Ebû Hüreyre'den rivayet...
Bir gün Hz. Rasulullah (sav) sahabeleriyle birlikte kabristana gitti orada sıra sıra ve de sessizce yatmakta olanlara, bazı hitaplarda ve dualarda bulundu.
Sık sık şöyle dediği duyuldu:"–Allah'ın selâmı üzerinize olsun ey mü'minler diyarının sakinleri! İnşallah bir gün biz de size katılacağız."
Ardından şöyle durdu biraz, sessizlik oldu, sonra gözleri doldu ve şu sözler dökülüverdi dilinden:
"–Kardeşlerimi görmeyi çok isterdim. Onları ne kadar da özledim!" O anda sanki görmek istediklerini arar gibiydi hali, hasret doluydu. Yanındakiler ihtiramla sordular:
"–Biz Sen'in kardeşlerin değil miyiz, ya Rasulallah?" dediler.
Alemlere Rahmet Sevgili Efendimiz şöyle cevap verdi:
"–Sizler benim ashabımsınız, kardeşlerim ise henüz dünyaya gelmemiş ahir zaman müminleridir...' buyurdular. ''Onlar bana yetişemedikleri halde, beni hiç görmeden sevenlerdir...
"Ah keşke bana doğru, havuza gelen kardeşlerimi bir görsem de, içlerinde şerbetler olan kaselerle onları karşılasam. Cennete girmeden önce, onlara (Kevser) havuzumdan içirsem...' diyerek devam etti... Her cümlesinde özlemle...
Bunun üzerine sahabe hayretle sordu:
"–Ümmetinden henüz gelmemiş olanları nasıl tanıyacaksın, ey Allah'ın Resulü?" dediler.
Fahrialem Efendimiz:
"–Bir adamın alnı ve ayakları ak olan bir atı olduğunu düşünün. Adam bu atını hepsi de simsiyah olan bir at sürüsü içinde bulamaz mı? İşte ben de kardeşlerimi öyle bulurum' diye söyledi...
Biz onun bin kere günaha battığı halde, bin bir kere tevbe edip yolundan yürümeye gayret eden ahir zaman ümmetiyiz.
Unutkan, dünyanın renklerine dalmış, hayalperest, şaşkın, sahipsiz ama kalbindeki merhamete, hüzünlere yaslanan kimseleriyiz. Evet tüm kusurumuz, tüm eksiğimiz, gediğimizle biz Hz. Peygamberimizin (sav) tarafındayız. İslam'ın, Peygamberimizin, Müslümanların tarafındayız. Tüm noksan ve yanlışlarımıza rağmen, Efendimizin (sav) ismi geçtiğinde gözlerimiz yaşarır, ellerimiz kalbimize gider... Biz onun sevgisiyle kendimize geliriz. Gelmeye çalışırız.
Biz ahir zaman yorgunlarıyız. Biz ahir zaman dalgınlarıyız.
Ama biz Onu hiç görmeden sevdik, biz onu hiç görmeden bildik, yollarına gül serdik, ismiyle ağladık, isminin hürmetine af diledik.
Biz Onun izlerini ahir zamanda süren, yolunda yürümeye çalışan ve bunu hayatının en büyük şerefi bilen garipleriyiz.
Biz Resulullahın (sav) ahir zaman garipleriyiz...
***Bu yüzden Bayım! Bu yüzden Hanımım!
Siz siz olun, bizim Sevgili'mize (sav) sakın dil uzatmayın, sakın onun aziz hatırasını incitmeye kalkmayın... Değil mi ki 'kardeşim' dedi O haşmetpenah hazretleri bizim gibi gariplere, binlerce can feda yoluna deyip, geçeriz biz de...
Üzeriz sizi.
Üzmeyin bizi.