Cumartesi günü Discovery Channel’da ilginç bir program seyrettim. Amerikan Kongresi’nden bir Demokrat ve bir Cumhuriyetçi senatör, Avusturalya’nın yaklaşık 700 kilometre uzağında ıssız bir adaya bırakıldı. Görevleri belirlenen süre boyunca hayatta kalmaktı. Ateş yakmayı beceremediler, balık avından da elleri boş döndüler, sahilde yengeç saldırısına maruz kaldılar. Buna karşın kirli bir suyu gömlekle filtre edip içtiler, çiğ midye ve hindistan cevizi yediler. İşin bu kısmı değil ama siyasi olarak birbirlerinden nefret eden iki adam hayatta kalmak için dayanışma göstermek zorunda kaldılar. Sonuç mu, Ada’dan döndükten sonra her hafta bir öğle yemeğinde buluşmaya karar verdiler. Değişik bir yapımdı, birbirlerine zaman zaman laf çaktılar ama sonuçta da birlikte hayatta kaldılar. Amerikan kafası diye başlıkta yazmamın sebebine gelince... Benzerleri olan bir programı farklı siyasi görüşteki siyasetçilerle seyrettirmeyi biliyorlar...
Bitmemiş diziler
Bazı diziler vardır, seyircinin kafasında da gönlünde de bitmez... Çocuklar Duymasın öyle bir işti mesela... Süper Baba hala o dizilerden biri, bıraksanız gider, seyircisini yine bulur. Yakın dönemden Canım Ailem’i sayabilirim ki final döneminde bir süre devam etmesi de düşünülmüştü. Dünya genelinden de örnekler var. En akla yatkın olanı 24 dizisi mesela... Bu örnekleri yazmamın sebebi TRT’nin Ekmek Teknesi için yeniden başlama kararı alması. Diziyi az bilen bir kuşak var ama kısa sürede kavrayacaktır. Doğrusunu isterseniz sevindiğim haberlerden biri oldu Ekmek Teknesi. Niye diyeceksiniz dizi demek sadece entrika demek değildir, sımsıcak dizilerin daha gidebileceği yol vardır da ondan...
Kadınlar günü filmleri
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’dür aslında dünün gerçek adı.
Sanki emekçi demek ayıpmış gibi sadece Kadınlar Günü deyip geçiyoruz.
Doğru kadının sadece çalışma hayatında değil sosyal hayatında da sorunlar var ama o zaman sadece tek bir gün mü bunları düşüneceğiz diye sormak da lazım.
Cuma günü, 8 Saniye filmi gösterimde olan Ömer Faruk Sorak’la konuştum bu meseleyi.
Erkeğin kadına uyguladığı şiddet kadar kadının kadına uyguladığı duygusal şiddetten söz etti bu başarılı yönetmeniz.
8 Mart yayınlarında hoşuma giden bir başka iş D-Smart’ın yaptığı oldu.
“Kadınların ruhuna dokuna “ 4 film seçmişler.
Duyarlılık açısından da pazarlama açısından da doğru bir hamle.
Niye diyeceksiniz, söyleyeyim, 10 sene önce çevreye gösterdiği özeni reklam malzemesi yapan şirket yok denecek kadar azdı, toplumsal bilinç artınca reklamların içeriği değişti.
Bundan 10 sene sonra kadınların çalışma yaşamı ve sosyal hayattaki yerleri de daha önemli ve gösterilen özenin anlatılması gereken bir alan olacak...