Uzman Klinik Psikolog İpek Fatma Özaktaç:'Ebeveynler, ilkokul çağındaki çocuklar için dikkatli olmalı'

Çocukların tatilinin hem dinlenme hem de öğrenme süreci olarak değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren İSÜ Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi Psikoloji Bölümü'nden Uzman Klinik Psikolog İpek Fatma Özaktaç, ailelere uyarılarda bulundu.

Tatilin nasıl geçirileceğine dair program yapılmalı

Sömestr tatilini verimli kullanmanın hem çocuğun dersleri hem de motivasyonu açısından önemli olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Özaktaç, "Tatil döneminin nasıl geçirileceğini önceden programlamak, çocuk için büyük fayda sağlayacaktır. Bu sayede çocuğun tatil yaptığı sürenin dışında kalan zamanlarda ders çalışmasına uygun ortam da sağlanabilir" diye konuştu. İkinci ders dönemi öncesi öğrencilerin kendilerine vakit ayırıp tatil yaparak enerji toplayacakları bir süreleri olacağını söyleyen Uzm. Klnk. Psk. Özaktaç, hem veliler hem de öğrenciler için 15 günlük sömestr tatilini etkin kullanabilmenin büyük önem taşıdığını belirtti.

Çocukların özel bir alana ihtiyacı var

Sömestr tatilini verimli kullanmanın hem çocuğun dersleri hem de motivasyonu açısından önemli olduğuna dikkat çeken Uzm. Klnk. Psk. Özaktaç, "Çocuklar, uzun bir ders döneminin ardından gelen tatilin kendilerinin özel alanı olduğunu hissetmelidir. Bu bilinç çocuğun tatili daha anlamlı yaşamasına ve zamanını iyi değerlendirmesine zemin hazırlar. Yarıyıl tatili ne yan gelip yatma ne de derslere boğulma dönemidir. Bu dengeyi sağlamak ise aileye düşmektedir. Sömestr tatilinin çocuğun özel alanı olduğunu belirtmenin yanında bu döneme belli sınırların ve amaçların dahil olduğunu eklemek gerekiyor" ifadelerini kullandı.

'Çocuklar en fazla 1 saat teknolojik alet kullanmalıdır'

Günümüzde sokakta oynamanın, arkadaşlarla vakit geçirmenin, sosyal aktivitelerde bulunmanın yerini internet, video ve bilgisayar oyunları, akıllı telefonların aldığının altı çizen Uzm. Klnk. Psk. Özaktaç, "Her ne kadar farkında olmasa da çocuğun temel ihtiyacı iletişim kurmak, anlamak ve anlaşılmak, önem verilmek ve sevilmektir. Okul dönemi sırasında tamamen yasaklamadan kısıtlanması gerektiğini belirttiğimiz teknolojik uğraşlar, tatil döneminde ufak esnemeler olsa da çocuğun alıştığı düzeni bozmamak için aynı şekilde devam etmelidir. İlkokul çağındaki çocuklar günde en fazla 1 saat TV, bilgisayar/tablet ya da akıllı telefon ile vakit geçirmelidir" şeklinde konuştu.

'Tatil, sosyal aktivitelere yönelmek için bir fırsattır'

Tatil döneminin nasıl geçirileceğini önceden programlamanın çocuk için büyük fayda sağlayacağını vurgulayan Uzm. Klnk. Psk. Özaktaç, şu bilgileri paylaştı: "Tatil planı yapılırsa, çocuğun tatil yaptığı sürenin dışında kalan zamanlarda ders çalışmasına uygun ortam da sağlanabilir. Tatilin en önemli noktası, çocuklarınızla paylaşım yapma imkânı bulacağınız sosyal aktivitelere yönelme fırsatının olmasıdır. Yarıyıl tatili nedeniyle çocuğunuzla birlikte izleyebileceğiniz bir film seçimi yapabilir, izledikten sonra film üzerine paylaşımda bulunabilirsiniz. Birlikte doğa gezisine çıkabilir, stres atabilirsiniz."

Çocuklar kitap okumaya teşvik edilmelidir

Çocukları kitap okumaya ya da günlük yazmaya teşvik edilebileceğini belirten Uzm. Klnk. Psk. Özaktaç, böylece çocuğun okuldan uzaklaşmasını önleyerek hem dinlendirici hem de öğretici bir faaliyette bulunmasını sağlayabileceğimizi söyledi. Çocuğu tamamen okuldan ve derslerden uzak tutmanın, bedenin boş zamana alışarak tembelliğin ortaya çıkmasına zemin hazırlayacağını da sözlerine ekleyen Uzm. Klnk. Psk. Özaktaç, "Tembelliğe alışan bünyesi ikinci dönem başladığında yeniden alışma sürecine ihtiyaç duyacağı için bu durum hem çocuklar hem de velileri için zorlayıcı olacaktır. Bunu engellemek amacıyla derslerinde konu tekrarı yapması ve yeni konuları gözden geçirmesini sağlamak önemlidir" dedi.

Çocuklarının, notlarının neden zayıf olduğu araştırılmalı

Karnesinde zayıf notu olan çocuğa kızmanın doğru olmadığını ifade eden Uzm. Klnk. Psk. Özaktaç, "Çocuğunuzla birlikte notlarının neden zayıf olduğunu gözden geçirmeli ve bu konu üzerine düşünmelisiniz. Hangi derslerde sorun yaşandığını saptayarak çözüm odaklı yaklaşmanız önem taşır. Ayrıca çocuğunuzdan beklentilerinizin gerçekçi olup olmadığını da gözden geçirmelisiniz. Kızmak, azarlamak sonucu değiştirmeyerek çocuğunuzun kendisini başarısız hissetmesine, kendine olan inancının sarsılmasına, sizinle iletişiminin bozulmasına ve okuldan uzaklaşmasına neden olabilir. Fakat sorunun nereden kaynakladığını araştırmak ve nasıl devam ettiğini anlamak, bir sonraki dönem için kurtarıcı olacaktır" açıklamasında bulundu.

'Ailecek birlikte vakit geçirin'

Çocukların ara tatilde hem derslerine hem de kendilerine vakit ayırması gerektiğinin altını çizen Özaktaç, önerilerini şöyle sıraladı: "Sosyal faaliyetlere zaman ayırmasını sağlayın. (Gezi, sinema, tiyatro, oyun) Arkadaşlarıyla maske ve sosyal mesafeye azami dikkat göstererek dışarıda vakit geçirmelerini sağlayın. Sık sık kitap okutun. Günlük tutmasını sağlayın. Tatilinin önemli anlarını, gittiği sinema ya da geziyi yazmasını isteyin. Eksik olduğunuzu düşündüğünüz ders konularını birlikte tekrar edin. Ailecek birlikte vakit geçirin. Gezmeye ve dinlenmeye vakit ayırın."