Dağaşan ailesin verdiği bilgiye göre Rus işgaline uğrayan ve 25 Mart 1918'de kurtuluş sevinci yaşayan Oltu'da düşmana karşı verilen mücadelede 'Rüzgar' adlı atı ölen 'Pehlivan' lakaplı Kaya Dağaşan, atın başını evine getirdi. Çok sevdiği atının başını ahıra asan Kaya Dağaşan yakınlarına, "Ben ölsem bile bu Rüzgar'ın başını iyi saklayın" diye vasiyette bulundu. Çocuklarından torunlarına kadar süre gelen vasiyet üzerine Kaya Pehlivan'ın atının başına sahip çıkıldığını belirten gelini Ulviye Dağaşan, 70 yıl önce gelin geldiğinde ahırdaki kesik at başının hikayesini öğrendiğini belirtti. Ulviye Dağaşan şunları anlattı:
"Kayınpederim Kaya Pehlivan Rus savaşı sırasında çok sevdiği atını kaybetmiş. O da atından yadigar kalması için başını getirip ahıra asmış. Sık sık gider atın kesik başı ile konuşurmuş. Bizlere imkansızlıklar içinde Ruslara karşı verdikleri mücadeleyi anlatırdı. 'Rüzgarımın hatırasını yaşatın' derdi. Atın başı 95 yıldır kayınpederimin astığı yerde duruyor."
'DEDEM ATINA MAVU BONCUK TAKARMIŞ'
Kaya Pehlivan'ın torunu Ümran Dağaşan Özlük de, dedesinden kalan bu atbaşının aileleri için ayrı bir değeri olduğunu söyledi. Ümran Dağaşan Özlük şöyle dedi:
"Annem ve babam hep bu atbaşı ile büyüyüp yaşlandılar. Tatil için geldiğim memleketim Oltu'da ahırı dolaşırken atbaşının yerinde durduğunu görünce duygulandım. Ahır yıkılırsa atbaşını evimde saklayacağım. Ben de babamdan duymuştum. Kuğu gibi boynu, salkım söğüt gibi yeleleri varmış bu atın. Dedem, atının kuyruğunu saç gibi ördürür, mavi boncuk takarmış."