir kısmı onun intihar ettiğini, bir kısmı da İttihatçılar tarafından öldürülüp intihar süsü verildiğini ileri sürmüştür