Alevi dedelerinden cami-cemevi projesine tam destek

Alevi dedesi Üryan Hızır Ocağı Piri Ali Büyükşahin, bu projeyi canın gönülden desteklediğini söyledi. Cami ve cemevinin aynı bahçede bulunması konusunda önemli olanın niyet olduğunu anlatan Büyükşahin, "Takdir edilmesi gerek çok güzel bir girişimdir. Gönüllerin birbirlerine açılması açısından ayrıca önemlidir. Yüzyıllardır gizli yaptığımız erkân ve ritüellerimizi aşikâr bir şekilde yapabileceğiz. Adıyaman'da cami ve cemevinin aynı bahçede olduğu bu modelin bir benzerini inşa edebiliriz. Bu projede önemli olan karşılıklı hoşgörünün ve niyetlerin halis olmasıdır." diye konuştu.

Alevi Dedesi Mahmut Dolaş ise Ankara'da yapılacak projenin aynısını Adıyaman'a da istediklerini belirterek, "Allah'ımız, kitabımız, Peygamberimiz, ehl-i beytimiz birdir, dolayısıyla cami ve cemevinin bir arada inşa edilmesi projesi çok önemlidir. Adıyaman'da cami ve cemevinin aynı bahçede bulunduğu bir mekân yapılabilir. Burada önemli olan Alevi ve Sünni tabanların bu hadiseye güzel bakmalarıdır." ifadelerini kullandı.

Alevi dedesi Mehmet Merdanoğlu ise insanların yüzyıllardır birbirlerine yabancılaştırıldığı günlerden bugünlere gelerek, birbirilerini tanımaları için fırsatlar meydana getirmenin tarihi bir karar olduğunu belirterek, "Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de 'Ey insanlar! Şüphe yok ki biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır' diye buyurmaktadır. Dolayısıyla tanışmak, kaynaşmak, kardeş olmak güzeldir." diye konuştu.

RENÇBER: BU PROJE, MEZHEP ÇATIŞMASI OLUŞTURMAK İSTEYENLERE EN İYİ CEVAP

Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Mezhepleri Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Fevzi Rençber ise cemevi ve caminin bir arada inşa edilmesi, yüzyıllardır bir birilerinden uzak ve birbirilerine karşı ötekileştirilen iki toplumun birbirini yakından tanıma fırsatı vereceğini söyledi. Rençber, "Toplumda mezhep çatışması oluşturmak isteyenlere inat örnek bir proje. Alevilerin dini yaşamlarının geçmişte sıkça tartışılması karşılıklı anlama gayretine büyük zarar vermekteydi. Bu proje aynı zamanda bu temelin de ilk adımı olacaktır. Yaptığımız alan araştırmalarında kendileriyle görüştüğümüz birçok Alevi dede, Sünni kesimlerle aralarında herhangi bir problemlerinin olmadığını ifade etmişlerdir. Alevilerin, Sünnileri, Sünnilerin ise Alevileri kirve yapıp, akrabalık bağları kurulmuştur. Bir birilerinden kız alıp kız vermişler, aynı cenazede saf tutmuşlar; aynı düğünlerde halay çekmişlerdir. Toplum tabanında mevcut bu sosyal ilişkiler bu projeyle birlikte daha sağlam ve kalıcı hale gelecektir. Bu bağlamda farklılıklarımız güzel Türkiyemizin kültürel zenginliği olacaktır. Geçmişte birbirine düşman olarak bakan ve gören iki dini grubun kardeş olarak bütünleşmesine vesile olacaktır. Birlik ve beraberlik toplum tabanında sağlam temeller üzerine oturtulacaktır. Dolayısıyla devlet büyüklerimizin bu projeye gerekli olan maddi ve manevi destekleri vermeleri yerinde olacaktır." şeklinde konuştu.

Alevî yurttaşların nazarında cemevlerinin birer adap, erkân meydanı olduğunu anlatan Rençber, "Sorgu-sual, karar yeri olarak dar meydanıdır, semah yeri olarak kırklar meydanıdır, musahipliğin, yani ahiret kardeşliğinin, kabul ve onay yeri olarak birlik meydanıdır. Bu proje, İslam ortak paydası altında birlikte yaşam kültürünü temsil etmektedir. Dolayısıyla bu projeyi tüm Türkiye'nin örnek alması gerekmektedir. Yaptığımız alan araştırmalarında cemevi inşaatına Sünnilerin maddi manevi destek verdiklerini, cami inşaatına ise Alevi vatandaşlarımızın destek verdiklerini gözlemledik." dedi.