Başlıkta bu kadarını yazabildim ama daha fazlası var tabii ki. İslam'la Yahudiliği de eşitliyor. İnanmayan biri için fark yoktur; İslam da Yahudilik de tüm kollarıyla Hristiyanlık da birdir ve insan uydurmasıdır.
Dinlerin siyasi egemenlik için araç olarak kullanıldıkları da vakidir. Dinler aynı zamanda toplumsal tutkallardır. Tüm bunları birer analiz nesnesi olarak ele alabiliriz. İnançlı insanların da tespit edebileceği şeylerdir bunlar. Lakin Leman dergisinde gördüğümüz şey bu değildir.
***İnsanların kutsallarıyla olan ilişkisini analiz edebilirsin, sosyolojik, psikolojik çıkarımda bulunabilirsin ama bu ilişkiyi hakaretâmiz şekilde nesnelleştiremezsin. Bir topluluğu rencide edecek şekilde sanat yapamazsın. O sanat değildir, bir inancın başkasını öldürmeye sebep kılınması gibi sanatın da hakarete araç kılınmasıdır. Sen de bir sanatçı olmazsın, olsa olsa bir provokatör olursun.
Bazen bir olay, bir ifade biçimi kendi başına fahiş bir içerik olarak görülmeyebilir ama aynı türden olaylar daha önce de yaşanmış ve artık bir hassasiyet oluşmuşsa o konuda daha dikkatli olmak bir ifade özgürlüğü kısıtlaması değildir. Bilakis birlikte yaşamaya, toplum olmaya, başkasının değerlerine saygılı olmanın gereğidir. Yani hem çok kültürlü olacağız deyip hem özgürlük, eşitlik deyip dini ve kültürel değerlere saygıyı, ortak kültür değerleri tesis etmenin gereği olan kuralları ihlal edersen bu da topluma dönük bir şiddet eylemidir.
Kendi fantezi dünyandaki şeyleri sanat diye yutturamazsın. Sanat insanoğlunun en karanlık, yıkıcı yönlerinden ortaya fışkıran şey değildir. Ama nedense artık böyle bir genel yargı var.
Kesik kadın kafasının sofraya konulduğu bir resmi sanat diye alkışlayamazsın. Bu "şok edici temsil" de olmayıversin sanat hayatında. Gerçekten sanatçıysan kadına yönelik şiddeti bu pornografiyle değil daha üst bir dille anlatmayı başarmalısın.
***Söz konusu karikatürde iki büyük ihlal var, derginin savunduğu gibi "Muhammed ismi Hz. Peygamber'i temsil etmiyor herhangi bir Müslüman adı" yalanı da sizi kurtarmaz. O karikatürde Muhammed, Hz. Muhammed'i, Musa da Hz. Musa'yı temsil ediyor. Dolayısıyla da tüm Müslümanları ve tüm Yahudileri. Yani baştan aşağı tahkir edici bir karikatür. Hz. Muhammed'e hakaret etmek, onu ve ümmetini cinsel sapık ve şiddet bağımlısı göstermek, örneklerini çokça gördüğümüz bir sapkınlık tezahürü. Siyasetçisinden sanatçısına, Batı'da örneklerine rastlıyoruz. Leman Dergisi de çizerinden editörüne bu sapkınlığın bir örneğini sergiledi. Üstelik bu Leman'ın ilk cürmü de değil. Dolayısıyla böyle bir fiil, "sanatçının provokatif içerik üretme hakkı var" gibi bir yerden meşrulaştırılamaz.
***Ayrıca bu karikatür sadece Peygamber Efendimize hakaret ettiği için değil, gözümüzün önünde 1,5 yıldır devam eden İsrail zulmüyle Filistinli mazlumların direnişini bir tuttuğu için de rezalet bir iş.
İsrail hükümeti kendi organize ettiği yardımları almaya giden Filistinlileri katledecek kadar aşağılık bir haldeyken, iki tarafı hangi saikle eşitlersin. Ayrıca bombalanan, aç ve susuz bırakılan Filistin halkı, Hz. Muhammed'in ümmeti evet, ama katil sürülerine Hz. Musa'nın ümmeti diyemeyiz. Onlar ancak Hz. Musa'yı kandıranların soyu olabilir.
Her şeyi o kadar yanlış anladılar ki; kendileri için bir cehennem çukuru hazırlıyorlar ve bunu yaparken de dünyayı kendilerinden ikrah ettiriyorlar.
Bugün Hz. Musa'ya ümmet olan Yahudiler ancak ve ancak İsrail zulmüne karşı çıkan Yahudiler olabilir.
İsrail terörüne karşı çıkmak için Müslüman olmak gerekmez, insan olmak yeterli.