1 Temmuz 2025 Salı / 6 Muharrem 1447

Taşıyıcı anne dava açtı: Üçüzleri verin

Taşıyıcı anne olarak üçüz bebek dünyaya getiren öğretmen H.C, çocukların biyolojik babasını mahkemeye verdi. Mahkeme, çocuklara kayyum atadı.

21 Aralık 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Taşıyıcı anne dava açtı: Üçüzleri verin
Üçüz bebek dünyaya getiren taşıyıcı anne H.C., çocukları alan biyolojik babaya dava açtı. H.C., “Çocuklar 8 aylık, anneye ihtiyaçları var” dedi.
 
İstanbul’da yaşayan doktor S.A., Türkiye’de yasak olan taşıyıcı annelik için KKTC’de bir kliniğe başvurdu. Doktorun seçtiği bir kadın donörün yumurtasıyla elde edilen embriyo, taşıyıcı anne olarak anlaştığı İstanbullu öğretmen H.C’ye (53) nakledildi. 8 ay önce üçüz bebek dünyaya getiren taşıyıcı anne H.C., bebeklerini kendisine göstermediği için baba S.A.’dan şikayetçi oldu. H.C. ifadesinde, “Doktor S.A. ile ilişkim vardı. Tüp bebek yöntemiyle 11 ay önce üçüz bebeklerim oldu. Üçüzler boşandığım eşim A.S.Y.’nin nüfusuna yazıldı. Ancak gerçek babaları S.A.’dır. Çocuklarım benim bakımıma muhtaç olmalarına rağmen halen S.A. ve ailesi tarafından alıkonulmaktadır. 4 aylıkken benden uzaklaştırılıp şu an 8 aylık olan çocuklarım bakıma muhtaçtırlar. Şikâyetçiyim” dedi.
 
“O, SADECE TAŞIYI ANNE” 
 
Doktor S.A. (53) ifadesinde, “H.C. ile herhangi bir ilişkimiz olmadı. Taşıyıcı anne olarak çocuklarımı doğurması için anlaştık. H.C. çocuklarımın sadece taşıyıcı annesidir ve biyolojik bağlantısı yoktur. Çocuklarımı teslim etmek istemiyorum” dedi. Taşıyıcı annenin talebini değerlendiren Aile Mahkemesi, çocukları verdiği H.C. için 6 aylık korunma kararı çıkardı ve S.A.’nın 2 bin 400 lira nafaka ödemesini hükmetti. 
 
ESKİ EŞTEN DE DAVA
 
S.A. ise karara itiraz etti. Çoukların anne H.C.’de kalmasına karar veren mahkeme bu kez koruma süresini 6 aydan 2 aya düşürdü, 2 bin 400 liralık nafakanın da kaldırılmasını kararlaştırdı. Mahkeme ayrıca üçüzler için yargı süreci bitene kadar kayyum atanmasına karar verdi. Gelişmelerden haberdar olan H.C.’nin geçen yıl boşandığı eski eşi A.S.Y. de nüfusta çocukların babası olarak görüldüğünü ve çocukların kendisinden olmadığını öne sürerek soy bağının reddi davası açtı. 
 
‘KANUNDA BU KAVRAM YOK’ 
 
Avukat Saniye Ülgen, ilginç davanın hukuki boyutunu değerlendirdi: “Baba olduğunu iddia eden kişi, çocukların üzerinde hak talep etmesi için babalığın tespiti davası açması gerekir. DNA sonucu baba olduğu kanıtlanan kişi, çocukların nüfus kaydının kendi adına geçmesi için dava açar. Taşıyıcı annelik kavramı Türk Medeni Kanunu’nda yok. Bu nedenle baba, taşıyıcı anneyi biyolojik anne olarak kabul etmek zorunda. Çocuklara atanan kayyum mahkememin kabul gördüğü (avukat, aileden güvenilir bir kişi) kişiler olur. Anne-baba karşılıklı davalık olduğu için kayyum çocukların hukuki haklarında menfaatlerini korur ve söz sahibi olacak kişi durumuna gelir.”
 
(Akşam)