Gündemin birkaç konusuna değinmek istiyorum bugün. Öncelikle Sayın Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı Yardımcılarına dair yaptığı açıklamanın hukuki karşılığı bilinmeden yorumlar yapılması meseleyi farklı bir mecraya taşıdı. Bu konuda temel bir bilgiye dikkat çekmek istiyorum. Belediye başkanları ödemeler konusunda sorumlu ve azamı ihtimam göstermeli... Zira bir başkan borçlu şirketlere sıraya dikkat etmeden keyfi ödeme yaptığı için yargılanıyor... Yargıtay boşanma konusunda ilginç bir karara imza attı, özellikle erkekler daha dikkatli olmalı. AYM'nin gündeminde süresiz nafaka konusu var, karar ne olacak?
BAHÇELİ'NİN SÖZLERİ...
Sayın Bahçeli'nin ifadeleri üzerinden yürüyen tartışmaya dair bir yanılgı var. Kendisine atfedilen ve "kotalı yönetim" istediği biçimindeki vurguların tümü hatalı. Zira kotalı yönetim yani bir grup veya topluluğun zorunlu olarak bulunması gereken makamların olduğu sistemler, tercihen veya seçilen kimsenin belirlediği makamlara tanınan hak üzerinden kurulmaz.

Bu yönetim biçimleri hukuki bir statüdür. Yani Anayasa veya başka metinlerde yer alırlar ve o görevlere o niteliği (kültür, ırk, mezhep, inanç vb.) taşımayan kimseler aday bile olamaz... Seçim onlar arasından olur. Somut bir örnek olarak Lübnan Anayasasının 24. maddesine bakabilirsiniz
Dolaysı ile vekil veya belediye başkanı belirlerken tüm partilerin toplum yapısına bakarak yaptığı belirlemeye benzer ifadelerin ortada seçim, siyasi parti ve anayasa hukukuna dair bir belirleme olmadığı halde gündeme gelmesi, bu noktaya çekilmesi siyasi olarak bir manevra olmaktan başka bir şey değil. Kaldı ki kendisi bu konuda bir açıklama yaptı...
BELEDİYE BAŞKANLARININ DİKKATİNE...!
Geçenlerde elime ilginç bir iddianame geçti. Suç görevi kötüye kullanma. Yargılanan bir belediye başkanı. Savcı dosyayı incelemiş, teftiş raporuna bakmış ve özetle "Belediyesinde ödeme yapmakla yetkili olan muhasebe yetkilisi Mali Hizmetler Müdürü ve Mali Hizmetler Müdürlüğünden sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı müşteki şirkete ödeme yapmak yerine, Belediye borçlarının ödenmesinde borçların muhasebe kayıtlarına alınma sırasına riayet etmeyerek A firmasına ve B şirketine ödeme yapmak suretiyle üzerlerine atılı suçu işledikleri, Belediye Başkanının ise muhasebe kayıtlarına alınma sırasına göre ödenip ödenmediği konusunda denetim ve gözetim yükümlülüğünün her daim bulunduğu ve müşteki şirkete olan bu borcun muhasebe kayıtlarına alınma sırasına göre ödenip ödenmediğini denetlemeyerek ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçunu işlediği" şeklindeki ifadeler ile dava açmış. Bu bir emsal. Parasını başkanın keyfi tavrı nedeniyle alamayan yükleniciler bu yola başvurabilir.
ERKEKLER SÖZLERİNİZE DİKKAT EDİN!
Boşanma nedenleri arasında "ilginç" olanlar listesi yapsak başa güreşecek bir karar verildi geçenlerde. Eşine "çok yiyorsun" diyen erkek kusurlu sayıldı. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, eşine "öküz, çok yiyorsun" diyerek hakaret eden, üzerine yürüyen ve evden kovan erkeği boşanma davasında kusurlu sayılarak nafaka ödemesine ilişkin kararı onadı... Kararın benzeri çok aslında. Yargıtay, eşine ismi ile hitap etmeyip "hişt, hey veya ıslık çalararak seslenen" kocanın kusurlu davranışları sebebiyle kişilik hakları zedelenen kadın lehine manevi tazminata hükmetmişti... Hitap tarzı ve içeriği saygının göstergesi olarak kabul ediliyor hukukta.

SÜRESİZ NAFAKA İPTAL YOLUNDA...
Antalya Aile Mahkemesi, bir boşanma davasında süresiz nafaka düzenlemesini Anayasa'ya aykırı bularak konuyu AYM'ye taşımıştı. Antalya Aile Mahkemesinin Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesinin birinci fıkrasında yer alan "...süresiz olarak..." ibaresinin iptaline karar verilmesine dönük talebini AYM esastan görüşmek üzere gündemine aldı. Bu iptal edileceği anlamına gelmiyor. Hatta bu konu bireysel başvuru ile daha önce AYM gündemine gelmişti. Esat İnevi Başvurusunda AYM; "evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olan yoksulluk nafakasının özünde, ahlâki değerler ve sosyal dayanışma düşüncesi yer almaktadır. Yoksulluk nafakasının amacı nafaka alacaklısını zenginleştirmek değildir" diyerek süresiz nafakanın hak ihlali olmadığına karar vermişti. İptal yönünden bakalım nasıl bir değerlendirme yapacak AYM.