23 Nisan 2024 Salı / 15 Sevval 1445

Koronavirüsü atlatan sağlık çalışanlarından 'gençliğinize güvenmeyin' uyarısı

Yakalandıkları koronavirüsü, tedavi ile yenen Erdem Hastanesi Kovid-19 Yoğun Bakım Servisi hemşiresi Ahmet Can Gümüş ile Doğumhane Sorumlusu Ayşe Balcı, hastalığı atlatma sürecinde yaşadıklarını anlattı. Yakalandıkları koronavirüsü, tedavi ile yenen Erdem Hastanesi Kovid-19 Yoğun Bakım Servisi hemşiresi Ahmet Can Gümüş ile Doğumhane Sorumlusu Ayşe Balcı, hastalığı atlatma sürecinde yaşadıklarını anlattı.

AA27 Ocak 2021 Çarşamba 11:18 - Güncelleme:
Koronavirüsü atlatan sağlık çalışanlarından 'gençliğinize güvenmeyin' uyarısı

Ahmet Can Gümüş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, salgının başından itibaren Kovid-19 servisinde çalıştığını ve hastalarla ilgilendiğini söyledi.

Ateş ve öksürük şikayeti üzerine yaptırdığı testin sonucunun pozitif çıktığını ifade eden Gümüş, sonrasında ateşinin yükseldiğini, öksürük krizleri geçirdiğini, halsizlik yaşadığını, koku ve tat hissinin kaybolduğunu belirtti.

Hastanede yatarak tedaviye başlandığını ifade eden Gümüş, "Hapşırma ile başladı. 'Herhalde grip oldum' dedim ama süreci düşününce bir test vermek gerektiğini düşündüm. Test verdikten sonra kendimi izolasyona aldım. Testim pozitif çıkınca çok şaşırdım. Belirtileri duyuyorduk ama insanın başına gelince çok daha farklı olabiliyormuş." diye konuştu.

Kovid-19 hastalarının yaşadığı zorlukları bildiği için hastalığın etkilerine yönelik bir tedirginlik yaşadığını anlatan Gümüş, öksürük krizlerinin çok vurduğunu, efor sarf edince de direkt nefesin kesilmeye başladığını söyledi.

Gümüş, lavaboya bile sıkıntılı bir şekilde gittiğine dikkati çekerek, "Ateş zorluyordu, terleme fazla oluyordu. İlk günden itibaren ilaç tedavisi görmeye başladım, destek tedavi verildi, vitamin verildi. Hastalara zaten empati duyuyorduk ama şimdi birebir yaşayınca daha fazla empati duygumuz gelişti. Tedavi sürecinde, hastanın ne yaşadığı, solunum sıkıntısında ne çektiği, neye ihtiyacı olduğunu daha fazla anlamaya başladım." ifadelerini kullandı.

Ailesinin kendisine sürekli destek olmasına rağmen hastalığın bulaşıcılığı yönünden bir noktadan sonra artık odada insanın tek başına kaldığını dile getiren Gümüş, yanında destek olacak kimsenin bulunmadığını belirtti.

Gümüş, "Sadece bir hemşire giriyor o da tulumlu, yüzü maskeli, onunla bir irtibat kurmaya çalışıyorsunuz ama onlara da bulaştırmamak için fazla irtibatınız olmuyor maalesef." dedi.

Gençlerin özellikle kendisine çok dikkat etmediğini, hastalığa yakalanırsa ayakta veya çok rahat bir şekilde atlatabileceğine inandığını ifade eden Gümüş, durumun böyle olmadığını, bulaşıcılığın çok fazla olduğunu vurguladı.

- "HASTA YAVAŞ YAVAŞ GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE ERİYİP GİTTİ"

Serviste ilgilendiği Kovid-19 hastalarından bazılarının kendisini çok etkilediğini anlatan Gümüş, şöyle devam etti:

