Gazze şeridinde ABD destekli İsrail bir taraftan her gün onlarca Filistinliyi hunharca katlediyor diğer taraftan ise açlığı bir silah olarak kullanıyor ve iki milyon insana sistematik bir imha planı uyguluyor.
İki milyarlık İslam dünyası ise seyrediyor.
İslam dünyası derken yönetimleri kastediyorum.
Yoksa ümmet her türlü fedakârlığı göstermekten çekinmiyor.
Yaşanan durum maddi imkânsızlıktan ya da bağış eksikliğinden kaynaklanmıyor. Binlerce ton gıda ilaç ve diğer ihtiyaç malzemeleri sınırın dışında bekliyor.
Yani yardımların Gazze'ye girmesi ABD destekli İsrail tarafından engelleniyor.
Kınamalar, bildiriler, açıklamalar, toplantılar durumu değiştirmiyor.
İlaç bir kenara insanlar içecek su yiyecek ekmek bulamıyor.
Paranın da bir değeri yok. Bir milyon doları olan da bir kilo et alamıyor çünkü Gazze'de ihtiyaç maddesi yok.
Yokluktan değil İsrail'in engellemesi ve İslam dünyası yönetimlerinin hareketsizliğinden.
İslam dünyası yönetimleri sorumlu ancak tek kara sınırı olan Refah Kapısı'nı açmayan/açtırmayan Mısır yönetiminin sorumluluğu ise çok daha fazla.
Gazze'den bir dostum 'yeryüzü tüm genişliğine rağmen bize dar geldi!' diye mesaj atmış.
Kıbrıs Zaferi'ni hatırlatarak, 'Erbakan hoca gibi müdahale!' diyor.
Tüm umutları Gazze için yoğun çabalarını gördükleri Başkan Erdoğan!
Gazze Kuzey Bölgesi Milletvekili İsmail Abdullatif el Eşgar, Başkan Erdoğan'a hitaben 'Bu büyük felaketin ortasından sizlere sesleniyoruz. Lütfen müdahale ediniz. Zaman geçmeden elinizi uzatanız. Gazze'nin çocuklarına yetişiniz, onlar bolluk çağında açlıktan ölmektedir.' diye biten bir mektup yazmış.
Hasbunalluhu ve nı'mel vekil.
63 İMAM HATİPLİ!
Türkiye, İran nükleer ve Rusya Ukrayna görüşmelerine ev sahipliği için nazırlık yaparken, Kıbrıs Zaferi'nin 51. Yıldönümü kutlanırken, Uluslararası Sanayi Fuarı IDEF kapılarını açarken, Terörsüz Türkiye süreci hız kesmeden devam ederken, Suriye'de istikrarı bozmaya dolayısıyla Türkiye'ye mesaj içerikli gelişmeler yaşanırken ve Gazze'de insanlar açlık ve susuzluktan can çekişirken bizim muhalefetin İmam Hatipli 63 öğrencinin tam puan alması üzerine kirli bir kampanya başlatmış olması ne kadar düşündürücü değil mi?
LGS imtihanında bu sene 719 öğrenci tam puan almış. Bunların sadece 63'ü İmam Hatip öğrencisi.
Yani yüzde 9'u.
Abartılacak bir başarı değil.
Ama kindar seküler kesim bu kadarını bile İmam Hatip öğrencilerine çok görüyor!
Dindarlara karşı öylesine hazımsızlar ki, 12 yaşındaki çocukların küçücük başarısı bile kanlarına dokunuyor!
Onlara göre İmam Hatip öğrencisi tam puan alamaz, almışsa o imtihan şaibelidir!
23 yıldır bu ülkeyi İmam Hatip mezunu bir başbakan ve cumhurbaşkanın yönetiyor olmasını bir türlü hazmedemediler.
Hala kendilerini üstün topluluk olarak görüyor ve dindarlara karşı kuru bir gurur ile yazıp çiziyorlar, konuşup duruyorlar.
Çağın gerisinde kaldıklarının farkında değiller.
Meşruiyetini sürekli sorguladıkları iktidarın Türkiye'yi iflasın eşiğinden alıp tartışmasız bölgesel güç ve birçok alanda küresel güç haline getirmiş olmasını bir türlü kabullenmek istemiyorlar.
Beğenmedikleri yeni neslin teknofest nesli olduğunu bir türlü göremiyorlar.
"Tam puan alan öğrencilerin çoğu imam hatipli." kampanyalarının yalan olduğu ortaya çıkmasına rağmen seküler kesimde alıcı bulabiliyor.
Yalanları yüzlerine vurulunca imtihanların şaibesiz olduğu ortaya çıkınca özür dilemeleri gerekirken bakana da ağzı bozuk diye saldırmayı tercih ediyorlar.
Sinelerindeki nefret ve kin bir türlü dinmiyor!
Başkan Erdoğan bu hususta, "Günlerdir yürütülen ahlaksız iftira kampanyasının tek bir açıklaması vardır; o da imam hatip düşmanlığıdır." derken aslında çok nazik davrandı.
Aslında bu nefret ve kin İmam Hatiplere değil onların şahsında dine yani İslam'a karşıdır!
Ötekine saygı nedir bilmiyorlar!
Faşizan tavırlarını çağdaşlık olarak pazarlamaya çalışıyorlar!
Evvelki hafta ümmet üzerinden saldırdılar bu hafta İmam Hatipler üzerinden!
Bizdeki kindar seküler kesimin zihniyeti Gazze'yi bombalayan Siyonistlerin zihniyetinden hiçbir farkı yoktur. Siyonistler Filistinlilerden bizdeki kindar seküler kesim muhafazakârlardan ve dindarlardan nefret ediyor.
Bu milleti dininden kültüründen koparıp batılılaştırmak isteyen CHP'nin 63 İmam Hatip Okulu öğrencisinin tam puan almasını kirli bir istismar siyasetine alet etmesini anlarım.
Ama İYİ Partinin İmam Hatip mezunu başkanvekilinin Bursa'da bir İmam Hatip okulunun, Türkiye geneli tam puan alan öğrencileri tebrik eden mesajını araştırmadan sırf iktidara yüklenebilmek için CHP ile birlikte, "Bir okuldan 36 öğrenci tam puan aldı" yalanıyla servis etmesi siyasi ihtirasın insanı nerelere sürüklediğini göstermesi açısından ibret vericidir!
A.Hamid Tarhan, 'Siyasiyat ile iştigal edenlerin hissiyat ile alakaları kalmaz' derken bu tür siyasileri kastediyor olmalı!