Üsküdar'da yanı başımızda kentsel dönüşüm projesi dâhilinde yenilenen 10 dairelik bir apartmanın inşası iki yıldır devam ediyor ve daha en az dört beş ay devam edeceğe benziyor.
Öte yandan deprem bölgesinde afetin üzerinden üç yıl geçmeden 455 bin konutun anahtarı teslim edildi.
Sadece konutların anahtarı teslim edilmedi aynı zamanda çevre düzenlemesi dâhil şehirler yeniden ayağa kaldırıldı.
Abartmıyorum, dünyada böyle bir başarıya imza etmiş devlet yok.
Türkiye dünyada hiçbir ülkenin başaramayacağı bir konut projesini hayata geçirdi.
Dünyanın en zengin gelişmiş ve kalkınmış ülkesi olarak bilinen ABD'de 2005 yılında yaşanan felaketin yaralarının 10 yıl sürdüğünü hatırlattı İdris Kardaş:
"7 Ağustos 2005'te ABD'nin New Orleans bölgesinde büyük bir felaket yaşanmıştı. Katrina kasırgası hem rüzgâr dolayısıyla büyük bir yıkım gerçekleştirdi hem de yıktığı setler dolayısıyla kentin yüzde 80'i sular altında kaldı.
134 bin konut hasar aldı. Nüfusun yarıdan fazlası şehri terk etmek zorunda kaldı. 126 milyar dolarlık bir hasardan söz ediliyordu. Altyapı, üst yapı ve ekonomik değeri olan tüm yapılar çökmüştü. 600 binden fazla insan yerinden edilmişti.
Dünyanın en büyük ekonomisine sahip Amerika Birleşik Devletleri, bu felaketin sadece enkazını 2 yıla yakın bir sürede kaldırabildi.
Yalnız suların tahliyesi 43 gün sürdü. Konut yapımı ile diğer alt yapı yatırımlarına ancak 3'üncü yıldan itibaren başlanabildi ve bu da yaklaşık 7 yıl sürdü. Ancak düşük gelirli kesimlerin olduğu bölgelerde inşa faaliyetleri on yıllara yayıldı."
Şubat 2023'de Türkiye'de yaşanan felaket ABD'dekinden daha büyüktü.
11 şehirde 14 milyon insanı etkiledi. 50 binden fazla insanımızı kaybettik. Yaklaşık 2,5 milyon vatandaşımız farklı şehirlere göç etmek zorunda kaldı.
Ülkemize 150 milyar dolar maddi kayıp yaşattı.
Depremden sonra bölgeyi gezdim manzara bugün Gazze'de gördüğümüz manzarayı andırıyordu.
ABD 2 senede enkazı kaldıramazken Türkiye, 15 gün sonra yeni binaların temelini atacak ve 45 gün sonra yeni binaları teslim edecek kadar krizi başarıyla yönetti.
Dünyanın en zengin ve en gelişmiş ülkesi ABD bile 10 yıl sonra konut teslim edememişken Türkiye 3 yıl sonra 455 bin konutun anahtarını teslim etti.
Türkiye iyi yönetilemiyor diyenlerin bile dillerinin lal olduğu bir başarıya imza attı iktidar.
Meselenin sadece para ve gelişmişlik olmadığını meselenin yönetim kalitesi olduğunu tüm dünyaya gösterdi Türkiye.
Bölgenin kimi muhalif milletvekillerinin bu başarıyı tebrik etme erdemine karşı, genel olarak muhalefetin sessizliği ve muhalif medyanın branda edebiyatı siyasetin kalitesini göstermesi bakımından da düşündürücü.
Öte yandan AK Partili Konya Belediyesi'nin üstlendiği, yıkılan Habib-i Neccar Camii'nin eskisinden daha sağlam biçimde ayağa kaldırılıp ibadete açılması; CHP'li Bursa Belediyesi'nin üstlendiği Hatay Ulu Cami'nin ise inşaatının daha yarıya bile gelememiş olması iki siyasi anlayış arasındaki farkın müşahhas göstergesini yansıtması bakımından da dikkat çekici.
455 bin sayı değil 455 bin konuttur. Çevre düzenlemesi, alt yapısı, yolları, parkları, havaalanları ve çarşıları da hesaba katılınca rakam milyonlara baliğ olur.
Başkan Erdoğan yönetimindeki iktidar, deprem bölgesini böyle ayağa kaldırmakla yetinmedi evvelki gün 81 ilde yapılacak olan 500 bin sosyal konutun da ilk kuralarını çekti.
Bu başarıyı biz bir cümle ile ifade ediyoruz ama bu başarının arkasında Başkan Erdoğan ve Bakan Kurum başta olmak üzere büyük bir kadronun inancı azmi ve alın teri var.
Bu gerçeği en iyi anlatan cümleyi de Devlet Bey kurdu ve dedi ki:
"Günümüzün Süleyman'ı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. Günümüzün Sinan'ı ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Murat Kurum'dur."
DAİŞ OPERASYONU
Irak Şam İslam Devleti (DAİŞ) adıyla eylemler ortaya koyan örgütün hedefinde neden hep İslam dünyası ve Müslümanlar var?
Bu örgütün hiç Siyonist ve emperyalist merkezlere yaptığı herhangi bir eylemi duyan var mı?
Bugüne kadar yaptığı eylemler Müslümanları mı sevindirmiştir yoksa İslam düşmanlarını mı?
Bu sorulara Yurt Dışındaki Filistinliler Halk konseyi Başkanı dün yayınladığı mesaj ile cevap verdi: "DAİŞ (DEAŞ) terör çeteleri yalnızca Siyonist yapı ve küresel emperyalist güçlere hizmet eden projelerdir; denizaşırı efendilerinden gelen talimatlar doğrultusunda ortaya çıkar, harekete geçer ve görevlerini yerine getirirler."
Nokta.