25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Asit yağmuru nasıl oluşur, zararları nelerdir? Asit yağmuru nedir?

İstanbul'da bugün yüksek basınçla birlikte hava kirliliği üst seviyelerde ölçüldü. Perşembe ve pazar günü asit yağmuru bekleniyor. Perşembe gününe kadar uyarıda bulunan İTÜ Meteoroloji Bölümü Dr. Deniz Demirhan, “Yüksek basıncın olduğu günlerde işlerimizi iç mekanlarda halletmeye özen göstermemiz gerekli. Eğer böyle bir ortamda bulunmamız gerekliyse en azından bir maske yardımı ile solunum yollarımızı koruyabiliriz' dedi. Bu açıklamanın hemen ardından Asit yağmuru nedir? Asit yağmuru nasıl oluşur, zararları nelerdir? gibi soruların yanıtları merak konusu oldu. Asit yağmuru nedir kısaca merak edilenlere haberimizin içerisinden ulaşabilirsiniz.

15 Ocak 2020 Çarşamba 09:36 - Güncelleme:
Asit yağmuru nasıl oluşur, zararları nelerdir? Asit yağmuru nedir?

İstanbullular için asit yağmuru uyarısı yapıldı. Bu uyarının ardından Asit yağmuru nedir? Asit yağmuru nasıl oluşur, zararları nelerdir? gibi soruların yanıtları merak konusu oldu. İstanbul'da yüksek basınçla birlikte hava kirliliği üst seviyelerde ölçüldü. Kağıthane'de hava kirliliği değerlerini ölçen İTÜ Meteoroloji Bölümü Dr. Deniz Demirhan, maksimum 50 mikrogram olması gereken PM10 değerini 189 mikrogram, maksimum 25 olması gereken PM2,5 değerini ise 199 olarak ölçtü.  İTÜ Meteoroloji Bölümü Dr. Deniz Demirhan asit yağmuru uyarısı yaptı. 

ASİT YAĞMURU NEDİR? 

Asit yağmurları, fosil yakıtların yakılması ile ortaya çıkan yağışlar olarak tanımlanmaktadır. Bilhassa endüstriyel faaliyetin ve enerji tüketiminin yoğun olarak gerçekleştiği yerlerde yakılan petrol ve kömür gibi fosil yakıtlarının azot ve kükürt gazlarını aşığa çıkarmasının ardından bu gazların bulutlarda bulunan su buharı ile tepkimeye girmesi söz konusudur. Bu tepkimenin sonucunda ortaya sülfürik ve nitrik su buharı ortaya çıkar. Bu asitler ise çiğ, sis, kar ve yağmur gibi doğal olaylarla beraber yeryüzüne ulaşır.


Normal şartlar altında oluşan yağmurlar 5.6 pH değerine sahiptir. Bunun altında bulunan yağışlar ise asit yağmurları olarak adlandırılır. Özellikle sanayi devriminden sonra azot ve kükürt gazlarının atmosferde hızla birikmesi ile etkilerini hissettirmeye başladığı görülür. İlk olarak ise 1852 yılında sanayinin beşiği olarak adlandırılan İngiltere'de Robert Angus Smith isimli bir bilim adamının bu olayla hava kirliliği arasındaki bağlantıyı çözdüğü görülür.

ASİT YAĞMURU NASIL OLUŞUR?

Asit yağmuru, kükürt dioksit (SO2) ve azot oksitler (NOX) gibi kirletici gaz kaynaklarının atmosfere yayılarak, rüzgar ve hava akımları ile taşınması sonucunda meydana gelir. SO2 ve NOX, sülfürik ve nitrik asitleri oluşturmak için su, oksijen ve diğer kimyasallarla reaksiyona girerler ve diğer malzemelerle karışarak yer yüzüne inerler.

SO2 ve NOX’in asit yağmuru yaratan küçük bir kısmı volkanlar gibi doğal kaynaklardan gelirken, çoğu ise fosil yakıtların (petrol, kömür, odun vb.) yanması sonucu ortaya çıkar. Elektrik santralleri, fabrikalar ve otomobillerin hepsi ağırlıklı olarak fosil yakıt yakar ve asit yağmurlarına sebep olan kirletici gazları üretirler.

ZARARLARI NELERDİR? 

Asit yağmurları göller ve nehirlere yağdığında suların asitliği artar. Bu durum o sularda yaşayan canlarla zarar verir.

Sanayide fosil yakıtlar yerine kükürt ve azot içermeyen doğalgaz, güneş enerjisi, jeotermal enerji tercih edilmeli

Kent içi veya kent dışındaki tarihi ve doğal yapıtlarımız zarar görür.

Yeşil alanlar artırılmalı ve orman yangınları engellenmelidir

Toprağın mineral oranının düşmesine neden olur, bu durum bitkilerin topraktan beslenmesine engel olur.

İnsanlarda çeşitli solunum yoları, akciğer kanseri, nefes darlığı gibi hastalıklara neden olur.

Topraktan derelere, ırmaklara ve göllere taşınır. Göl sularının asitliliği ve metal tuzlarının yoğunluğu artar. Buna bağlı olarak göl ekosistemi tehlikeye girer.

Kültür varlıklarını olumsuz etkiler. Örneğin; asit yağmurları Nemrut Dağı’ndaki taş anıtları önce yıpratmakta sonra da dağılmasına neden olmaktadır.

İnsanlarda çeşitli solunum yolları hastalıkları, akciğer kanseri, nefes darlığı gibi durumlara neden olur.

Su kirliliğine neden olur.

Akarsularda ve göllerde bazı canlı türlerinin ölümüne yol açar.