Ne oldu kuzular bu aralar pek bir sessizsiniz...
Oysa seçimden önce "dolar 45-50 lira olacak" diye millete gaz veriyordunuz.
Merkez Bankası grafiğini de paylaştım ki durum netleşsin. Üstelik de muhalif
Ekonomist Uğur Gürses'in paylaşımıyla.
Zira Gürses, "Merkez Bankası gümbür gümbür döviz alıyor.
Seçim sonrası 35 günde 30 milyar dolar almış.
Son 7 işgününde günlük ortalama 2.5 milyar almış.
1 Nisan'da dolar kuru 32.28, 6 Mayıs'ta 32.24" diye yazdı.
Yani Merkez Bankası alım yaptığı halde dolar beklendiği gibi coşmuş değil. Tabii bu süreçte yakıt ve enerji maliyetlerinde de öyle coşkulu bir durum yok. Buna rağmen enflasyonu azdıran kimilerinin "esnaflasyon" dediği durumu sürdürmeye çalışanlar var.
İşin ilginç yanı mesele kendisine geldiğince hunharca zam yapan bu kitle ülke ekonomisi üstüne de konuşulurken enflasyondan şikayet edenlerin başında geliyor.
Şunu artık öğrenmemiz gerekiyor. Dolar avro bir yatırım aracı değil, bunları koşup koşup aldıkça ABD'nin Siyonizm'in ekmeğine yağ sürüyorsunuz.
Üstelik dolar coşunca ülkedeki her şeyin fiyatı da coşuyor.
Dolar üstüne yatırım yapanlar da kaybediyor ülke de...
Bu yüzden siz o sizi gazlayanların gazına fazla gelmeyin lütfen.
Zira siz de fark etmişsinizdir bu aralar hepsi "kuzuların sessizliği" pozisyonunda yeni bir kriz çıksa da elimizde patlayan döviz stoklarımız değerlense diye bekliyor.
HIRSIZLIĞI SAVUNAN DEM'Lİ VEKİL
İnsan ilk başta yadırgıyor "Hırsızlığı savunan vekil mi olur?" Diye düşünüyor. Ama "terörü, teröristi savunan vekil oluyor da hırsızlığı savunan niye olmasın" diye de geçiriyor içinden tabii. Bir süredir düşünüyordum. Güneydoğu illerindeki kaçak elektrik kullananların, görevlileri taşlayıp yaralayanların motivasyonu ne acaba diye.
Meğer motivasyon kaynakları DEM zihniyetiymiş. Zira DEM Parti Mardin Milletvekili Beritan Güneş, DEDAŞ'ın kaçak elektrikle mücadelesine akıllara durgunluk veren bir karşı çıkıyor.
Ve o sırada ağzındaki baklayı da çıkarıveriyor.
Zihnindeki kirli senaryoyu ifşa ediyor.
Zira DEM Milletvekili, öyle ifadeler kullanıyor ki, kendi zihninde sözde "Kürdistan'ı" kurmuş bile.
Meclis kürsüsünde ettiği yemini de unutmuş, ülkeyi bölmüş; Mardin'den Türkiye'yi sömürgecilik yapmakla, düşman hukuku uygulamakla suçluyor.
ifadesini aynen buraya kelime kelime yazıyorum ki bir yanlış anlaşılma olmasın...
"Bu topraklar Türkiye'nin tamamına elektrik sağlayan topraklardır. Üç büyük baraj Atatürk, Keban, Karakaya var. Bu üç büyük baraj da, 'Kürdistan'dadır. Tüm Türkiye'nin elektriği buradan sağlanmaktadır. Bu akıl 'Kürdistan'da elektriği keserek, bizim bütün yer altı ve yer üstü kaynaklarımızı kullanıp, sömürerek bizi elektriksiz, susuz bırakmaktadır. Bu bir sömürge pratiği değilse, düşman hukuku değilse nedir?"
