ABD’nin yeni stratejisinin içeriği, akıl karıştırır niteliktedir! ABD’nin “Suriye’den çekilme kararı” üzerine olacakları düşünmeden ve açık kalan hesapları kapatmadan, ileriyi görme kabiliyeti eksik kalır.
DEAŞ’lı bazı unsurların Afganistan’a geçtiği yönündeki haberler, tam da Amerika’nın çekilmesi beyanı arifesinde gerçekleşmesi manidardır! İsrail’in bu olaya pek ses çıkarmaması önceden haberdar edilmesi ve İsrail’in Türkiye aleyhinde beyanlarda bulunması, hatta daha da ileri giderek “PKK terör örgütü için devlet kurma zamanı geldi” beyanı da, boşuna çıkarılan ses değildir. Evet, işin içinde provokasyonun olduğu da aşikârdır. Lakin Türkiye’yi hangi yeni krize sürüklemek isteyeceklerini de düşünmeden geçemeyeceğiz!
Rusya ve İran’la sağlanan, Suriye üzerine kurgulanan paydaşlığı uzun zamandan beri bozma gayreti olduğu bilinmektedir. Şimdi Rusya’yı, Şam rejimi üzerinden farklı yöne itmekle, Türkiye’yi karşı karşıya getirme hevesi sezilmiyor mu acaba?
ABD, İpek Yolu hattına kökünden karşıdır. Afganistan’a yönlendirilen DEAŞ’lıların, orada nasıl ve neden konumlandığı, bu aşamada anlamlı değil mi? Zira Afganistan, tüm ticaret hatlarının tam merkezidir. Ve bypass için en önemli noktadır. Savaşlar ve asimetrik saldırılar, ticaret yollarının esas düşmanıdır. Bu durumda İngiltere ile Amerika arasındaki çelişki, giderek artar ve daha büyük krize dönüşebilir mi?
İngiltere-Rusya ilişkilerinin tam da bu döneme rastlanan gerilimi sadece ajan zehirlenmesi konusuna mı bağlıdır? İngiltere “tek yol tek kuşak” projesini benimsedi ve bu hattı kendi çıkarları açısından kurtarıcı olarak görmekte. İşte bu nedenle Rusya dâhil çevresinin de İngiltere için rakip ve hatta düşman konum olduğunu görmekteyiz. Türkiye’yi yanına çekenlerin hem sayısı hem de ısrarı, bu aralar daha da fazlalaşacak. Lakin Türkiye’nin sadece bir taraf seçme lüksü söz konusu değil. Tüm büyük devletlerin gösterdiği refleks gibi! Çünkü hâkim olduğu coğrafya ve hinterlant, Türkiye’nin tek renkli olmasını engellemekte. Zaten çağımız jeostratejileri de çok renkli ve çok parametreli bakış açısını benimsemekte. İşte bu karmaşa içerisinde çok dikkatli olmamız şarttır.
Amerika askerini çekiyor, çünkü Türkiye’nin önüne çıkıp savaşmak istemiyor. Bunun kolay bir şey olmadığını biliyor. Bu durumda, Türkiye’nin evirildiği tarafın, ağırlık merkezi olacağını da iyi biliyor! “Boşaltılacak” diye gösterilen alana “kimler gelmek istiyor”, “kimler kimlerle anlaşma peşinde”, tüm bu sorular derinden bizimle alakalı sorular.
Oyun yeni başlıyor. Türkiye; eline geçen bu tarihi fırsatı iyi yöneterek, gelecek 100 yılın şeklini etkileyecek. Büyük oyun, perdenin önünde bizlere sunulan sahne değildir! Amerika’nın bu kararı “ileride hangi yeni oyunun parçası olarak karşımıza çıkacak” sorusuna odaklanmamız lazım. Evet, ABD dâhil coğrafyaya ait olmayan herkesin bu coğrafyadan çıkması önemlidir ve doğaldır. Lakin mevcut durum, o durum değildir! Sabırla gidişatı gözetleyelim. Senaryosu bizim olmayan hiçbir kurgu tekin değildir ve adil olmayacaktır!