Ev hizmeti, bir kişinin bir ailenin veya bir bireyin yaşadığı evde, evin günlük işlerini görmek üzere çalıştığı hizmet türü olarak ifade edilebilir. Diğer bir ifadeyle evin iç düzenine ve günlük hayatın devamına yardımcı olan tüm işler, ev hizmeti sayılmaktadır.
Ev hizmetlisinin yaptığı işlere; temizlik yapmak (ev süpürmek, toz almak, yerleri silmek), çamaşır ve ütü işleri, yemek hazırlamak, çocuk bakımı, yaşlı veya hasta bakımı, bahçe bakımı (evin parçası sayılıyorsa), misafirlere hizmet etmek gibi işler örnek verilebilir.
SGK PRİMİ NASIL ÖDENİR
Ev hizmetlerinde sigortalı çalıştıranlar hakkında bu işlerin ay içinde 10 günden az ve 10 günden fazla yapılıp yapılmadığına göre işlem yapılacaktır. Ayda 10 günden az çalışanlar iş kazası ve meslek hastalığı yönünden sigortalı sayılacak, primleri çalıştıran kişi tarafından ödenecek, sigortalılar isterlerse takip eden ayın sonuna kadar uzun vade (emeklilik) ve genel sağlık sigortası primi ödeyebilecektir. Ayda 10 gün ve üzerinde çalışanların primleri işverenleri tarafından kolay işverenlik uygulamaları çerçevesinde ödenecektir.
Evinde ayda 10 günden az süre ile sigortalı çalıştıranlar kişiler için çalıştırdıkları her bir gün için asgari ücretin günlük tutarının %2'si oranında iş kazası ve meslek hastalığı primi ödeyecektir.
İŞ KANUNU UYGULANMAZ
4857 sayılı İş Kanunu'nun "İstisnalar" başlıklı 4'üncü maddesinde, "ev hizmetlerinde" çalışanlar hakkında İş Kanunu hükümleri uygulanmayacağı ifade edilmektedir. Dolayısıyla ev hizmetlerinde çalışan sigortalılar hakkında İş Kanunu hükümleri uygulanmamaktadır.
Ev hizmetlerinde çalışanlar hakkında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanmaktadır.
Bu doğrultuda ev hizmetlerinde çalışanlar, kıdem tazminatına ilişkin şartları sağlamış olsalar dahi kıdem tazminatına hak kazanamamaktadırlar. Nitekim haklarında Borçlar Kanunu hükümleri uygulanan çalışanlar için de kıdem tazminatı yönünden aynı husus geçerlidir.
Bu doğrultuda ev hizmetlisine kıdem tazminatı niteliğinde ödeme yapılması halinde, yapılan ödeme "tazminat" niteliğinde değil, "ek ödeme" niteliğinde olacaktır. Aradaki fark, yapılan ödemenin yasal kesintilerinin farklılığı bakımından önem arz etmektedir. Diğer bir anlatımla ev hizmetlisine yapılan kıdem tazminatı niteliğinde ek ödemeden sosyal güvenlik primi, gelir vergisi ve damga vergisi kesintilerinin yapılması gerekmektedir.
Kıdem tazminatı yönünden farklılık ihbar süresi/tazminatı ve yıllık izin bakımından da kendisini göstermektedir.
Borçlar Kanunu'nun "Fesih bildirim süresi" başlıklı 432'nci maddesinde ihbar süreleri şu şekildedir:
* 1 yıla kadar kıdem süresi olan ev hizmetlisi için 2 hafta,
* 1 yıldan 5 yıla kadar kıdem süresi olan ev hizmetlisi için 4 hafta,
* 5 yıldan fazla kıdem süresi olan ev hizmetlisi için 6 hafta.
Bu süreler kısaltılamaz; ancak sözleşmeyle artırılabilir. İşveren, fesih bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle ev hizmetlisinin hizmet sözleşmesini feshedebilir. İhbar tazminatı hesaplamasında da yine bu süreler dikkate alınacaktır.
Yıllık izin süreleri ise Borçlar Kanunu'nun 422'nci maddesinde hüküm altına alınmıştır. En az 1 yıl kıdem süresi olan işçinin 2 hafta yıllık izin hakkı bulunmaktadır. 18 yaşından küçük ve 50 yaşından büyükler için bu süre 3 hafta olarak uygulanmaktadır.
Ev hizmetlerinde çalışanların sigortalılıklarına ilişkin işlemler ise ay içerisinde 10 günden az ve 10 günden fazla çalışmalarına göre değişkenlik göstermektedir.