Türkiye'yi düşman ve sömürgeci olarak gördüğünü açık açık söylüyor.
Belli ki DEM'li Vekil Güneş, Türkiye'nin 2015'te sözde "Kürdistan" özerk bölge hayallerinin PKK'nın kazdığı hendek ve çukurlara gömüldüğünü unutmuş.
Sırtını CHP'ye yaslamanın, kent uzlaşısı sürecinin pervasızlığıyla kendince Türkiye'yi bölüp sözde "Kürdistan"ı kurmuş...
Hatırlarsanız yerel seçim öncesinde de DEM'li isimler sık sık "Kürdistan'da ve Türkiye'nin diğer bölgelerinde" diye bir söylem tutturmuştu.
Bu zehirli dile karşı herkes uyanık olmalı.
Hele ki sivil anayasa tartışmalarının yapıldığı bugünlerde...
Bu yüzden DEM'in sözde "Kürdistan" ajandasını, CHP'nin "Yerel özerklik hakkını tanıyacağız" vaatleriyle birlikte okumakta fayda var gibi görünüyor.
İSRAİL'İN GUANTANAMO'SU
ABD'li CNN televizyonu, cezaevindeki İsraillilerin sızdırdığı görüntülerle İsrail'in Guantanamo'sunu ifşa etti. İsrail'in Negev çölündeki Sde Teiman Cezaevi'nde Filistinli tutuklulara işkence ettiği ve insanlık dışı muameleye mâruz bıraktığı ortaya çıktı. Oradan kurtulabilenler ya da vicdanının sesine kulak verip ayrılan Yahudi gardiyanlar korkunç şartları Filistinli esirlerin işkence gördüğü, ölüme terk edildiği canlı canlı ellerinin, kollarının kesildiği olayları anlattı. ABD'nin Guantanamo cezevindeki şartlara benziyordu.
Ben haberi izlerken aklıma Irak işgali sırasında ABD'li askerlerin yaptığı katliamları, işkenceyi düşündüm. Ebu Gureyb Cezaevi işkenceleri ve o işkencelerin fotoğrafları aklıma geldi.
Bir de bir asır önce Anadolu'yu işgal edenleri düşündüm.
Hepsi çok acı gerçekten.
Düşmeye gör.
KOMŞU DA İZLİYOR
Fotoğrafı TCG Anadolu'dan 24 Muhabiri Armağan Canbaz çekip gönderdi.
Denizkurdu tatbikatı yine nefes kesen görüntülere sahne oldu.
Ve Türkiye'nin Mavi Vatan'daki bu gövde gösterisini en yakından izleyense elbette komşumuz Yunanistan. Aslında Yunan medyası Türkiye'nin savunma sanayisindeki başarılarını bizim muhalif medyadan daha yakından takip ediyor. Gündeme taşıyor. CHP medyası KAAN ile "kalorifer peteği" diye dalga geçerken, Yunan medyası Türkiye'nin havacılıktaki altın çağıyla ilgili endişeli haberler yapıyordu. Şimdi bu süreçte Yunanistan Başbakanı Miçotakis Türkiye'ye geliyor.
Kariye Camii'nin ibadete açılmasının oluşturduğu sancıya rağmen hem Yunan medyası hem de Miçotakis pozitif gündeme odaklanalım mesajları veriyor.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun'da İstanbul'daki Türk-Yunan Medya ve Akademi Forumu'nda "İki ülke de birbirlerinin hassasiyetlerine saygı duymalı. Biz, Cumhurbaşkanımızın da belirttiği gibi 'düşmanları değil, dostluğu artırmanın' tarafındayız." İfadesini kullandı.
Umarız bu ziyaret yeni bir sayfa açılmasına, Türkiye'nin Yunan topraklarında gözünün olmadığının anlaşılmasına vesile olur. Zira iki ülke EGE Denizi'ni bir dostluk denizi haline getirebilirse bu kazan kazan formülü olur. Bakalım Miçotakis çantasında neyle gelecek?