İnsan olmak, Veda Hutbesine vefadır. 
Biz, toprağın rengine bakmadan severiz taşın  derdini. Merhamet tenimizdir bizim teri de insan. Hicrete karar verdiysek  yokuşa takılmayız her dua düze çıkarır bizi. 
Rengine bakan insan senin çölündür. Duana bakan  insan da senin vahan . 
İnsan olmak tencerede kaynayan taşın rengine değil,  o taşı kaynatanın derdine bakmaktır. 
Yara tende açılan değil kalpte açılan hüzün  kuyusudur. 
Biz kuyudan ruhları kurtarma derdindeyiz kervana  adam toplama derdinde değil. 
Ne oldu? Medipol Başakşehir, UEFA Şampiyonlar  Ligi H  Grubu altıncı haftasında Paris Saint Germain ile oynadığı maçta, dördüncü  hakemin, yardımcı antrenör Pierre Webo'ya ırkçı söylemde bulunduğu gerekçesiyle  sahadan çekilerek, soyunma odasına gitti.
Maçın 17. dakikasında Webo'nun bir pozisyon sonrası  hakeme itirazda bulunmasının ardından dördüncü hakem tarafından ırkçı söyleme  maruz kaldı.
Bu aşağılık olay karşısında herkes insan şelalesi  gibi bulduğu merhamet oyuklarından fışkırıp kelimesi kelimesine “ İnsanız” diye  haykırdı dün gece. 
Biz , Afrika’ya baktığımızda cennet zeytini  çocukların yokluk denilen kahvaltı sofrasında Allahın göğüne rahmet için nasıl  baktığına şahidiz.
Umut gökten yağacaksa göğe,
Su kuyularındaysa toprağa bakan hüzün tenli  çocuklara şahidiz. 
Arakan’da annelerinin ölü göğsünden içtikleri  şehadet sütünün beyazını görmeyiz biz. 
Biz yaşayamadıkları güzel günlere, hepsi bitmesin  diye azar azar yutkundukları yaşamak hevesine şahidiz. 
Biz , Bizi Allaha çağıran Bilali Habeşinin imanının  rengindeyiz.
Şimdi anlıyor muyuz dün gece Webo’nun yaşadıklarını  her gün bir Suriyeli hayır bir Suriyesiz kardeşimiz yaşıyor. 
Mesele anlaşıldı mı ? 
Her gün salyalarca hakaret, sayfalarca küfür  yağdırdığımız bu mazlum kardeşlerimizin yarası nedir, Şimdi anladık mı ?
Düşünsenize Hicret yorgunu bu kardeşlerimizin  kırgınlığını.
 Vatanları  liğme liğme edilmiş, eski bir mezar gibi hepsi, açsan içlerini acıları dipdiri.
 Hepsinin  gözleri penceresi açık unutulmuş perdeleri son rüzgarı toplayan virane evler  gibi. Herkes terk ettiği vatanına, özlediği sokaklara benziyor.
Veda Hutbesine 
Veda etmediğimizde 
Hangi gözyaşı hangi tenden süzülüyor diye  bakmadığımızda 
Cennetin mültecisi değil gerçek sahiplerinin bu  mazlum kardeşlerimiz olduğunu anladığımızda.
Onların çadırlarına bile göz koyan siyasi  gevişlerimizden utandığımızda 
Burnuna konan sinekleri kovalamaktan acısını  kovalayamamış 
Çocukları hor görmediğimizde 
Yeni bir tenle değil , yine bir kalple onların  acılarının önünde eğildiğimizde
İnsan olacağız. 
Irkçılığın tövbesi 
Kardeş olduğumuza yeniden iman etmektir. 
Mazlumu seveni üzmekten 
Mazlumu üzeni de sevmekten 
Allaha sığınmaktır İnsan olmak…