Belirli süreli iş sözleşmesi, iş ilişkisinin başlangıçta taraflarca öngörülen belirli bir sürenin sonunda kendiliğinden sona erdiği sözleşme türü olarak tanımlanır. Sözleşme serbestisi ilkesi, İş Hukuku'nda tarafların irade özerkliği çerçevesinde sözleşmenin içeriğini, şeklini ve süresini belirleyebilme özgürlüğünü ifade etmektedir.
Ancak sözleşme serbestisi ilkesi, İş Hukuku'nun koruyucu yapısı gereği mutlak değildir. Diğer bir ifadeyle işçi ve işveren arasındaki iş sözleşmesi hükümleri; emredici hükümlere, kamu düzenine, dürüstlük kuralına ve işçinin korunması ilkesine aykırı şekilde olamayacaktır.
Belirli süreli iş sözleşmeleri bakımından da sözleşme serbestisi, tarafların diledikleri gibi süre belirleyebilecekleri anlamına gelmemektedir. Bu tür sözleşmeler ancak objektif nedenlerin varlığı halinde geçerlilik kazanmaktadır.
Belirli süreli iş sözleşmesinin uzatılması işverenin üretim veya hizmet ihtiyaçlarına esneklik sağlarken, işçinin çalışma sürelerini önceden bilmesi açısından avantaj yaratmaktadır. Ancak bu avantajların iş güvencesi ilkesini zedelememesi için, belirli süreli sözleşmelerin istisnai bir nitelik taşıdığı unutulmamalıdır.
Belirli süreli iş sözleşmesi türü, işin niteliği, süresi veya belirli bir olgunun gerçekleşmesi gibi objektif sebeplerle sınırlandırılmıştır. Süresiz iş sözleşmesine kıyasla iş güvencesi bakımından daha sınırlı haklar tanıyan belirli süreli iş sözleşmesi, çalışma hayatında esneklik sağlamaktadır. Ancak işverenin iş güvencesi veya kıdem tazminatı hükümlerinden kaçınmak için bu sözleşme türünü kötüye kullanmasının önüne geçmek amacıyla, belirli süreli iş sözleşmesinin ancak objektif nedenlere dayanması şartı bulunmaktadır.
Belirli süreli iş sözleşmesi, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 11'inci maddesinde düzenlenmiştir. Kanun hükmü uyarınca belirli süreli iş sözleşmesi; belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi olarak tanımlanabilir.
Örneğin, işin süreli veya tamamlanacak olması, sona ermesiyle işveren tarafından bir daha yapılmayacak olması, kadın işçinin doğum izninde olması veya erkek işçinin askere gitmesi gibi belirli süreli bir olguya dayalı olarak doğan istihdam ihtiyacının belirli süreli iş sözleşmesi kurularak karşılanması mümkündür.
Belirli süreli iş sözleşmesi, süresi dolduğunda kendiliğinden sona ermesi, taraflara fesih bildirimi zorunluluğu getirmemesi bakımından da diğer sözleşme türlerinden ayrılmaktadır. Ancak, belirli süreli iş sözleşmelerinin zincirleme şekilde yenilenmesi veya süresinin uzatılması, öngörülen objektif neden şartına sıkı sıkıya bağlıdır. Aksi halde sözleşme belirli süreli olmaktan çıkarak belirsiz süreli iş sözleşmesine dönüşmektedir.
Bu bağlamda, belirli süreli iş sözleşmesinin hem kurulması hem de uzatılması objektif şartlara bağlıdır. Dolayısıyla belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşulların oluşması halinde belirli süreli iş sözleşmesi kurulabilir ve uzatılabilir. Objektif şartların sağlanmış olması halinde sözleşme, belirsiz süreli iş sözleşmesine dönüşmeyecektir.
Belirli süreli iş sözleşmesinin niteliğinin değişmesi, yani belirsiz süreli iş sözleşmesine dönmesi uzatılmasına veya uzatılma sayısına değil; sözleşmenin kuruluşundaki objektif şartların devam edip etmediğine bağlıdır. Objektif şartların devam etmesi halinde belirli süreli iş sözleşmesinin uzatılması her zaman mümkündür. Objektif şartlar göz önüne alınarak kurulmayan veya uzatılmayan belirli süreli iş sözleşmesi başından itibaren belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak kabul edilecek ve işçinin hakları belirsiz iş sözleşmesi ile çalışıyormuş gibi değerlendirilerek tespit edilecektir.
Sonuç olarak, belirli süreli iş sözleşmesinin uzatılabilmesi, yalnızca sözleşmenin kurulmasına neden olan objektif şartların devam etmesi halinde mümkündür. İşin niteliği, süresinin belirli olması veya belirli bir olgunun gerçekleşmesi gibi nedenler ortadan kalktığında, sözleşmenin belirli süreli olarak devam etmesi mümkün olamayacaktır. Bu nedenle, belirli süreli iş sözleşmesinin uzatılması kararı alınırken, işveren tarafından objektif nedenleri somut şekilde ortaya konulması ve bu nedenlerin sürekliliğini ispat edebilmesi büyük önem taşımaktadır. Aksi halde yapılan uzatma, şekil olarak belirli süreli görünse dahi fiilen belirsiz süreli iş sözleşmesi niteliği kazanacaktır.