Salı günü İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde polis noktasına yapılan silahlı saldırı, bir seçim atmosferinde, terör örgütlerinin ihanet boyutunu ortaya koydu.
Polisimizin dikkati, kahramanlığı sayesinde infial doğuracak büyük bir felaketin önüne geçildiği anlaşılıyor.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, etkisiz hale getirilen teröristlerin DHKP-C üyesi Pınar Birkoç ve Emrah Yayla olduğunu açıkladı.
Saldırıda 1 vatandaş hayatını kaybederken, 3'ü polis 5 kişi de yaralandı.
Başsavcılık talimatıyla hareket eden polis ekipleri, şu ana kadar 90 zanlıyı gözaltına aldı.
Saldırganların DHKP-C davalarında yargılandığı görüldü.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan Yayla, 21 Haziran 2023'teki karar duruşmasında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Hakkında, ikametine en yakın karakola imza atma ve yurt dışına çıkış yasağı yönünde adli kontrol tedbirleri uygulanıyordu.
Örgütün gençlik yapılanmasına yönelik davada yargılanan Pınar Birkoç'un ise 22 Şubat 2022'deki duruşmada tahliye edildiği öğrenildi.
HDP/DEM Parti Milletvekili Ömer Gergerlioğlu, Meclis'te teröristleri savunmuş, Pınar Birkoç'un cezaevinde Kovid-19 olduğunu, risk altında bulunduğunu ifade etmiş, teröristin 'boş gerekçelerle' tutuklu olduğunu söylemişti.
CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Emrah Yayla'nın "işkenceye maruz kaldığı" yönündeki mektubunu TBMM gündemine taşımış ve dönemin bakanı Bekir Bozdağ'a soru önergesi vermişti.
Şunu artık ayan beyan görüyoruz; DEM Parti de CHP'de teröristleri, ama açıktan, ama insan hakları, hukuk diyerek savunuyor.
Hadi PKK'nın siyasi kolu DEM Parti'yi anladık. Kandil'den verilen görevi yapıyor.
CHP nereye savruldu böyle?
CHP'nin, milli güvenlik sorunu haline gelen duruşunu, sadece seçim hesapları ile izah edebilir miyiz?
Kılıçdaroğlu yönetiminden beri CHP, adeta devlet ve millet düşmanları ile aynı fotoğrafta görülüyor.
CHP, terör örgütlerini kollayan, himaye eden, cesaretlendiren bir politika izliyor.
Selahattin Demirtaş'a selam gönderen, teröristlerin belediyelere sızmasını önleyen devlet tedbiri kayyum atamalarına diklenen, CHP'dir.
HDP, PKK'lı teröristlerin ailelerini işe aldı.
İmamoğlu'na sorduk: "Bölücü terör örgütü PKK ile mücadele ederken evladı şehit düşen kaç aile mensubunu işe aldınız?"
Cevap yok.
Evet, CHP bölücü terörün, teröristin hamisidir.
Bu terör hamiliğinde Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya, İsrail nerededir?
Kandil'den çizilen politika, CHP'nin adeta can simidi gibi oluyor.
Öyle bir siyaset ki; kişisel etki ajanlığı, CHP'de siyasi bir zemine dönüşüyor.
FETÖ ihanet örgütüne ihale edilmiş Gezi olaylarına sahip çıkan CHP değil mi?
PKK/YPG mensuplarını yurtsever diye sahiplenen CHP değil mi? "Ne yani vatanını savunan YPG, bize mi saldıracak" diyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu değil miydi?
CHP'nin milli bir çizgisi var mı?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ekim 2022'de Boston'daki temaslarının ardından uçağa binmek yerine kimseye haber vermeden siyah bir araca binerek kayıplara karıştı.
Kimlerle buluştu? Hâlâ sır...
İngiltere'ye, Almanya'ya gitti. Uyduruk kaydırık bir yığın açıklama. İşin aslı neydi, hâlâ sır...
PKK terör örgütünün siyasi uzantısı ile hâlâ İstanbul pazarlığı yapan CHP değil mi?
CHP'nin terör örgütlerinin umudu haline gelmesi, demokrasinin yüz karasıdır.
Bu yoldaşlığın, sanki normalmiş gibi laik kesimde, CHP'li medyada kabul görmesi; Erdoğan düşmanlığı dışında ne ile açıklanabilir?
CHP bir yandan terör örgütlerinin umudu olurken bir yandan da Türk Silahlı Kuvvetlerinin terörle mücadelesine bugüne kadar hiç destek vermedi.
Sonra da "Kuvâ-yı Milliye'den geliyoruz, Cumhuriyeti kuran partiyiz..." Öyle mi?