4 Mayıs 2025 Pazar / 7 Zilkade 1446

2016 Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan Bob Dylan kimdir?

2016 Nobel ödülleri tek tek açıklanmaya devam ediyor. Nobel Edebiyat Ödülünü şarkısı ve söz yazarı Bob Dylan aldı. 2016 Nobel Edebiyat ödülünü alan ünlü müzisyen Bob Dylan kimdir?

13 Ekim 2016 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
2016 Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan Bob Dylan kimdir?

Bob Dylan Amerika müzik geleneğinde yeni şiirsel bir müzik geleneği oluşturduğu için 2016 Nobel Edebiyat Ödülü ünlü müzisyen ve şarkı sözü yazarı Bob Dylan’a gitti. Peki yıllar boyunca müzikteki etkisini koruyan ve zamana meydan okuyan ünlü şarkıcı-söz yazarı Bob Dylan kimdir?

 

Bob Fylan özgün rock tarzında şarkıları ile bir döneme damga vurmuş ve dünya müzik tarihine geçmiş çok önemli müzisyen ve şarkı sözü yazarıdır. Bob Dylan’ın gerçek ismi Robert Allen Zimmerman’dır. Bob Dylan 24 Mayıs 1941 yılında Amerika’nın Minnesota eyaletinde dünyaya gelmiştir. 

 

Kendisine Bob Dylan ismini uygun gören müzisyen şarkılarını bu isimle kaleme almış ve söylemiştir. İlk kaydını 1961 yılında yapmıştır. O tarihten itibaren müzik hayatı hiçbir zaman duraksamamış ve ilerleyen yaşına rağmen turnelere çıkmış ve albümler yapmıştır. 2009 yılında Together Through Life ve 2012 yılında Tempest albümü ile müzikseverlerin karşısına çıkmıştır.

 

Bob Dylan ismi ile ilgili söylentiler her zaman olmuştur. Sanatçı ilk yıllarında kafelerde şarkı söylemiş ve Bob Dillion ismini kullanmıştır daha sonra da Bob Dylan ismini almıştır. Bob Dylan ismini şair Dylan Thomas’tan aldığı düşünülse de o bunu kabul etmemiştir. Ancak meşhur Gunsmoke karakterinden bu ismi esinlendiği de düşünülmüştür.

 

BOB DYLAN’IN MÜZİK HAYATI

 

"The Freewheelin' Bob Dylan" 1963'te piyasaya çıktığında, Dylan, en iyi olma yoluna çıkmıştır. Albümün kapağında New York sokaklarında sevgilisi Suze Rotolo ile birlikte çekilmiş bir fotoğrafı bulunmaktadır. "Blowin' In The Wind", herkesin diline düşmüştür.

 

Her seferinde farklı bir şeylerden bahseden Dylan; savaşların anlamsızlığından, Tanrı’dan, adaletsizlikten, seksten, aşktan, sevgiden bahsetmiştir. Her seferinde değişik kesimlerin tepkisini çekmiştir. Bir şeyler söylüyordu; fakat bir başka sefer aynı şeyleri tekrarlamıyordu. Çoğu kişiye göre o, sadece içinden geleni yapıyordu. Belki de, kitleler onu görmek istedikleri gibi görüyordu. Folk müziği seçmesinin nedeni de zaten, gitarı ve armonikasından başka hiçbir şeye ihtiyaç duymayacak olmasıydı.

 

Joan Baez’in söylediğine göre, "gördükleri sadece kendisi için bir şey ifade ediyordu". "Başkalarının ihtiyaçları için kafa yoran biri değildi." Yine de Baez ona aşık oluyordu. Geceliği oniki dolarlık izbe bir otel odasında gazetecilere üstünde kocaman siyah ceketi, beyaz gömleği ve mor kol düğmeleri ile röportaj verirken, Baez’in gözünde "Gözleri bütün gerçekleri görmüş gibi yaşlı ve kendisi bir kış yaprağı kadar naif"ti.

 

Dylan, 1965'te İngiltere turnesi sırasında yanındaki "elit bohemlerle" birlikte Savoy Otel’de ikamet etmiştir. Ve Marianne Faithfull ona yakın olabilmek için otele gider, odada bir köşeye çekilir. Dylan’ın daktilosuna, "eninin ideal mısra ölçüsü olduğunu söylediği" kalın bir tuvalet kağıdı takılıdır. Faithfull onun dikkatini çekmediğini düşünürken, o, sürekli bir şeyler yazmıştır. Ne yazdığını sorduğunda, aldığı cevaba şaşıracaktır Faithfull. Dylan, onun hakkında bir şiir yazmaktydı.

 

Dylan’ın teklifi üzerine, yeni albümünü dinlerler bir gece otel odasında. Ona göre; "Onun özel dinleyicisi olmanın bir bedeli vardır, O gece duygusal biri olmuş, ona kur yapmaktadır".

 

Fakat Faithfull hamiledir ve bir hafta sonra evlenecektir. Faithfull’un o gece gerçeği söylediği için pişmanlık duymasının nedeni, onunla yatamamış olması değil, o tuvalet kâğıtlarına kendisi için yazılanları hiçbir zaman öğrenemeyecek olmasıdır.

 

İngiltere turnesi Joan Baez’le ilişkilerinin de sonu olur. Forest Hill Konseri’ne kendisini davet ederek New York’tan Amerika’ya açılmasına yardımcı olan Joan Baez’i, İngiltere turnesinde sahneye davet etmemiştir.

 

1973’teki “Pat Garrett and Billy The Kid” albümüne kadar bir süre sessiz kalır. Bu yıl, “Knockin’ on Heaven’s Door” ile Bob Dylan olduğunu bir kez daha hatırlattığı yıldır. Üç yıl sonra gelen Desire albümündeki “One More Cup Of Coffee” ise bir başka klasik olacaktır.