"Kırklı yaşlarda genç hastalarımız oldu. Bu kişilerin kronik bir rahatsızlığı yoktu. Kovid geçirmiş ama öncesinde hiç düşünmemiş, büyük bir ihtimalle 'Gribal enfeksiyon geçiriyorum' diye düşünmüş. Geç test vermişler, hastalık yayılmış. Gerçekten çok mücadele ettiler, kendileri de çok uğraşıyorlar. Basınçlı oksijen veriyoruz, bir şekilde onları toparlamaya çalışıyoruz. Bir, iki hafta sürekli oksijen veriyoruz. Kendileriyle mücadele ediyorlar. Mücadelesini görüyorsunuz ama sonuç çok parlak bitmedi çoğu için. Onları düşündükçe insanlar gerçekten kötü oluyor. Sen de gençsin, altında bir hastalık yok, bir anda insanın yavaş yavaş gözünde eridiğini görüyorsun. Süreç ilk başladığında bir hastamız vardı, ilk kovid vakalarından biri. O beni çok etkilemişti. 'Ben nereden bulaştım?' diye sürekli sayıklıyordu. telkin etmeye, sakinleştirmeye çalışıyorduk ama sürekli kendi kendine 'Bu bana nereden geldi?' diye sayıklıyordu. Kendisi ilk başta hafif solunum sıkıntısıyla geldi ama hafif oksijen desteğiyle kendisini toparlayabiliyordu. Çok büyük sıkıntısı yoktu ama o da gün gün yavaş yavaş gözümüzün önünde eriyip gitti."

- "EKLEM VE SIRT AĞRIM ÇOK FAZLA OLDU"

Aynı hastanede doğumhane sorumlusu olarak çalışan ebe Ayşe Balcı da ilk olarak öksürük ve baş ağrısı şikayeti yaşadığını, daha sonra halsizlik ve sırt, bacak ağrısı yaşamaya başladığını söyledi.

Ekip arkadaşında da aynı şikayetlerin olduğunu, testte sonucunun pozitif çıktığını ifade eden Balcı, daha sonra kendisinin de aynı şekilde pozitif çıktığını belirtti.

Evde tedaviye başladığını, filyasyon ekibinin ilaçlarını getirdiğini kaydeden Balcı, eşinin de aynı hastanede çalışmasından dolayı temaslı olduğu için karantinaya alındığını söyledi.

Bu süreçte eşiyle ve 6 ile 9 yaşında iki çocuğuyla aynı odada kalmadığını, eklem ve sırt ağrısının çok fazla arttığını anlatan Balcı, şöyle konuştu:

"Sanki insanın kemiklerini oyuyorlar gibi. Bazen bir bacağa ağrı giriyor, bazen de yeri değişiyor. Sadece bacağım ağrıyor da diyemiyorsunuz. Bir an geliyor kolunuza, bazen kalça kemiklerinize ağrı giriyor. Sandalyede oturamıyorsunuz, ayağa fırlıyorsunuz, bazen sırtınız düşüyor. Zaten o dönemde, o gün boyunca hiç yatmadım. Yatamıyorsun sana sıkıntı geliyor, hep dolaşıyorsun. Sanki buraya birisi oturmuş gibi bir ağırlık oluyor. Balkona çıkıp o şekilde nefes alma ihtiyacı duydum. Sırt ağrılarım işe başladığım döneme kadar devam etti. Şu anda merdiven çıktım ve çabuk yoruluyorum. Hemen nefes nefese kalıyorum."

Eşinde sırt ağrısı olduğunu, büyük çocuğunun ateşi çıktığını anlatan Balcı, bu süreçte çocuklarına sarılamadığını ve bir arada olamadığını bildirdi.

On beş günlük tedavinin ardından iyileştiğini kaydeden Balcı, "Testim negatife dönünce çocuklarıma sarılabildim, dokunabildim. O zamana kadar hiç temasımız, dokunmamız yoktu." dedi.

- "ESKİYE GÖRE DAHA ÇABUK YORULUYORUM"

İyileşeli yaklaşık 2 ay olduğunu ama hala hastalığın etkilerini hissettiğini belirten Balcı, "Eskiden çok asansör kullanmazdım. Genelde yürürdüm ama şimdi az merdiven çıkayım nefes almakta zorluk çekiyorum. Bu yorgunluğun bir süre daha devam edeceği söylendi. Vitaminlerimi alıyorum, yorgunluk da devam ediyor. Eskiye göre daha çabuk yoruluyorum." ifadelerini kullandı.

Balcı, insanların maske, sosyal mesafe ve hijyene dikkat etmesi ve insanların aşı vurulması gerektiğini bildirdi.