5 Mayıs 2024 Pazar / 27 Sevval 1445

Bu hafta cuma hutbesinin konusu nedir? Diyanet Cuma hutbesi 14 Ağustos 2020

Milyonlarca Müslüman vatandaşın merakla beklediği Cuma Hutbesi yayınlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bu hafta için yayınlanan Cuma Hutbesi'nin konusu 'Şükreden Huzur Bulur' oldu. Her hafta olduğu gibi bu hafta da namaz kılınmadan önce Diyanet Cuma Hutbesi okunarak, dualar edilecek. Cuma namazını eda edecek Müslümanlar camilerde hutbeyi dinleyecek. İşte Diyanet Cuma hutbesi 14 Ağustos 2020

14 Ağustos 2020 Cuma 12:28 - Güncelleme:
Bu hafta cuma hutbesinin konusu nedir? Diyanet Cuma hutbesi 14 Ağustos 2020

Cuma hutbesinin bu haftaki konusu belli oldu. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından cuma günü öncesinde yayınlana hutbenin bu haftaki konu başlığı "Şükreden Huzur Bulur" oldu. Diyanet Cuma Hutbesi, her hafta olduğu gibi bu hafta da Perşembe akşamı yayınlandı. Cuma hutbesi, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanarak resmi sitesi üzerinden açıklanıyor. Bu hafta cuma hutbesinin konusu nedir? sorusunun yanıtı, cuma namazı için camilere akın eden müminler tarafından merak ediliyor. Cuma Hutbesi 14 Ağustos 2020 konusu "Şükreden Huzur Bulur' oldu. İşte bu hafta camilerde şükretmenin önemine dair okunacak olan Diyanet Cuma Hutbesi...

CUMA HUTBESİ 14 AĞUSTOS 2020: ŞÜKREDEN HUZUR BULUR

Muhterem Müslümanlar!

Peygamber Efendimiz bir gece namaz kılarken o kadar çok ağladı ki, sakalından süzülen gözyaşları göğsüne hatta yere damladı. Bu hali gören Hz. Âişe hayret ederek, “Yâ Resûlallah! Yüce Allah senin geçmiş ve gelecek bütün günahlarını affettiği halde niçin ağlıyorsun?” diye sordu. Peygamberimiz (s.a.s) şöyle cevap verdi: “Allah'a şükreden bir kul olmayayım mı?”

Aziz Müminler!

Peygamberimizin gözyaşlarında saklı olan şükür, yapılan iyiliğin değerini bilmek ve iyiliğe iyilikle karşılık vermektir. Namazın anlamında var olan şükür, maddi ve manevi bütün nimetlerin asıl sahibinin Allah Teâlâ olduğunu idrak etmektir. Kulun dilinde daim olan şükür, Allah'a gönülden itaat edip günahlardan uzak durmak suretiyle, nimete minnettar olmaktır.

Kıymetli Müslümanlar!

Cenâb-ı Hak, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurur: “Artık siz beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, nankörlük etmeyin!” Rabbimiz Vehhâb'dır, Rezzâk'tır, Melik'tir, Kerîm'dir. Küçük-büyük, zengin-fakir, güçlü-zayıf her insan, hayatını ancak O'nun verdiği imkân ve ikram sayesinde sürdürebilir. Bu gerçeğin farkında olmak, kadir kıymet bilmek ve Nimetin Sahibi'ne şükretmek, mümin bir kul olmanın vazgeçilmez gereğidir.

Mümin, Rabbine olan minnettarlığını bütün varlığıyla hisseder, dile getirir ve gösterir. Kalbiyle şükreder; Rabbini daima gönlünde taşıyarak O'na karşı borçlu olduğunu bilir. Diliyle şükreder; Rabbini her an övgüyle anar. Bedeniyle şükreder; elini, dilini, gözünü, kulağını iyi işlerde kullanarak her türlü çirkinlikten uzak tutar. Mümin bilir ki aklın şükrü iman etmek ve faydalı bilgi üretmek, ilmin şükrü bildiğini öğretmek ve uygulamak, malın şükrü ihtiyaç sahipleriyle paylaşmak, sağlığın şükrü ise hayırlı bir insan olmak için çalışıp çabalamaktır.

Değerli Müminler!

Peygamber Efendimiz buyurur ki, “İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah'a da şükretmez.”iii O halde, mümin, kendisine yapılan hiçbir iyiliği küçük görmez; nankörlük ve kibir göstermez. Anne babası, eşi ve çocukları başta olmak üzere, iyilik gördüğü herkese teşekkür etmekle mutlu olur.

Aziz Müslümanlar!

Rabbimiz, Şekûr'dur; yaptığımız faydalı işleri ödüllendirir. Hırslı ve açgözlü davranmayan, aksine kanaatkâr ve nimete razı olan kullarını sever. Hutbemi bu hakikati anlatan bir ayetle bitiriyorum: “Hani Rabbiniz şöyle duyurmuştu: ‘Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.'”

CUMA GÜNÜNÜN ÖNEMİ

(Cuma gecesi iki rekat namaz kılıp, her rekatta bir Fatiha, bir Âyet-el Kürsi, 15 İhlas okuyup selam verdikten sonra bana bin salevat okuyan, beni rüyada görür.) [Şir’a]

(Cuma günü sabah namazından önce, üç kere Estagfirullah elazim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh okuyanın, kendinin ve anasının ve babasının bütün günahları af olur.) [Tergib-üs-salat] (Kul haklarını ve kazaya kalan farzları ödemek ve haramlardan vazgeçmek şarttır.)

(Allahü teâlâ, bugünden itibaren kıyamete kadar size Cumayı farz kıldı. Adil veya zalim bir imam, başkan zamanında küçümseyerek veya inkâr ederek Cumayı terk edenin iki yakası bir araya gelmesin! Böyle bir kimse tevbe etmezse, onun namazı, zekatı, haccı, orucu ve hiçbir ibadeti kabul olmaz.) [İbni Mace]

(Cuma namazı kılmak; köle, kadın, çocuk, hasta hariç, her müslümana farzdır.) [Ebu Davud, Hakim]

(Bir Müslüman, Cuma günü gusül abdesti alıp, Cuma namazına giderse, bir haftalık günahları af olur ve her adımı için sevap verilir.) [Riyadun-nasıhin]

(Özürsüz üç Cumayı kılmayanın kalbi mühürlenir, yani iyilik yapamaz olur.) [Hakim]

(Cuma namazı kılmayanın kalbi mühürlenir, gafil olur.) [Müslim]

(Cuma namazı yolunda ayakları tozlanana Cehennem ateşi haramdır.) [Tirmizi]

(Cuma namazından sonra, yedi defa ihlas ve muavvizeteyn okuyanı, Allahü teâlâ, bir hafta, kazadan, beladan, kötü işlerden korur.) [İbni Sünni] [İhlas, Kul hüvallahü ehaddır. Muavvizeteyn, kul euzülerdir.]

Cuma Namazını kılıp dua ettikten sonra, Fatiha, Kâfirun, İhlâs, Felak ve Nas surelerini yedişer defa okuyan, bir hafta, kaza, bela ve sıkıntılardan kurtulur. (S. Ebediyye)