İrrite Bağırsak Sendromu (IBS) mide-bağırsak sisteminin fonksiyonel bir sorunu olarak karın ağrısı, değişken diyare (IBS-D)/kabızlık (IBS-C) şikâyetleri gibi semptomlarla süren bir hastalık. Geçtiğimiz yıl deneysel olarak oluşturulan IBS semptomları üzerinde turp tohumunun etkili olduğu konusundaki bir araştırmanın sonuçları ilgimi çekmiş ve konuyu sizlere akarmıştım. Aslında fareler üzerinde yürütülmüş bir araştırma olmasına karşılık, İsveç’te yaşayan bir okuyucumun kendisi üzerinde uyguladıktan sonra semptomların tamamen iyileştiği ve izlenimlerini bana aktarması ve bu bilgileri yine sizlerle paylaşmam üzerine çok sayıda hastadan kullanmak için e-ileti aldım. Henüz kaç kişinin bu şekilde bir uygulama yaptığı ve iyi gelip gelmediği konusunda pek bir geri dönüş olmadı. Tahminim pek kimsenin kullanmaya cesaret edemediği yönünde, çünkü İsveç’teki uygulayan arkadaşımız turp tohumu aldıktan sonra 1-2 saat yatma ihtiyacı duyuyordum şeklinde bir uyarı yapmıştı. Turp tohumu, aynı aileden olan hardal tohumu gibi kükürt glikozitleri taşıdığından bu şekilde bir etki yaratması doğal, ancak kükürt glikozitleri günümüzde üzerinde durulan kanser karşıtı bileşiklerden biri.
Yapılan bir araştırmada dört hafta süreyle kivi meyvesi kullanılması kabızlık şikayeti ile seyreden IBS hastalarında bağırsak işlevlerinde ne gibi gelişmeler sağlanabileceği gözlemlenmiş. Elli dört IBS/C hastası (Roma-III kriteri) ve 16 sağlıklı birey üzerinde yürütülmüş.Deney grubuna alınan 45 IBS hastası ve 16 sağlıklı gönüllüye dört hafta boyunca günde iki kivi meyvesi verilirken, kontrol grubu olan hastalara etkisiz (selüloz) kapsül verilmiş. Çalışma süresince deneye katılanların sancı, riz sıklığı, kabızlık durumu gibi çeşitli parametrelerdeki değişimleri kaydetmeleri istenmiş. Kolon geçiş süresi belirgin şekilde azalmış, değerlendirmeye alınan bağırsak şikayetlerinde belirgin düzelme sağlandığı gözlemlenmiş. Buna karşılık sağlıklı bireylerde kivi tüketilmesi ile herhangi bağırsak işlevlerinde bir olumsuz değişiklik görülmemiş.
Daha önce yapılan klinik araştırmalarda da kronik kabızlık çeken yetişkin ve yaşlı hastalarda kivi tüketiminin bağırsak hareketlerini düzenlediği, sorunun giderilmesinde olumlu katkı sağladığı bildirilmektedir. Olgun kivi meyvelerinin, olgun olmayan meyvelere göre hücre duvarının 3-4 misli fazla su kapasitesine sahip olduğu bildiriliyor. Kivi meyvelerinde bulunan tiol yapısında bir proteolitik enzim olan aktinidin kalın bağırsakta reseptörleri uyararak kolon hareketlerini artırmak suretiyle müshil etkide rol oynuyor. Ayrıca bu etkisinde yüksek C vitamini içeriğinin de rolü bulunduğu, ayrıca kişilerin bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine katkı sağladığı ifade ediliyor.
Sonuç olarak, artık ülkemizin yerli bir meyvesi özelliğini kazanan kivinin düzenli kullanılması sadece sağlığımızın korunmasında değil fonksiyonel ya da IBS’e bağlı kabızlık gibi bazı önemli sağlık sorunlarının çözümünde de güvenilir bir seçenek sunuyor.