8 Haziran 2025 Pazar / 12 ZilHicce 1446

Çocuklarda ''pasif intihar'' akımı! Türkiye'de de hızla yayılıyor

Aileler, çocuklara dikkat... Japonya'da başlayan 'eve hapsolma' akımı hikikomori, Türkiye'de de hızla yayılıyor. Uzmanlar, 'pasif intihar' olarak yorumladıkları akıma karşı uyardı.

AKŞAM GAZETESİ8 Haziran 2025 Pazar 08:23 - Güncelleme:
Çocuklarda ''pasif intihar'' akımı! Türkiye'de de hızla yayılıyor

Yalnızlık hastalığı olarak nitelendirilen 'hikikomori' akımı, Japonya'dan sonra Türkiye'de de kendini göstermeye başladı. Japonya'da 'hikikomori'yi benimseyen 540 bin kişi, aylarca evlerinden çıkmıyor, toplumla hiçbir bağ kurmadan yaşıyor. Pandemi sonrası dijitalleşen yaşam tarzı ve bireyselleşme eğilimi izolasyon dalgasının tüm dünyaya yayılmasına neden oldu. Türkiye'de de gençler, sosyal medya platformlarında "evde olmak" temalı videolar paylaşmaya başladı.

"BİR İŞE YARADIĞIM YOK"

Bu içeriklerde bazı gençler; evde olmayı, oda dekorasyonları, kahve eşliğinde film izleme rutinleri ve yalnız geçirilen günlerin huzuru gibi temalarla romantize ederken, bazıları ise daha karamsar. Çağla Terim isimli kullanıcının "Odamdan çıkmıyorum, ders de çalışmıyorum. Bir işe yaradığım da yok" derken Berkin Özcan ise paylaşımında "Neler oluyor Evden dışarı çıkmak istemiyorum" ifadelerini kullandı

"GENÇLER HAYATTAN KOPMUŞ DURUMDA"

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "İçe kapanma sendromu olarak geçen hikikomori Türkiye'de de yaygınlaştı" uyarısını yaptı. Bu durumun 'okula gitmeyi reddetmekle' başladığını belirten Tahan , "Bu bir tür pasif intihar, çünkü sosyal hayattan tamamen kopmuş durumdalar. Çocuklar sokakta değil, artık sosyal medyada çeteleşiyor. Kimlik karmaşası yaşayan gençler, burada beğeni alarak kendilerini değerli hissetmeye çalışıyor. Aile yapısı güçlü olan çocuklar, bu tür krizleri kolay atlatır" dedi.

"AİLE BAĞLARI GÜÇLENDİRİLMELİ"

Gençlerin, içe kapanmayı normalleştirdiğinin altını çizen Psikiyatrist Prof. Dr. Tanju Sürmeli şunları söyledi: "Hikikomori, kişinin dış dünyayla tüm bağını koparmasıdır. Sosyal medyada evden çıkmamayı cazip ve 'havalı' gösteren içerikler, gençlerin içe kapanmayı normalleştirmesine yol açıyor. Sosyal medyada gerçek ilişkilerin önemi vurgulanmalı, aile bağları güçlendirilmeli."

ÇOCUKLARI SOSYAL MEDYA DEPRESYONA SOKUYOR

Çocukların sosyal medyada geçirdikleri süre onların depresyon riskini de artırıyor. Kaliforniya Üniversitesi'nin yaptığı ve JAMA Network Open dergisinde yayımlanan araştırmada sosyal medya kullanım süreleri ile yaşadıkları depresyon belirtileri arasındaki ilişki ortaya çıkarıldı. Üç yıl süren araştırmada, çocukların günlük sosyal medya kullanımı 7 dakikadan 73 dakikaya yükseldi. Aynı dönemde depresyon belirtileri de yüzde 35 oranında arttı. Araştırma ekibinden Dr. Jason Nagata, "Bulgularımız, sosyal medyanın depresyon gelişimine katkıda bulunabileceğini kanıtlıyor. Çocuklara sadece 'telefonunu bırak' demek etkili değil, ebeveynler yargılayıcı olmayan bir iletişimle örnek olmalı" dedi.