Gündem CHP... Ama ben başka bir gündemin peşine düştüm son günlerde. Her geçen gün derinleşen bir krizin, yani barınma krizinin 1947 Kurultayı ile Amerikan dünya sistemine dahil olan CHP'nin bugün yaşadığı kriz kadar, hatta daha fazla önemli olduğunu düşünüyorum. 47 Kurultayı meselesi çok önemli ama. Hatta öyle ki, bugünkü değişim ve dönüşüm kökenine inmek istiyorsanız oraya, o günlerce süren CHP kurultayına ve orada alınan kararlara bakmak gerekiyor. Bugün bir mevzuat okur gibi, virgüle keramet yükleyen hukuk formuyla değerlendirmenin de bir kıymeti olduğunu düşünmüyorum. Neyse, uzatmayayım, ben kendi konuma, yani mülkiyet ve kira krizi konusuna dönmek istiyorum.
Bu konu Amerika'da ciddi bir tartışma konusu. Dahası Avrupa'da mülkiyet krizi üniversitelerin ve entelijansiyanın gündemlerinden biri. Üstelik konu Blackstone tartışmaları üzerinden yürütülüyor tartışmalar. Çok ciddi bir şekilde yeni feodalite kavramı üzerine yazılar yazılıyor. Eee... ne de olsa feodalite batı toplum tasarımına içkindir. Tıpkı hukukta kilisenin içkin olması gibi.
Bugün dünyanın en büyük ev sahiplerinden biri artık bireyler değil, Wall Street fonları. Blackstone bunların başında geliyor. Blackstone, 300 binden fazla konutu ABD'de, on binlercesini Avrupa'da elinde tutan dev bir kurumsal ev sahibi. Madrid'de 13 bin dairesi var. İspanya'nın en büyük özel konut sahibi. Siyasal iktisatın günümüz temsilcilerinden Richard Wolf'un dediği gibi "Konut artık bir barınma hakkı değil, Wall Street için rant kapısı."
Blackstone ve benzeri fonlar, evleri topluyor, kiraları yükseltiyor. Sonuç basit: Çalışan insanlar ev alamıyor, kiracılar ise maaşlarının büyük bölümünü kira olarak ödüyor. Sadece ABD'de 2024'te evsiz sayısı resmi rakamlara göre yüzde 18 artmış. "Bu, aslında yeni bir feodal düzenin göstergesi" diyor Wolf ve ekliyor: "Toprak beylerinin yerini kurumsal ev sahipleri aldı."
2008 krizinde milyonlarca Amerikalı evini kaybetti. Açık kaynakları şöyle bir tarayın... Wall Street şirketleri devlet desteğiyle bu evleri ucuza topladığını hemen görürsünüz. Bugün "tek ailelik evlerin" yüzde 25'inden fazlası yatırımcıların elindeymiş. Yani krize sebep olanlar, krizin fırsatçısı olmuşlar. Şimdi sıkı durun... Durum böyle giderse CNBC'nin öngörüsüne göre 2030'a gelindiğinde bu oran yüzde 40'ı bulacak.
Sistem bilinçli işliyor. ABD hükümeti, vergi teşvikleriyle bu süreci destekliyor. Peki Neden?
Söz gelimi Blackstone'un CEO'su Stephen Schwarzman, Donald Trump'ın en büyük finansörlerinden biri. Amerikan sisteminin doğal sonucu yani. Dolayısıyla, Trump'ın vergi indirimleri doğrudan bu milyarderlerin cebine gidiyor. Daha önce de yazdım, "Big Beautiful Bill" adını verdiği düzenlemede en büyük pay, en zengin yüzde 20'ye ayrıldı. İktisatçı Michael Hudson vergi yasasıyla "sıradan Amerikalılar ise yükselen kiralar ve düşen yaşam standartlarıyla baş başa bırakıldı." diyor.
Konut piyasasının finansallaşması, sadece ABD'de değil, İspanya, Almanya, Kanada gibi batılı ülkelerle birlikte dünyanın birçok ülkesinde yaşanıyor.
Hudson "bugün sorulması gereken soru şu: Ev bir hak mı, yoksa Hedge fonların oyuncağı mı?" diyerek can alıcı bir soru soruyor.
Açık söyleyeyim, bu hikâyede Blackstone'u örnek verdik ama, onun oluşturduğu rant sistemi birçok yeni asalak üretti. Ve bu ekonomiyi oluşturan şirketlerin büyümesi, neoliberal düzenin resmidir.
Sözün özü... Barınma, toplum için temel bir ihtiyaç olmaktan çıkarıldı; finansın kasasına bağlandı.
Ve kitleler böyle mülksüzleştirildi!