Merkeze bağlı Dölek köyünde dağlardan toplanan birkaç farklı çamurun birleşimiyle yapılan, evlerin bahçelerinde özellikle kadınların el becerileriyle şekillenen Dölek güvecine bu yıl Türk Patent ve Marka Kurumunca coğrafi işaret tescil belgesi verildi.
Kentin 10'uncu coğrafi işaretli ürünü olarak kayıt altına alınan güveç, çorbadan sarmaya, etten sebze yemeklerine birçok yiyeceğe farklı lezzet katan otantik pişirme kabı olarak öne çıkıyor.
Köylerde halen geleneksel yöntemlerle üretilen güveçler, köye gelen esnaf tarafından alınarak civar illerde de satışa sunuluyor.
Dölek köyünde 65 yaşındaki Şengül Çolak, AA muhabirine, çocukluğundan beri güveç yapımıyla uğraştığını söyledi.
Güveç kabının yemeğin lezzetine lezzet kattığına dikkati çeken Çolak, şöyle devam etti:
"Yapımı çok zahmetli. Dağın arkasından, yolu olmayan noktalardan çamur alıyoruz. Her çamurdan da yapamıyoruz. Çamuru karıştırıp sonrasında ayaklarımızla ezerek ıslatıyor, elimizle şekil veriyoruz. Taşla düzleştirip kurutuyor, tandırda yakıyoruz. Birçok işlemden geçiriyoruz. Şimdi kullanımı zor diye çelik tencereler tercih ediliyor. Önceden yemekler bu kaplarda yapılırdı. Bu ürünü yapıp köy olarak satardık. Güveç kabı verip arpa, buğday, un gibi malzemeler alarak geçimimizi sağlardık."
Çolak, güveçleri köye gelen özel müşterileri ile tüccarlara sattıklarını anlattı.
Emekli öğretmen Şehri Çolak (67) da Dölek güvecinin en ayırt edici özelliğinin bölgenin toprak karışımından üretilmesi olduğunu aktardı.
Güveç kaplarının topraktan üretilmiş bir tür organik yemek kabı olduğunu belirten Çolak, "Bu güveç kaplarının yapıldığı toprağı sırtımızda dağlardan taşıyoruz. Yeni yerler bulduk ama oralara da yol açılması gerekiyor. Yoksa inanılmaz zahmetli bir taşıma süreci var. Yetkililerden de bu noktada destek bekliyoruz." dedi.
Eşi Şengül Çolak'ın güveç yapımı konusunda maharetli olduğunu, kendisinin de yardım ettiğini dile getiren Çolak, kapların kalite ve büyüklüğüne göre fiyatlarının 25 ile 80 lira arasında değiştiğini ifade etti.
Çolak, 20 kişinin yemek yiyeceği büyüklükte güveçler yapabildiklerini de kaydederek, bu kaplarda yapılan yemeğin lezzetinin arttığını ve bir hafta bozulmadan saklanabildiğini vurguladı.
Köy sakinlerinden Naci Balaban ise güveç yapımının kuşaktan kuşağa aktarılan ve özellikle kadınların başrolde olduğu bir sanat olduğuna işaret etti.
Bir zamanlar köyde herkesin güveç yapıp satarak geçimini sağladığını, kıtlık zamanlarında dahi köyde sıkıntı yaşanmadığını anlatan Balaban, "Bölge illerine kamyon kamyon güveç satardık. Hanlar güveçlerimizle dolardı. Erzurum'dan Ağrı'ya her yere Dölek güveci giderdi." ifadelerini kullandı.
Balaban, ürüne talebin çok olduğunu ama eskisi kadar yapanın kalmadığını, gençlerin çok ilgi göstermediğini belirterek, özellikle ramazanlarda çok ilgi gördüğünü sözlerine ekledi.