Terör örgütü lağvedilince ortadan kalmış olur ama kesinlikle aklanmaz, terör örgütü olmaktan çıkmaz, tarihe terör örgütü olarak geçer.
Örgüt lağvedilse bile silahlı unsurlarla mücadeleye devam edilir.
PKK, terör örgütü kurucusunun ifade ettiği gibi anlam yoksunluğu yaşamakta ve gelinen noktada 'ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır.'
Çünkü yine kurucusunun ifadesiyle, 'Ayrı ulus devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır.'
İmralı 2013 Nevruz'unda okunan mektubuyla da benzer bir çağrı yapmıştı.
O dönem örgüt üçüncü taraf talep etmişti. Nihayetinde emperyal çevrelerin baskısıyla örgüt masayı devirdi ve süreç akameti uğradı.
Başkan Erdoğan'ın başlattığı süreç ikinci kez sabote edilmiş oldu.
Örgütün siyasi uzantısı Gezi Olayları sürecinde emperyal çevrelerin suflesiyle Erdoğan'a karşı, 'Seni başkan yaptırmayacağız!' mottosuyla cephe aldı.
Süreç sabote edilmişti ama Erdoğan'ın başkanlığına engel olamadılar.
Benzer sabotajlar daha önce rahmetli Turgut Özal'ın hamlesine karşı da yapıldı ve Özal hala kuşku duyulan bir şekilde hayatını kaybetti.
Aynı şekilde rahmetli Necmettin Erbakan hocanın teşebbüsü de sabote edildi. Erbakan hoca altı ay ancak başbakanlık yapabildi, geri kalan sürede şeytan taşlamaktan tavaf yapmaya vakit bulamadı, nihayetinde istifaya mecbur bırakıldı.
Bugün gelinen noktada ise hem Başkan Erdoğan'ın dirayeti hem dün muhalefet eden Devlet Bahçeli'nin güçlü desteği ve CHP'nin itiraz etmemesi hem de bölgedeki değişimin yardımıyla örgüt, feshi kabul noktasına geldi.
Kamuoyunun dikkatlerinden uzak bir şekilde 5-7 Mayıs'ta kongresini topladı ve İmralı'nın talepleri doğrultusunda karar alındığı duyuruldu.
Hem AK Parti sözcüsünün hem de örgütün siyasi uzantısının yaptığı açıklamadan fesih kararı çıktığı anlaşılıyor.
Bu yazıyı kaleme aldığım saatte henüz karar metni açıklanmadığı için içerik hakkında çok fazla bilgimiz yok ancak örgütün feshedildiği varsayımıyla gelinin noktanın önemli olduğuna vurgu yapmamız gerekir.
Örgütün feshedilmesi Türkiye için ve bölge için çok ama çok büyük bir kazanımdır.
Türkiye kazanmış emperyalizm kaybetmiştir.
Çünkü bu süreçte yabancı elçi yoktur, yabancı ülke yoktur, yabancı istihbarat örgütü yoktur, pazarlık yoktur, taviz yoktur!
Tamamen yerli bir süreçtir.
Tüm emperyalist güçlere rağmen Türkiye'nin başarısıdır.
2009 yılında başlatılan Milli birlik ve Kardeşlik projesinin ete kemiğe bürünmüş halidir.
Ve bu gelinen nokta bir sonuç değil bir başlangıçtır.
Zaman milli birlik ve kardeşlik ruhunun, birlikte yaşama bilincinin kökleşmesine katkı verme zamanıdır.
Bu süreçten rahatsız olan çevreler değişik yöntemlerle süreci sabote etmek isteyeceklerdir.
Hem örgüt içinden hem ülke içinden kimi çevreler kullanılabilecektir.
Nitekim örgüt adına yayın yapan kimi medya organlarında, 'TC yenildi!', '100 yıllık faşist işgalci Türk devleti bizimle barıştı!' ve 'tecrit kalkmazsa yeniden başlarız' şeklinde cümleler kurulduğunu görüyoruz.
'Örgüt gereğini yaptı şimdi sıra iktidarda' gibi tamamını yazmayı gerekli görmediğim bir yığın talep gündeme getiriliyor.
Örgüt medyası süreci 'yeni kazanımların gelişeceği bir dönem olarak' sunarken kullandığı dil yapıcı değil tehdit edici bir dil maalesef.
Ülke içinde de kimi çevrelerin şehit ailelerini ve kimi söylem ve eylemleri kullanarak süreci sabote etmesi muhtemeldir!
Tekrar ediyorum bu bir sonuç değil bir başlangıçtır.
Hakan Fidan'ın söylediği gibi 'sadece silah bırakmak da yeterli değildir.' Diğer alanlardaki illegalitenin de ortadan kalkması gerekir.
Ben o yüzden kongre kararlarının içeriğini merak ediyorum.
Eğer kararlar İmralı'nın istediği gibi çıktıysa bunun anlamı Kürt'üyle Türk'üyle Türkiye'nin kazanması demektir.
Yok eğer İmralı'nın talebiyle örtüşmeyen bir içerik ortaya çıkarsa bu durum emperyalizmin örgüt içinde hâlâ etkin olduğunu gösterir. Emperyalizmin hâlâ mevzi koruduğunu gösterir ki bu Türk'e de Kürt'e de zarar verir.
Ne Kürtler kaybetsin ne de Türkler; kaybeden emperyalizm olsun, kazanan Türk-Kürt kardeşliği ve birlikte yaşama bilinci olsun.
Başkan Erdoğan'ın dün yaptığı, 'Her an müjdeler alabilirsiniz.' açıklaması karar içeriği hakkındaki şüpheleri izale edecek gibi görünüyor.
İnşallah!